Bitlis'te toplu mezar kazısına başlandı
Abone olBitlis'te, 1916 yılında Ermeniler tarafından katledilen 17 kişinin bulunduğu toplu mezarın açılması için çalışma başlatıldı.
Bitlis'in Saray mahallesinde 1916 yılında Ermeniler tarafından öldürülen 17 kişinin bulunduğu toplu mezarın açma çalışmaları başladı.
Tahincioğlu sokakta bulunan mezarın açma çalışmaları öncesinde konuşan Bitlis İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüsnü Işıkgör, Saray mahallesinde 1916 yılında Ermenilerin yapmış olduğu katliam sonucunda öldürülenlerin bulunduğu bir toplu mezarı açma kazısına başladıklarını açıkladı.
Işıkgör, kazı çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
''Kazı çalışmalarını başlattık. İlk etapta kemikler ve nuska çıktı. Kazı Ahlat Müzesi'nin denetiminde yapılıyor. Burada kazı başkanları var. Burada antropolog, sosyolog, arkeolog ve sanat tarihi profesörlerimiz var. Bu hocalarımız detaylı açıklamaları yapacaklar. Raporlar halinde bilgilendirmeler yapacaklar. Şu anda kazı çalışmaları yürütülüyor. İlk bulgular çıkmaya başladı. Burada tahmini olarak 17 kişinin şehit edildiğini biliyoruz. Çünkü söylentiler böyle. Kazıyla birlikte kemikler ortaya çıkmaya başladı. Kazı sonuçlanınca gerekli bilgiler verilecek.''
Bitlis Müftü Yardımcısı Ali Tom ise bir gerçeği tespit etmek amacıyla bu mezarın açıldığını belirterek, bu mezarda bulunanların Ermeni çeteleri tarafından evleri yakılarak ve yıkılarak şehit edildiğini anlattı.
Tom, ''Saray mahallesinde toplu katliamın yapıldığı bir örnek nedeniyle bir arada bulunuyoruz. Bu kardeşlerimizin Ermeni çeteleri tarafından evleri yakılarak ve yıkılarak şehit edilmişler. Bu kardeşlerimizin durumlarını tespiti amacıyla toplandık. Toplu mezar açılacağı için, bütün müminlerle beraber bu kardeşlerimize dua etmek hepimizin boynunun borcudur. Tespit amacıyla üzerleri açılacak olan bu kardeşlerimiz ve bütün şehitlerimiz için, bütün müminler için dua yapacağız. Bir gerçeğin ortaya çıkması için mezarı açıyoruz'' diye konuştu.
Şehit edilenlerin yakınlarından Basri Tahincioğlu da şehit edilenlerin akrabaları olduğunu ifade ederek, şunları anlattı:
''Babamın anlattıklarına göre, buradaki şehitler Hakverdi isminde bir aile ve bunlar akrabalarımız. Bu şehitler babamın amcasının oğlu. Bunlar muhacirlik döneminde katletmişler. Bulunduğumuz yerin karşı taraftan buraya ateş açılmış. Babamlar buradan göç etmiş. Babam amcasının oğlu Recep Hakverdi'ye buradan göç etmelerini söylemiş. Fakat Recep Hakverdi'nin rahatsızlığından dolayı gidememiş. Burayı yakmışlar. Bulunduğumuz yer evmiş.
Bacadan yakıcı bir madde dökmüşler. Evin penceresinden atlayanları ise silahla öldürmüşler. Diğerlerini de yakmışlar. Fakat bunların buraya kimlerin defnettiğini bilmiyoruz. Bu mezarlıkta 16 ile 17 şehit olduğu söyleniyor. Buradan hamile bir kadın kaçmış. Kadın da kafasına kurşun isabet etmesi sonucu yaralanmış. Kadının Şeyh-ül Garip türbesine kaçtığı ve orada öldüğü rivayet ediliyor.''
Konuşmanın ardından Bitlis Müftü Yardımcısı Tom'un eşliğinde, dualar yapılarak toplu mezarlar açılmaya başladı.