Bitkilerin Sultanı Maranki Hoca
Abone olMilletimin gönlünde kurduğum taht Başbakan'ınkinden az değil
Ahmet Maranki kendi deyimiyle “Türkiye’nin yaşam tarzı markası”.
Ağzından çıkan laflar “hikmet” kabul ediliyor. yüz
binlerce basılıyor, konferanslarında salonların kapısı yıkılıyor ve
televizyon programlarının reytingleri tavan yapıyor. Yanında 1000
kişi çalışıyor, yedi kişi sadece telefonlarına bakıyor.
Takipçilerinin deyimiyle “Maranki Hoca” cinsel
yaşamdan beslenmeye, giyimden dekorasyona, taşlardan renklere kadar
her alanda hayatımızı nasıl düzenleyeceğimizi anlatıyor. Peki
sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşamının sırlarını veren Ahmet
Maranki’nin sırrı ne?
Okuma-yazma bilmeyen marangoz bir babanın oğlu olarak Kastamonu
İnebolu’nun bir köyünde doğan Maranki 55 yaşında. Üçkardeşler, bir
abisi general. Puanı oraya yettiği için önce tütün eksperliği
okudu. Ardından endüstri mühendisliğini bitirdi. Bürokrat olarak
Turgut Özal ile çalışırken ondan çok etkilendi: “Özal’ın ‘Sosyal
bilim bilmeyen mühendis tek kanatlı kuştur’ sözü üzerine sosyal
siyaset alanında yüksek lisansa başladım. Bölüm tarihinde mastır ve
doktorayı üç yılda tamamlayan tek kişiyim.”
PEYGAMBER OLAMADIM AMA MEMUR DA KALMAYAYIM
Ahmet Maranki’nin 26 yıllık eşi Elmas Maranki devlet memurluğundan
emekli bir yüksek hemşire. “70’li yıllarda flört olmadığı için
Yeşilay Cemiyeti ve Aydınlar Ocağı’ndaki toplantılarda tanıştık.
Eşimin diploma sayısı benden fazladır, çok da cabbardır. Üç kızımız
oldu, hepsinin IQ’su çok yüksektir” diyor.
Diplomalarına, cabbar bir eşe ve üç zeki çocuğa rağmen, 40 yaşına
yaklaştığında hayatında önemli bir eksiklik hissetti Maranki:
“İnanç sistemimde 40 yaş çok önemlidir. Peygamberlik yaşıdır.
‘Peygamber olamam ama 40 yaşında böyle memur kalmayayım’ diye dua
ederdim hep. Olmadı, köyüme dönüp babadan kalma 40 tonluk elmalığı
ektirecektim.
Allah dualarımı kabul etti ve 40 yaşımda devlet görevlisi olarak
Azerbaycan’a gittim. Yıl 1993, hayatım değişti. Orada yaklaşık 10
yıl yaşadık, devlet görev süremizi uzatmak istemediği için dönmek
zorunda kaldık. Zaten hala devlette görevliyim. Kadrom Çalışma
Bakanlığı’nda, yurtdışı ilişkiler uzmanıyım ama ücretsiz izinli
sayılıyorum.”
KOMÜNİST RUSYA’DA KOZMİK ENERJİYLE TANIŞTI
Peki Bakü’de ne oldu da Maranki’nin hayatı değişti? “Orada gizli
kozmik ve uzay araştırma merkezleri olduğunu biliyordum. Eşim
igloterapi (enerji noktalarına akupunktur) ve fitoterapi (bitkisel
tedavi) eğitimleri aldı. Onu merkezlere götüre getire bu konulara
merak saldım. Ruslar komünizmin sonunun geldiğini sezdikleri için
arayış içindeydiler. Dinimizin ilahi boyutlarını araştırmaları da
dikkatimi çekti. Zaten bence Rusya, Türk ve Müslüman unsurların öne
çıkma kaygısıyla dünyayı idare eden güç tarafından
yıktırılmıştır.
Rusya’da her yerde sülükle, taşlarla ve bitkilerle tedavi
merkezleri vardır. Leningrad’daki 12 katlı hastanede sidikle tedavi
yapılır.”
Bakü’de tanıştığı biyoenerji, şakralar, yerleşim bilimi, taşlarla
tedavi ve kozmik yaşam enerjisi gibi “tamamlayıcı tıp tedavilerini”
Türkiye’ye ilk kez kendisinin getirdiğini söylüyor Maranki. Hatta
kimsenin yeşil çayı bile bilmediğini iddia ediyor: “Maranki ortaya
çıkana kadar İbrahim Saraçoğlu ve Erkan Kopuz gibi insanlar ağzını
açmıyordu. Şimdi tıp doktorlarının hepsi bitkibilimci oldu.”
DETOKSA KOZMİK BEDEN TEMİZLİĞİ DİYOR
5000 bin yıllık Çin tıbbı yöntemlerini ve Hintlilerin ayurvedasını
ağzına bile almıyor Maranki. Detoksa “kozmik beden temizliği”, Feng
Shui’ye “yerleşim bilimi” diyor mesela: “İbni Sina’nın Fittül Tıp
kitabı rehberlerimizdendir. Bunların aslında Türk töresi ve
İslam’ın yitirilmiş hazineleri olduğunu bilimsel olarak ortaya
koyduk.
