Başbakanın roman açılışı sırasında, "parasız eğitim
istiyoruz" yazılı pankartı açtıkları için üç üniversite
öğrencisinden ikisi sekiz yıl beş ay, biri iki yıl iki ay hapis
cezasına çarptırıldı…
Normal de hak!
Tabii açılan pankart başbakanın orada olduğu bir
vakit olunca işler değişir!
Demokratik haklarını kullanan ve çok da mantıklı bir
şey isteyen bu çocukların suçu terör örgütüne üye olmak olarak
açıklandı! Ama hangi terör örgütü, terör örgütünün neresindeler,
görevleri neler bilen yok…
Yakala birini, kolundan tuttuğun gibi kodese at,
yapıştır yaftayı terör örgütü üyesi diye, zorlanırsan iki gizli
tanık…
Terör örgütü de gizli tanık da bol olunca, hak arayan
herkesin üye olacağı bir yer bulunur…
Durum vahim, bundan daha da vahim olan bir şey var ki
o da, sanıkların beraatini isteyen savcının "hava değişimine"
gönderilip yerine gelen yeni savcının aynı sanıkları
cezalandırması...
Ne bekliyorlar ki öğrencilerden?
Parasız eğitim istemek suç mu?
Paralı eğitim istiyoruz diye mi pankart açmalılar,
saçmalık olmaz mı?
Yapılan protestoya katılmayabilirsiniz,
kızabilirsiniz, eleştirebilirsiniz fakat bir hakkın kullanılmasına
kızıp bu gençlerin hayatını mahvedemezsiniz…
O kadar çok buna benzer şeyler yaşıyoruz ki son
yıllarda…
Grev yapan işinden oluyor, yumurta taşıyan terörist
oluyor, pankart açan gençliğinden oluyor!
Yakında kimse korkudan sesini çıkaramayacak…
Zaten istenen de bu…
Hala nasıl göremiyorsunuz?
Bu durum faşizm değilse, bu korku imparatorluğu
kurmak değilse, bu sindirme politikası değilse, dikdatörlüğe giden
yola döşenen taşlar değilse nedir!
Biri bana anlatsın!
twitter.com/nsrnylmz