Birsel ve Özgün Vatan'sız kaldı
Abone olVatan'da Murat Birsel ile Ayşe Özgün'ün yazılarına son verildi. Birsel ve Özgün'ün son yazıları bugün yayınlandı. İşte Birsel ve Özgün'ün Vatan'daki son yazıları:
Murat BİRSEL Günlük hayat olimpiyatları Ortaokul, tahtada yazıyor:
"Hangi çocuk ki annesinin babasının sözünü dinler, Allah'ın sevgisi
onunla beraber." "Ahlâk" dersindeyiz, papaz (üstelik cizvit!)
sopasıyla gösteriyor, hepimiz tekrarlıyoruz. Böyle bir eğitim
alınca insan, 30'lu yaşlarda "Mükemmel olmanın 77 yolu" şeklindeki
kitapları okumaya pek takat kalmıyor. Çünkü zaten ortaokul
yıllarında her gün o kitapların özeti bir ton lafı ezberlemişsin.
Mesela "mükemmel olmak sadece bir saniye alır, mükemmeliği
sürdürmekse bir ömür" lafı kafana kazınmış. Ruhuna da
işleyebilirsen, sigarayı bırakabilirsin. Sigarayı bırakmak
istiyorsun, bir saniyede bırakırsın; "Bu son sigaram" de bırak.
Asıl önemlisi, bakalım o noktada kalabiliyor musun? Şimdi yazının
buradan gideceği yer beni o kadar şaşırttı ki, sizi şaşırtmazsa
şaşarım. Bill Bryson imzalı "A Short History of Near/y Everything"
(Hemen her şeyin kısa tarihi) diye muazzam bir kitap var. Güngör
Uras, "mutlaka oku" demişti; elimden bırakamıyorum. Orada büyük
olasılıkla kâinatta yalnız olmamakla beraber ne kadar büyük bir
"denge" sayesinde yeryüzünde bulunduğumuz -muhteşem- anlatılıyor.
Hayat kolay değil! Bir yandan kitabı okuyup, bir yandan
televizyonda olimpiyaüan seyrettiğimde "rekorlar nereye kadar"
sorusunu sordum. Silsile "dopingsiz rekorlar nereye kadar" diye
devam etti. Ve düşündüm ki "dopingsiz madalya kazanma" da ve
"dopingli çıkanın madalyasının geri alınması"nda manalar var. (Arzu
eden şu son cümleyi, "muhtemeldir ki o ahlâk dersleri bazı
'flasback'ler yapıyor" diye de başlatabilir). Olimpiyatlara
bakalım... * Adam yüzmede dünya rekoru kırıyor, bize göre akıl
almaz hızlı giden "canlı torpido!" Ama saatte 90 kilometre hızla
yüzen kılıçbalıkları ile mukayese edince, insanın bu rekoru
"yüzkarası." * Karada farklı değil; yüz metreyi en hızlı koşan
insanlar saatte 45 kilometreyi geçemiyor, çita saatte 110 kilometre
koşuyor! Örnekleri istediğiniz kadar artırın, fiziksel anlamda
hayvanlar insana hep üstün çıkıyor. İnsanın gerçek üstünlüğü,
düşünebilmesi yanı sıra, "iyi - kötü" ayırımını yapabilen tek canlı
olması. Yani bilinç! Sınavı böyle koyunca yeryüzünde insanoğlu için
asıl olimpiyat, "vicdan muhasebesi" olabiliyor. Olimpiyatlara
"küresel perspektiften" bakınca, canlılar aleminde tek gerçek
testimiz doping/hile yapıp yapmama noktasında! Hile yapıp yapmamak
tercihi, elbette sadece olimpiyatlara has değil, günlük yaşam
kararı! Olimpiyatlar bitecek, kılıçbalıkları hep insanlardan daha
hızlı yüzecek, çitalar her zaman bizden daha hızlı koşacak ama biz
her gün insana dair asıl olimpiyatlarda yarışmaya devam edeceğiz.
Dopingle alınmış madalyaların bizim dünyamızdaki karşılığı haksız
kazanımlar! Üstelik günlük hayatta koşullar olimpiyatlardan çok
daha çetin. Öyle ki, hakem heyetlerinin, doping kontrolörlerinin
satın alındığını görmek mümkün! Ama bu asıl hesabın vicdanlarda
verildiği gerçeğini değiştirmiyor. Olimpiyatlar başlarken "iyi olan
kazansın" yazmıştık, madem tekrar günlük hayata geçiyoruz temenniyi
"iyilik kazansın"a çevirelim. "Aynı şey" diyenlere de selam olsun!
********** Ayşe ÖZGÜN İşte genç kızlarımıza örnek bir iş kadınımız!