Biri tahripçi diğeri tahrikçi
Abone olDP lideri Süleyman Soylu, hem muhalefete hem iktidara verdi veriştirdi. Soylu partisinin siyasetini anlattı.
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu'ya göre
AKP tahrip, CHP ise tahrik mekanizması ile Türkiye gündemini meşgul
ediyor. Soylu, beyaz yürüyüş harekatıyla başlattıkları
etkinliklerle halka çözüm önerileri sunduklarını
belirtti.
Soylu, gezi ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Mersin'de, Taksim Otel'de düzenlediği basın toplantısında, yaklaşık iki ay önce ''Beyaz Yürüyüş'' adıyla etkinlik başlattıklarını, bu kapsamda Türkiye'yi köy köy, belde belde, ilçe ilçe gezerek milletin dertlerini, sıkıntılarını, gelecekle ilgili beklentilerini dinlediklerini, bunlara yönelik hem çözüm üretmeye hem de var olan çözümleri sunmaya çalıştıklarını'' bildirdi.
Soylu, ''artık Türkiye'de halktan, ülkenin gündeminden kopuk siyaset anlayışının mümkün olmadığını, siyasetin millete dayanmadan yapılamayacağını'' belirterek, şöyle konuştu:
''Bugün gerek iktidar partisi, gerekse anamuhalefet partisi Türkiye'nin gerçek gündemine, ekonomik ve sosyal problemleri ile iç politikasına, bu coğrafya içerisinde almak zorunda olduğu pozisyonlara yönelik bir siyaset anlayışı ortaya koymuyor. Koydukları bir kavga bir kaos siyasetidir. Buna topyekun eski siyaset anlayışı diyebiliriz. Oysa dünyada siyaset anlayışı reel değerler, gelecek, somut değerler üzerinden planlanıyor.''
''TAHRİP VE TAHRİK MEKANİZMASI
''AKP tahrip, CHP ise tahrik mekanizması ile Türkiye gündemini meşgul ediyor. Bunlar, Türkiye'deki siyaseti anormalleştiriyor'' diyen Soylu, şöyle devam eti:
''AKP'nin yaptığı açıktır, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve kurumlarını tahrip etmektir. CHP'nin de yaptığı açıktır, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve kurumlarını tahrik etmektir. Yani birisi tahrip, birisi tahrik mekanizması kurmuştur. Ve bu kavga Türkiye'yi, önemli ölçüde enerjisini boşa sevk eden bir ülke haline getirmektedir.
Herkes biliyor ki CHP normal yollardan iktidara gelebilme şansına sahip değildir. Aylardan beri Türkiye'nin her meselesini sanki bir işaret fişeği edasında atarak bazen kurumları, bazen askeri, bazen Yargıtayı, bazen Anayasa Mahkemesini tahrik etmeye çalışıyor. Bu da iktidar partisinin işine geliyor. Hiçbir şey yapmamasına, ekonomide başarısız bir tablo çizmesine, Türkiye'yi iyi yönetmemesine rağmen bir kavga ortamı yaratıyor, gerçek meseleleri örtmeye çalışıyor. Türkiye bunlardan kurtulmalıdır.''
Soylu, gezi ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Mersin'de, Taksim Otel'de düzenlediği basın toplantısında, yaklaşık iki ay önce ''Beyaz Yürüyüş'' adıyla etkinlik başlattıklarını, bu kapsamda Türkiye'yi köy köy, belde belde, ilçe ilçe gezerek milletin dertlerini, sıkıntılarını, gelecekle ilgili beklentilerini dinlediklerini, bunlara yönelik hem çözüm üretmeye hem de var olan çözümleri sunmaya çalıştıklarını'' bildirdi.
Soylu, ''artık Türkiye'de halktan, ülkenin gündeminden kopuk siyaset anlayışının mümkün olmadığını, siyasetin millete dayanmadan yapılamayacağını'' belirterek, şöyle konuştu:
''Bugün gerek iktidar partisi, gerekse anamuhalefet partisi Türkiye'nin gerçek gündemine, ekonomik ve sosyal problemleri ile iç politikasına, bu coğrafya içerisinde almak zorunda olduğu pozisyonlara yönelik bir siyaset anlayışı ortaya koymuyor. Koydukları bir kavga bir kaos siyasetidir. Buna topyekun eski siyaset anlayışı diyebiliriz. Oysa dünyada siyaset anlayışı reel değerler, gelecek, somut değerler üzerinden planlanıyor.''
''TAHRİP VE TAHRİK MEKANİZMASI
''AKP tahrip, CHP ise tahrik mekanizması ile Türkiye gündemini meşgul ediyor. Bunlar, Türkiye'deki siyaseti anormalleştiriyor'' diyen Soylu, şöyle devam eti:
''AKP'nin yaptığı açıktır, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve kurumlarını tahrip etmektir. CHP'nin de yaptığı açıktır, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve kurumlarını tahrik etmektir. Yani birisi tahrip, birisi tahrik mekanizması kurmuştur. Ve bu kavga Türkiye'yi, önemli ölçüde enerjisini boşa sevk eden bir ülke haline getirmektedir.
Herkes biliyor ki CHP normal yollardan iktidara gelebilme şansına sahip değildir. Aylardan beri Türkiye'nin her meselesini sanki bir işaret fişeği edasında atarak bazen kurumları, bazen askeri, bazen Yargıtayı, bazen Anayasa Mahkemesini tahrik etmeye çalışıyor. Bu da iktidar partisinin işine geliyor. Hiçbir şey yapmamasına, ekonomide başarısız bir tablo çizmesine, Türkiye'yi iyi yönetmemesine rağmen bir kavga ortamı yaratıyor, gerçek meseleleri örtmeye çalışıyor. Türkiye bunlardan kurtulmalıdır.''