Kuran’daki İslami referansları kullandığımız için kamplarımıza
Arabistan, Dubai, Libya, Kafkasya ve Sudan’dan insanlar geliyor.
Yoksa kimse detoks filan yapmazdı. Mehmet Öz gibi bir doktorla
sorunumuz yok ama mesela Arif Verimli’yle çatışıyoruz. Kürsüleri
işgal eden bazı insanların ilmi eksikliği olduğu için bize
‘şarlatan’ diyor.”
İKİ YILDA KARŞILIKSIZ 250 KONFERANS VERDİM
Maranki kitaplarının bilimsel altyapılarını eşi Elmas Hanım
oluşturuyor. Başı örtülü olduğu için de “şimdilik” geri planda
duruyor: “Bu ülkedeki şekilcilik yüzünden birilerinin ağzına laf
vermek istemedik.”
Hal böyle olunca prezentasyon yapmak da Ahmet Maranki’ye düşüyor:
“İlmimin zekatını vermek için 2 yılda 250 karşılıksız konferans
verdim. 114 canlı yayında 3,5 saatlik programlar yaptım.
Sendikalara da, Milli Görüşçülere de konuştum. İlk konferansımı
İstanbul Rotary Kulübü’nde verdim, biliyorsunuz bunlar fötürlü
tüylü insanlar...
Bingöl’de bir buçuk metre kar altında kadınlara ayrı erkeklere ayrı
konferans verdim. Hangi kanala gitsek yüzde 47 reytingimiz var.
Sitelerim günde 1,5 milyon kez tıklanıyor. 1 milyon adet kitap
sattım, bunu en az 5 milyon kişi okudu. TC tarihinde Nutuk da dahil
en çok satan kitap benimki.”
NEDEN SİYASETE ATILMADI?
Siyaset teklifleri de almış: “Doktora hocam Nevzat Yalçıntaş,
“Ülkene bakan olarak hizmet edersin” diyerek siyasete davet etti.
Sayın Erbakan saygı duyduğum bir insandır, evinde 1,5 saat
konuştuk. Ancak ailem asker olduğu için Fazilet Partisi’nin
seçimden önce kapatılacağı bilgisi geldi. Bir gün önce istifa ettim
ve listelerde ismim yayımlanmadı. Birkaç yıl boyunca devletteki
görevime geri dönemedim ve büyük sıkıntılar yaşadım.
Sayın Başbakan Erdoğan da sağlık projelerimizi Kemerburgaz’da
hayata geçirmek için Eyüp Belediye başkanlığı adaylığı önerdi.
Fakat üç gün öncesinde bir bakan dönemin başkanının tercih
edileceği, hatta bu yüzden hükümetin yıpranacağı söyleyince
adaylıktan vazgeçtim. Bana bakanlar, başbakanlar, diplomatlar,
holdingler ve devlet başkanları danışıyor. Aralarında Dubai Şeyhi
ve İspanya Kralı da var. Milletimin gönlündeki tahtım başbakandan
az değildir...”
DEVLETTEN MAAŞ ALMAYA DEVAM ETSEYDİM ÜCRETİM 2 MİLYAR
CİVARINDA OLACAKTI AMA ŞİMDİ AYDA 20-30 MİLYAR VERGİ
ÖDÜYORUM
Artık ciddiyet kazandırmak için konferanslarımdan ücret talep
ediyorum. Kimyasal ilaçlarla kıyaslandığında benim ürünlerimin kâr
marjı çok düşük. Merdiven altı taklitleri yapılmasın diye
eczanelere ve aktarlara vermiyoruz, sadece internette satıyoruz.
Dağlardan bizim için ahlat toplayanlar ve call center’larda
çalışanlar da dahil olmak üzere toplam 1000 kişiyi istihdam
ediyoruz, dışarıdan aldığımız hizmetleri saymıyorum. Devletten maaş
almaya devam etseydim, şu anda ayda 2 milyar civarında maaş
alacaktım ama her ay 20-30 milyar lira vergi veriyorum. Sadece
kitabımın gelirleri bile bana ve çocuklarıma fazlasıyla yeter.
11 TANE DEVLET ONAYLI BİTKİSEL DESTEK ÜRÜNÜMÜZ
VAR
Ahmet Maranki Yozgat Çekerek’te, Maraş’ta, Kastamonu’da organik
tarım arazileri, Tokat ve Alanya’da da seraları olduğunu söylüyor.
En büyük hedefi McDonald’s ve Starbuck’s’lara karşı “cosmic center”
zinciri açmak. “Burada dağlarımızdan topladığımız otları, ahlatları
ve bitkisel hapları satacağız” diyor. “11 adet devlet onaylı
bitkisel destek ürünümüz var, 10 tanesi de onay bekliyor.” (Yeşim
Çobankent)