BİRİ HÜKÜMETİN, BİRİ ÖRGÜTÜN SÖZCÜSÜ DİYOR
Abone olMarmara Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti Başkan Vekili Prof. Dr. Mithat Sancar, zaman zaman kendilerine yöneltilen eleştirilerle ilgili, “Birile...
Marmara Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti Başkan Vekili Prof. Dr.
Mithat Sancar, zaman zaman kendilerine yöneltilen eleştirilerle
ilgili, “Birileri sizi hükümetin organı olarak görüyor, diğerleri
ise örgütün sözcüsü olarak suçluyor. Ben toplumun büyük
çoğunluğunun sürece destek olduğu kanısındayım” dedi.
Cumartesi Anneleri ile görüşerek isteklerini dinleyen Marmara
Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti Başkan Vekili Prof. Dr. Mithat Sancar,
çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cumartesi
Annelerinin çözüm sürecinin kendi yaralarını da saracak bir
yöntemle işlemesini istediğini söyleyen Sancar, “Barış sadece
silahların susmasından ibaret değildir. Bütün dünyada önemli barış
süreçlerinin hepsinde geçmişteki yaraları iyileştirecek yöntem
mutlaka aranmıştır. Toplumun çeşitli kesimlerinde farklı yaralar,
kızgınlıklar var” diye konuştu.
Yarın şehit aileleri ile bir buluşma gerçekleştireceklerini ifade
eden Sancar, “Bir de onları dinleyeceğiz. Bizim burada yaptığımız
faaliyet, onların doğrudan doğruya kendilerini ifade etmelerini
sağlamak ve bu görüşleri rapor haline getirmek. Biz bu süreçte
barışın yaraları sarmanın en önemli yöntemi olduğunu söylüyoruz.
Bir savaşın açtığı yaralar, barış süreci başlarsa sarılabilir. Biz
barış sürecine destek veren insanlar olarak yeni yaralar açılmasın,
eski yaraları saracak yollar bulunsun diye uğraşıyoruz” şeklinde
konuştu.
"İKİ KUTUP VAR"
Sancar, zaman zaman akil insanlara yönelik saldırıya varan
tepkilerin olduğunun hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
“Bunlar her yerde oluyor çünkü çok fazla önyargı birikmiş. Bir de
diyalog ve konuşma amaçlı böyle geniş çaplı bir yöntem uygulanmadı
Türkiye’de. Birileri sizi hükümetin organı olarak görüyor,
diğerleri ise örgütün sözcüsü olarak suçluyor. İki kutup var. Bunun
dışında kalan çok geniş bir kesim bu çalışmalara gönülden destek
verdiklerini dile getiriyor. İki kutup var. Bazıları doğrudan
doğruya her şeyi, bu süreci hükümetin malı gibi gösterip hükümete
saldırma isteğiyle bizi hedef alıyor. Bir başka kesim var
Milliyetçiler ve ulusalcılar. Onlar ise bütünüyle barış sürecine
karşılar. Bu barış sürecinin bozulması için de her türlü
provokasyona girmekten gerekirse çekinmiyorlar. Ben toplumun büyük
çoğunlunuğunun bu sürece destek olduğu kanısındayım.”
(İHA)