Bismillahirrahmanirrahim
Kasımda Aşk Başkadır diye bir
film var.
Bilenler bilir.
Esas oğlan esas kıza âşık olur ama kız
günün birinde ortadan kaybolmaya karar verir.
Lafı uzatmayayım. Esas oğlan, kızı bir
yerde sıkıştırıp “Neden?” diye sorar.
Kız da “Beni bu hâlimle hatırlamanı
istiyorum” der. Hasta olan kız, göreceği tedaviden sonra alacağı
halle sevdiği adamın karşısına çıkmak istemez.
Her şehrin bir dili
vardır.
Bişkek’in dili basitlikti.
Taşkent ellili yaşlarında bakımlı bir
kadın, Almata otuzlarının sonuna gelmiş işveli bir kız, Bişkek
makyaj nedir bilmeyen basit bir genç kızdı.
Bütün gençliğim, en güzel yıllarım,
acısı ile tatlısı ile Bişkek’te geçti.
Manas Üniversitesinin bulunduğu Mira
caddesinden aşağı doğru ağaçların arasından yol boyu yürür,
kaldırımın kenarındaki sulama arıklarına ayaklarımızı uzatır
çekirdek çitlerdik.
Güzelim Bişkek, genç bir kız edasıyla
bana gülümserken arkama bile bakmadan uçağa atlayıp “Reis
çağırıyor” diye yurda kesin dönüş yapmıştım.
Yedi yıl sonra uçağımız Manas
havaalanına indiğinde çok heyecanlıydım.
Bütün eski dostlar, evlerine teklifsiz
girebildiğim arkadaşlarım ve gençliğimin şehri Bişkek!
Eski arkadaşlar
toplandık.
İlk fark ettiğim şey artık genç
olmadığımızdı.
Bilenler bilir!
Nakaratı “Eski dostlar, eski dostlar”
olan bir şarkı var. Bunu dinleyen ihtiyarlara garip garip bakar
içimden “Amma kafa açtınız” derdim.
Öyle değilmiş!
Meğer gökyüzünün başka rengi de
varmış, ateş yakar, su boğarmış!
TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan
Raev’in morali bozuktu.
Aktav’da Azerbaycan uçağının düştüğünü
duyunca önce bir tereddüt geçirdik ama haber doğrulandı.
En acele TÜRKSOY Genel Sekreterlik
binasındaki bütün Türk Dünyası bayrakları yarıya indirildi ve yas
ilan edildi.
Yüreğimiz yandı.
Hele hele uçağa Rusya’daki
havalimanlarına iniş izni verilmediği için Kazakistan’ın Aktav
şehrindeki bir tarlaya çaresizlikle inmeye çalıştığı görüntüleri
izleyince hem kızdık hem de üzüldük.
Bir ses kaydı dinledik.
Azerbaycanlı kabin amiri yolcuların
kemerleri bağlamasını, her şeyin yolunda gideceğini söylüyordu.
Elimiz böğrümüzde kalakaldık.
Vefat edenlerin ruhuna El Fatiha!
Türk Dünyası’nın başı sağ olsun.
Son Söz: Her şeyi yaratıp
ona bir nizam veren ve mukadderatını tayin eden Allah, yüceler
yücesidir." (el-Furkan
25/2)