Bitinya 23 yıl Osmanlı kuşatmasına nasıl dayandı?
Abone olBursa'da 2 bin 400 yıllık Bitinya Sarayı'na ait tünel, mahzen ve Uludağ'dan gelen suyu taşıyan kanalların bulunduğu bölümleri ortaya çıkaran Büyükşehir Belediyesi, bütün halindeki tarihi yapıyı turizme kazandırmayı hedefliyor.
BURSA Büyükşehir Belediyesince Muradiye Devlet
Hastanesinin karşısındaki Tophane Parkı'nda yürütülen restorasyon
çalışmalarında çeşitli tüneller bulundu.
Geniş kapsamlı çalışmalar sonrasında tünelleri açan ekipler, 2 bin
400 yıl öncesine dayanan yaşam alanlarını ortaya çıkardı. Bitinya
Sarayı'na ait olduğu tespit edilen ve tüneller, mahzenler,
Uludağ'dan gelen suyun geçtiği kanalların bulunduğu bölümler, AA
ekibince görüntülendi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, AA muhabirine, Bursa'nın
birçok medeniyete ev sahipliği yapmış kültür ve tarih başkenti
olduğunu söyledi.
Bursa'da cumhuriyetin ilk dönemlerinden başlayarak Osmanlı,
Selçuklu, Roma ve Bitinya dönemleriyle ilgili yoğun arkeolojik
çalışmalar gerçekleştirdiklerini anlatan Altepe, o dönemlerin
eserlerini birer birer ortaya çıkardıklarını dile getirdi.
Son olarak Tophane yamaçlarındaki surlar bölgesinde yürütülen
çalışmalar sırasında Bitinya Sarayı'nın alt katmanlarının gün
yüzüne çıktığını bildiren Altepe, "Buradaki görünen ilk
kapıdan girdiğimizde içinde 10 ayrı büyük mekan ortaya çıktı.
Bunlar sarayın alt mekanları. Değişik amaçlarla kullanılmış. Tarih
boyunca, yüzyıllar boyunca kullanmış yerler. Osmanlı döneminde de
kullanılmış. Burada dehlizler, yollar var. Tüm bölgenin birbirine
bağlantısı var." dedi.
Ortaya çıkan tarihi alanın, zamanında çok güzel inşa edildiğini hep
birlikte gördüklerini vurgulayan Altepe, şöyle devam etti:
"İnsanın içinde rahatlıkla yaşayabileceği,
havalandırmasından tüm sistemlerine kadar her şey kurulmuş. Su
kanalı var. Uludağ eteklerinden Pınarbaşı üzerinden pırıl pırıl
sular buraya geliyor ve sarayı besliyor. Kimsenin görmediği değişik
dehlizlerden saraya giren ve herkesin rahatlıkla kullandığı en
kaliteli sular burada. Değişik yerde çıkışlar var. Tüneller ve
tünellerle bağlantılar var. Bu bölgenin tamamı saraylar alanı ve bu
alanların hepsi birbirine bağlantılı.
Bitinya Sarayı ve burada hemen yanı başında Osmanlı
Sarayı yani Bey Sarayı var. O da şu anda orduevinin altında,
inşallah ortaya çıkaracağız. Oraya da bağlantı yolları var. Bey
Sarayı ile Balibey Hanı arasında tüneller var. Bunları da ortaya
çıkarıyoruz. Bunlar doğuya doğru uzantılar. Bir de batıya doğru
Kaplıcakapı'ya uzantılar var. Oradan da Zindankapı'ya uzantılar
var. Daha önceki yaşam buradaymış."
Altepe, Tophane yamaçlarındaki bu tarihi alanların bugüne kadar
bilinmediğini, yaptıkları çalışmalarla her birinin tek tek ortaya
çıkarıldığını ve çıkarılmaya devam edileceğini anlattı.
TURİZME KATKI SAĞLAYACAK
Gün yüzüne çıkarılan tarihi alanları, turizme katkı sağlayacak
şekilde değerlendireceklerine işaret eden Altepe, şunları
kaydetti:
"Burası gerçekten büyük bir hazine. Büyük bir hazine
bulmuş olduk. Çocukluğumuzdan beri 'Surların altında tüneller
varmış, oradan başka yere çıkılıyormuş, buradan başka yere
çıkılıyormuş' diye anlatılırdı. Anlatımla kalmadı, hepsinin gerçek
olduğunu gördük. Bu kadar yıl sonra bunları da çıkarmak bizlere
nasip oldu. Yine aynı şekilde burada Zindankapı tarafından şehir
ile kale arasındaki bağlantıları sağlayacak tüneller var. Batı
tarafındaki Zindankapı'dan Cilimboz Deresi'ne doğru yaklaşık 3,5
metre çapında büyük tüneller var. Onunla birlikte lojistik destek
sağlanıyor ve kale dışarıdan destekleniyor. Değişik büyük tüneller
mevcut. Cilimboz Deresi'ne indiğinde 2,5 metreye
düşüyor."
Büyük dehlizlerle yukarıda saraylara, şehrin içine ulaşıldığına
dikkati çeken Altepe, "Bu şekilde Osmanlı'nın 23 yıl
süren kuşatmasına nasıl dayanıldığının cevabı çıkmış oluyor.
İçeride pınarlar var, dereler akıyor. Her türlü sistem kurulmuş.
İçerideki şartlar çok güzel. Bunlar 2 bin yıl önce yapılmış
işler." dedi.