Birinci sınıflara bile dershane
Abone olÜniversite ve liselere girişte hizmet veren dershaneler, şimdi ilkokul birinci snıf çocuklarına ders verecek.
Önceki yıllarda sadece üniversite ve liselere giriş sınavına hazırlanan öğrencilere yönelik hizmet veren dershaneler, bu hizmetlerini ilköğretim birinci kademe hatta birinci sınıf öğrencilerine kadar indirdi. Öğrencinin okuldaki eğitim-öğretimine takviye olunması amacıyla kurulan dershanelerin yanı sıra son yıllarda ''Etüt Merkezi'' adı altında açılan eğitim kurumlarının da sayısı artıyor. Veliler, dershaneleri ve etüt merkezlerini dolaşarak bütçelerine en uygun olanını seçmeye çalışıyor. Adana'da ise 71'i genel lise, 46'sı mesleki olmak üzere toplam 107 liseye karşılık, 113 etüt merkezi ve dershane bulunuyor. Bu dershanelerin bir eğitim-öğretim sezonu için talep ettikleri ücret 750 milyon liradan başlayıp 5 milyar liraya kadar çıkıyor. ETÜT MERKEZLERİ VE DERSHANELER GEREKLİ Mİ? Çukurova Üniversitesi (Ç.Ü) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adil Türkoğlu, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, bir çocuğa derslerinde yardımcı olmak yerine ders çalışma tekniklerinin öğretilmesinin daha faydalı olacağını söyledi. Prof. Dr. Adil Türkoğlu, ''Etüt Merkezleri, okul çıkışı gelen çocuğun ödevlerini yapıyor, ya da yardımcı olmakla yetiniyorsa hiçbir faydası yok. Ancak, Etüt Merkezi, çocuğun iyi bir ilköğretim temeli alması için nasıl ders çalışması gerektiği konusunda bilgi veriyor ve ticari amaç ikinci planda tutuluyorsa faydalı olabilir'' dedi. Dershaneler konusunda ise iyimser olmadığını ifade eden Prof. Dr. Adil Türkoğlu, bir çocuğun sınav başarısı için mutlaka dershaneye gitmesinin şart olmadığını savundu. Velilerin çoğunluğunun ''Komşunun çocuğu gidiyor'' düşüncesiyle, dişinden tırnağından artırdıkları paraları dershanelere yatırmalarını doğru bulmadığını kaydeden Prof. Dr. Adil Türkoğlu, ''Öğrenciler, iyi bir çalışma tekniği ile dershanelere gitmeden başarı kazanabilirler'' diye konuştu. Ç.Ü Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kutlu ise Etüt Merkezlerinin, çalışan, bu nedenle de çocuklarıyla yeterince ilgilenemeyen, ya da eğitim durumları buna uygun olmayan ailelerin görevini üstlendiğini söyledi. Daha ilköğretim birinci sınıftaki çocuğun, okulla birlikte dershaneye de ''merhaba'' demesinin sıkıntıları olabileceğine işaret eden Yrd. Doç. Dr. Kutlu, şöyle konuştu: ''Çocuk kendini sürekli ders çalışma ortamında hissettiğinde bunalabilir. Bunu gidermenin en güzel yolu ise bu merkezlerde sosyal aktivitelere önem verilmesidir. Böylece, çocuğun, ev-okul-dershane üçgeni arasında bocalaması önlenebilir. Aksi takdirde bu eğitim sistemi çocuğa fayda yerine zarar getirir.'' ''DERSHANELER ÖNEMLİ BİR İHTİYAÇ'' Ç.Ü Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmi Yaşar da dershanelerin, mevcut eğitim sisteminin sıkıntılarından ortaya çıktığını söyledi. Prof. Dr. Necmi Yaşar, ''Çünkü, mevcut eğitim sisteminde dershaneler önemli bir ihtiyaç. Ancak, dershane veya etüt merkezine giden her çocuğun başarılı, gitmeyenlerin ise başarısız olacağı düşüncesi doğru değil'' dedi. Adana'da, hizmetlerini ilköğretim birinci kademe öğrencilerine kadar indiren eğitim kurumlarından Özel Kariyer Etüt Eğitim Merkezi Müdürü Galip Gönültaş ise çocukların ilköğretimde aldıkları eğitim-öğretim temelinin tüm eğitim yaşantısını etkilediğini bildirdi. OKUMA YAZMA BİLMEYEN DE DERSHANE AÇIYOR Özel Dershaneler Birliği (ÖZDEBİR) Güney Bölge Temsilcisi Kemal Karadoğan ise 625 sayılı Özel Eğitim Kurumları Yasası'nda, engelleyici hükümler bulunmaması nedeniyle okuma yazma bilmeyenlerin bile etüt merkezi ya da dershane açabilmesinden yakındı. Dershanelerin, eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin giderilmesinde önemli bir unsur olduğunu savunan Karadoğan, şöyle konuştu: ''Dershanelerin önemine rağmen sorunlarınıza çözüm bulunmuyor. Özel okullar yüzde 8 KDV ödemesine rağmen, dershanelere yüzde 18 uygulanıyor. Bunun yanı sıra eğlence yerlerinden alınan işletme harcı dershanelerden de talep ediliyor. Eğlence merkezi ile eğitim kurumlarının aynı kefeye konması üzüntü verici. Bu haksızlığın giderilmesini istiyoruz.''