Biri İstanbul Üniversitesi hocalarını gözetliyor!

Üniversite sayısının 200’e yaklaştığı Türkiye’de her geçen gün yükseköğretimde bir çok yapısal değişiklikler yaşanıyor. Bunun son örneği 12 Eylül hatırası “Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği” nin yürürlükten kaldırması oldu.

Buna göre, Kişilerle olan ilişkilerde kaba ve saygısız davranmak başkalarını rahatsız edecek biçimde bağırmak şarkı söylemek, çalgı çalmak, gürültü etmek, çevresini temiz tutmamak, fiili ve toplantı ve törenlerde öğretim elemanlarına veya davetlileri ayrılan yerleri işgal etmek, fiili uyarma cezası kapsamındayken suç olmaktan çıkarıldı. YÖK yetkililerince tespit edilen yerler dışında ilan asmak kınamadan uyarı cezası kapsamına alındı. Kumar oynama veya oynatmak kınama cezası kapsamındayken, suç olmaktan çıkarıldı. YÖK izniyle asılan duyuruları koparmak, yırtmak, değiştirmek, karalamak veya kirletmek bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma kapsamındayken bu cezalar kınama ve uyarma cezasına dönüştü. Törenlerde düzeni bozacak, programı ihlal edecek davranışlarda ve YÖK içinde siyasi faaliyette bulunmak bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezası kapsamındayken, suç olmaktan çıkarıldı.

AMAN YÖK BAŞKANI DUYMASIN!

YÖK başkanı Gökhan Çetinsaya Öğrenci merkezli ve özgürlükçü söylemlerini icraata dökmeye çalışırken, Türkiye’nin en köklü ve en büyük yüksek öğretim kurumu olan İstanbul Üniversitesi çok tepki çekecek bir uygulamanın hazırlığında. İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünce 610 sayı nolu Kampüskart projesi kurulumu konulu 16 Temmuz 2012 tarihli tüm akademik ve idari birimlere gönderilen yazıda, İstanbul Üniversitesi ile bir banka arasında yapılan protokole göre üniversitenin tüm yerleşkelerine bariyer, turnike ve PDKS (Personel Devam Kontrol Sistemi) nin kurulacağı bildirildi.

PERSONEL DEVAM KONTROL SİSTEMİ NE GÖTÜRECEK?

Personel Devam Kontrol Sistemi uygulamaya konursa İstanbul Üniversitesinin öğrenci, idari ve akademik personelin günlük hayatında ciddi değişimler yaşanacak. Mevcut güvenlik uygulamalarında çantasına kadar aranan, X-RAY cihazından geçirilen ve kendi fakültesi dışında diğer fakülte binalarına alınmayan İstanbul Üniversitesi öğrencileri bunlara ek olarak bir de turnikeden geçecek. Üstelik yurtlarına, bölümlerine ve yemekhaneye kiminle, ne zaman ve ne sıklıkla gittikleri takip edilecek.

Yeni denetim sisteminden akademik ve idari personel de olumsuz etkilenecek. Buna göre akademik ve idari personelin de saat kaçta ve nerede oldukları hatta hangi üniversite çalışanları ile görüştükleri dahi kayıt altında tutulabilecek.

REKTÖR ADAYI PROF.DR. KELEŞ’TEN BÜYÜK TEPKİ

Rektörlük seçimlerine aylar kala bu denetim sistemi uygulamasının şokunu yaşayan İstanbul Üniversitesi’nde yeni uygulamaya tepki büyük. ÜNDER (Üniversite Öğretim Elemanları Dayanışma Derneği) Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi rektör adayı Prof. Dr. İbrahim Keleş’e göre yeni uygulama kabul edilemez. Halen üniversitenin Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilimdalı öğretim üyesi olan rektör adayı Keleşi, turnikenin üniversite kapılarına değil, aslında bilimsel özgürlüğün önüne konmuş bir engel olduğunu belirtip şöyle devam etti.

“Kampüskart uygulaması izaha muhtaç pek çok bilenmezi içermekte. Banka ile yapılan protokol adeta bir sır küpü. Muhtemel kullanıcı sayısı 100 bini aşacak Kampüskart uygulaması ile öğrenci akademik ve idari personel kredi kartı özelliği olan bir kartı almaya mı zorlanacak? Daha da vahimi akademik özgürlüğü her şeyi olan öğretim elemanlarının üniversiteye giriş çıkış saatleri kayıt altında tutularak bir baskı unsuru olarak mı kullanılacak?

KAMPÜSKART YURTDIŞINDAKİLER KADAR MASUM DEĞİL!

Birçok meslektaşının da uygulamaya olan tepkisini kendine ilettiklerini dile getiren Prof. Dr. Keleş Kampüskart uygulamasının benzerlerinin Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yüksek öğretim kurumlarında da uygulandığını ifade etti ancak farkın altını çizdi:

“Yurdışındaki üniversitelerde kampüskart, içine para yüklenen ve kampüste alışverişlerde kullanılan bir araç. Ancak benim anladığım üniversitemizde uygulanması öngörülen hali yurtdışındakiler kadar masum değil.”

UYGULAMANIN SONU NE OLUR?

Personel Devam Kontrol Sistemi’nin hayata geçmesi durumunda tepkilerin önünün alınamayacağını dile getiren Prof. Dr. Keleş’e göre İstanbul Üniversitesi mustakbel turnikelerinin sonu Boğaziçi Üniversitesi’ninki gibi olacak. Boğaziçi üniversitesi’nde de yıllar önce turnike sistemi öğrencilerin tepkisi üzerine uygulamadan kaldırılmıştı.