Bitiriyorum, bitiriyorum, bitiriyorum!

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun dün yaptığı konuşmayı canlı yayında izleme şansı bulamamıştım.

İşlerimi bitirip eve geçince "konuşmayı gözden geçireyim" diye bilgisayarın başına oturdum. Önce konuşmanın tekst halinin ne kadar olduğuna bakayım dedim. Mausu aşağı çekiyorum, çekiyorum, çekiyorum, çekiyorum, bitmiyor. Tam bitiriyorum, bitiriyorum, bitiriyorum diyorum, bitmiyor arkadaş, bitmiyor!

Baktım olacak gibi değil, açtım Medya Takip Merkezi'ni, başından sonuna kadar videoyu izledim.

Aman Allah'ım!..

Adam çökmüş mikrofonun başına, 1 saat 20 dakika boyunca Cumhurbaşkanı'nı, Başbakan'ı ve bakanları resmen esir almış.

Konuş Allah konuş!

Bu tür ufak tefek salonlarda az nutuk dinlemedim. Kimi geğirir, kimi yellenir, kimi soğan yemiştir, kimi kahvaltıda sucuklu yumurtayı mideye indirmiştir. Bir süre sonra ortam öyle bir hale gelir ki cinnet getirirsin. Yan koltuğundaki tanımadığı adama dönüp, "Armutlu'daki yazlığı satsam diyorum" diyerek sohbet konusu açana bile rastladım.

Bırakın bu tür yerleri...

Haftada bir gün hoca vaazı biraz uzattı diye cuma namazına gitmeyi bırakan adamlar bilirim ben. Oscarları toplayan sinema filmleri taş çatlasın 120 dakika sürüyor, ona bile tahammül edemeyip yarıda çıkanlar var.

Meclis TV'yi açın izleyin!

Milletin vekilinin taş çatlasın 10 - 15 dakika konuşma süresi var. Bu süreyi aşanı önce mikrofonunu kapatarak uyarıyorlar.

Yine susmaz ise, tokmakla kovalıyor Başkan!..

Adamın, "Bitiriyorum, bitiriyorum, bitiriyorum, bitiriyorum" demesi bir dakikadan fazla sürüyor! Yahu 1 saat 20 dakika boyunca sürekli övsen bile can dayanmaz be kardeşim!

Bir de alakasız bir konuşma!

Ben bu tür bir toplantıda ilk kez Suriye'den girip, Van'daki konteynırdan çıkanı, oradan da Çankaya'ya zıplayanı gördüm!  E sen bitirmezsen biri çıkar hem konuşmanı, hem seni bitirir!

Yani öyle bir konuşma ki Erdoğan'la birlikte Danıştay üyeleri bile "Allah'a şükür kurtulduk" diyerek dışarı kaçışıyor.

Bizim oralarda, "Ölüyü çok yıkarsan ya gaz kaçırır, ya s.çar" derler. Belli ki Fehzioğlu'na "Sende Cumhurbaşkanı olacak tip var" diyerek bayağı bi gaz vermişler. Gördüğüm kadarıyla o da Devlet Bahçeli'nin çizdiği "Çatı"ya çıkma hayaline kapılmış.

Türkiye'nin sorunu tam da bu işte... Siyaset yapamayanların siyaset yapmaya çalışması... Ben Erdoğan'ın yerinde olsam soyadı "Oğlu" diye biten kişilere maaş bağlarım.

Baksanıza!

Önce Kanadoğlu, sonra Kılıçdaroğlu şimdi ise Feyzioğlu. Türkiye Fırıncılar Odası 12 yıl geceli gündüzlü çalışsa AK Parti'ye bu kadar ekmek çıkaramazdı.

Dün konuşmayı izlerken birşey dikkatimi çekti. Bir insanın sadece ne söyledigi değil, ne şekilde söylediği de önemlidir. Feyzioğlu konuşurken Erdoğan'a dönüp alaycı bir şekilde bakıyor, bıyık altından gülüyor, "Nasıl laf sokuyorum ama"diye hava atıyordu adeta...

Yahu tamam anladık, bitir!

Yooook!

E sen bitirmezsen biri yerinden kalkar hem konuşmanı, hem de seni bitirir! 2. geleneksel kürsüden başbakan fırçalama etkinliğin de böyle yarıda kalır işte...

Vay efendim, Başbakan'ın çıkışı çok yersizmiş!

Hiç de bile değil efendim, hiç de bile değil. Cüppeyi giydin diye terbiyeyi edebi çıkarırsan, biri de kalkıp sana haddini hududunu bildirir.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı muhalefet partisi üyesi gibi açıklama yaparsa muhalefete cevabı vermekte iktidara düşer. İktidarın genel başkanının böyle bir konuşmaya tepki göstermesi gayet doğal yani...

Yetmedi mi yahu?

Bu ülkede halk bir başbakan seçecek, asker  darbe yapacak.  Halk bir Başbakan seçecek, gazeteciler darbe şakşakçılığı yapacak.  Halk bir Başbakan seçecek, sanatçılar artislik  yapacak. Halk bir  Başbakan seçecek, cemaat operasyon yapacak. Halk bir Başbakan seçecek, hakimler, savcılar,  avukatlar yargı darbesi yapacak.

Bu millet, oy verdiği adamı karşına alıp çocuk gibi azarlama devrini Ecevit'le beraber defnetti efendiler!

O devir bir daha asla geri gelmeyecek.

Her seçimde 2 kişiden birinin oyunu alanların, her seçim döneminde 3'ün birini alanlar tarafından aşağılanmasına, tartaklanmasına, alaşağı edilmesine artık kimse rıza göstermeyecek!

Utanmadan, sıkılmadan kalkıp "Diktatör" diyorsunuz!

Yahu bu adam sözde diktatörken böyle karşınıza alıp çocuk gibi azarlıyor, aşağılıyor, hakaretler ediyorsunuz.

Allah biliyor ya!

Yarın karşınıza kazara sanık olarak gelse, Sisi'nin yargıçlarından daha hızlı idam kararı vermek için rekor denemesi yaparsınız!

Bu iktidarı böyle gönderemezsiniz hala anlamadınız mı?

Son iki seçimde de, "Bitiriyoruz, bitiriyoruz, bitiriyoruz" hayalleri kurup, genel seçimde yüzde 50, yerel seçimde yüzde 45 oy oranını görünce apışıp kaldınız.

Bak demedi demeyin!

Bu yolu tek tercih olarak kullanırsanız sonunuz yine hüsran olacak. Cumhurbaşkanlığı seçiminde halk bu kez yüzde 65'i döşeyecek. Sonra ağlayıp, "Vay anam asıl şimdi bittik" demeyin!

****

Biliyorum, uzattım!

Bitiriyorum, bitiriyorum, bitiriyorum, bitiriyorum! Şunu demeden de bitirmeyeceğim!

Dün Erdoğan rest çekip salondan çıkınca,  baktım Kemal Kılıçdaroğlu da arkasına takılmış gidiyor. Önce "Son zamanlarda yaptığı en iyi çıkış" diyerek gurur duydum ama, sonra şüpheye kapıldım.

"Acaba malum konuşmayı dinleyip, 'Burada benden güçlü muhalefet var' diyerek Feyzioğlu'na tepki göstermek adına AK Parti'ye mi katılmış olmasın?" diye merak ettim.

İkisi de değilmiş!

Beyefendi, "Program bitti sandım, çıktım" demiş! O sözleri duyduğum an, benim bittiğim andı!...