Bitkilerle tedavi çözüm mü?
Abone olBitkileri kullanarak hastaları iyileştirme yaklaşımının, hala güvenliği ve etkinliği tam olarak ispatlanamadı...
Bitkileri kullanarak hastaları iyileştirme yaklaşımının
(fitoterapi), hala güvenliği ve etkinliği tam olarak ispatlanamamış
bir tedavi yöntemi olduğu öne sürüldü.
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve
Hidroklimatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Karagülle,
İHA muhabirine yaptığı açıklamada, bitkilerin, sağlığı korumak veya
geri kazanmak için tarihin her döneminde, her toplum tarafından
kullanıldığını belirterek, bu konuda ilk yazılı belge olan M.Ö.
3000 yıllarına ait Ninova Tabletleri'nin, Mezopotamya'da kurulan
Sümer, Akat, Asur medeniyetlerinde bitkisel ve hayvansal ilaçlarla
tedavilerin mevcut olduğunu ispatladığını bildirdi.
Prof. Dr. M. Zeki Karagülle, son yıllarda, bir çok faktöre bağlı
olarak bitkisel tedavinin tekrar popüler hale geldiğini ifade
ederek, "1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde bitkisel
ilaçların satışının bir önceki yıla göre yüzde 59'luk artış
göstermesi, hastaların yüzde 3-5'lik bölümünün temel tedavi olarak
sadece bitkisel tedavi alması, bu tedaviler için yalnız Amerika'da
yılda 3.24 milyar dolar, İngiltere'de 40 milyon sterlin harcanması,
Dünya Sağlık Örgütü'nün, 'insanların yüzde 80'inin doğal tedaviye
inandığını' açıklaması, bu popülaritenin iyi bir göstergesidir"
dedi.
'Şifalı bitkiler ölümcül olabiliyor'
Ancak, doğal olanın her zaman güvenli demek anlamına gelmediğini
vurgulayan Prof. Dr. Karagülle, "Pek çok bitki yüksek derecede
toksiktir ve diğer komplemanter tedavi yöntemleri içinde
fitoterapi, yan etki ve toksisite yönünden çok daha fazla risk
taşır. Yapılan bir araştırmada, Kuzey Amerika'da bitkilerden
zehirlenenlerin sayısının, hayvanlar tarafından yaralananlardan
daha çok olduğu ortaya konmuştur. Literatürde ise kullanılan şifalı
bitkilerin bir kısmının hepatotoksik (karaciğere toksik) olduğunu
kanıtlayan çeşitli çalışmalar ve zaman zaman ölümcül olduğunu
gösteren vaka sunumları bulmak mümkündür. Bu tür bir tedavinin
direkt toksik etkisinden başka, hastanın kullandığı diğer
konvansiyonel ilaçlarla tehlikeli boyutlarda etkileştiği
bilinmektedir" diye konuştu.
Prof. Dr. M. Zeki Karagülle, son yıllarda, uluslararası kabul
görmüş dergilerde de yayınlanan, bitkilerin etkinliğini kesin
olarak ortaya koyan bazı bilimsel çalışmalar yapıldığını da
hatırlatarak, "Bu çalışmalara rağmen, fitoterapi, hala güvenliği ve
etkinliği tam olarak ispatlanamamış bir tedavi yöntemidir"
dedi.
'Önce doktora danışın'
Prof. Dr. Karagülle, bu yüzden bir bitkisel ilacı reçete ederken
veya insanları bu konuda bilgilendirirken, şu kurallara uyulması
gerektiğini kaydetti:
"Bitkisel tedaviyi ciddi hastalıklarda kullanmayın. Gebeyseniz veya
gebe kalmayı düşünüyorsanız bitkilerden uzak durun. Bebek
emziriyorsanız bitkisel ilaç almayın. Bebeğinize bu tür ilaçları
kesinlikle vermeyin. Alkol alıyorsanız veya geçirilmiş bir sarılık
hikayeniz varsa, doktorunuza danışmadan bitkisel tedavilere
yaklaşmayın. Bitkileri güvenilir yerlerden alın. Etiketsiz veya
etiketinde içerdiği maddeler belirtilmemiş bitki paketleri almayın.
Etiketinde ne yazarsa yazsın doğruluğuna yüzde 100 inanmayın
(Paket, listelenmemiş yabancı maddeler içerebilir ve belirtilen
maddelerin konsantrasyonları farklılık gösterebilir). Hiçbir
preparatı uzun süre, düzenli şekilde kullanmayın Başka bir ilaç
kullanıyorsanız doktora başvurmadan bitkisel ilaca başlamayın".