‘Kentsel Dönüşüm’...
İşte bu olgu, Borsa’da işlem gören birçok firmanın değerlerinde
önemli düzeyde olumlu etkiler yaratacak!
Hatta bazıları için bu durum beklenenin çok üzerinde
gerçekleşecek.
Gidişatı parlak olmayanlar açısından da ‘can
suyu’ olacak.
Yatırımcılar bu yazıma kulak vermeli ve olan bitenin farkında
olarak gidişatı görmeli…
Kaymağı sadece yabancılar yememeli!
Şirket ismi vermem doğru olmaz…
Zira amacım yatırım tavsiyesinde bulunmak değil!
Lakin potansiyel yatırımcıların bu konuya ilgisini yöneltmek de
bir akademisyen ve yazar olarak görevim. İsterim ki piyasada etkin
ve şeffaf fiyatlamalar olsun. Temel analizi doğru yapan
yatırımcılar ise beklentileri doğrultusunda kayda değer getiri elde
etsinler.
Yeni Türkiye’de yenilenen şehirlere bağlı olarak ortaya çıkan
rant ve buna bağlı güncel piyasa değerleri halen çok sayıda
şirketin bilançosuna yansımamış durumda!
Ben bunlar için ‘gizli ve saklı kalmış
değerler’ diyorum…
Nasıl mı?
Olay çok basit…
Çevremizden sıklıkla duyarız: ‘Adamın şansına bak!
Dedesinden kalan arazisinin yanından yol geçti, imar çıktı, yanına
alışveriş merkezi yapıldı… bıla bıla…’
Ve netice malum: Gayrimenkul zenginleri ortaya
çıkar!
Şirketler açısından da durum farklı değil!
Yaşanan dönüşüm sürecinde, faaliyet konuları ne olursa olsun,
birçok şirketin de geçmiş dönemde aldıkları arsa ve arazilere
piyango vurmuş durumda!
Bazıları realize oldu bile…
Diğerleri ise harıl harıl ‘gayrimenkul geliştirme
projeleri’ üzerinde çalışıyor.
Öyle ki, bunlar gerçekleştiği takdirde şirketlerin toplam aktif
büyükleri mevcut durumun misli katına kadar çıkabilir.
Bu şirketlerden yeni gayrimenkul yatırım ortaklıkları
türeyebilir…
Bunlar halka arz olup, gayrimenkul projeleri için de özkaynak
finansmanını piyasadan sağlayabilir.
Olayın özeti, şu an bilançoda çok düşük tutarlarda görünen bu
kıymetler, iş olup bitince birden yeni değerleriyle yatırımcıların
karşısına konacak.
Ne var ki yüksek getiriyi, hisseleri önceden alanlar elde
edecek!
İşte tam bu noktada, yatırımcıların doğru ve şeffaf bir şekilde
bilgilendirilmeleri gerekliliği ön plana çıkıyor!
Dolayısıyla Sermaye Piyasası Kurulu’na ve Kamu Gözetim ve
Denetim Kurumu’na fazlasıyla sorumluluk düşüyor.
Çok fazla teknik terim kullanmak istemiyorum.
Lakin durumu da ancak bu şekilde izah edebiliriz!
Borsa da işlem gören şirketlerin temel yükümlülüklerinden biri
piyasayı ve yatırımcıyı doğru bilgilendirmektir.
Halbuki bu aktifler ‘cari piyasa değerleri’ ile
finansal tablolarda yer almıyor.
Faaliyet raporlarında stratejik olarak konu edilmiyor!
Denetim raporlarında yer almıyor!
Kullanım amacı doğrultusunda ‘yatırım amaçlı
gayrimenkullere’ dönüşmüş olsalar da, bu hesap kaleminde
gösterilmiyorlar! Dahası bu kalemler altında gösterilseler dahi,
denetim raporlarında detaya yer verilmiyor ve cari değerleri ortaya
konmuyor!
O halde, bu denli önemli konu yatırımcılar tarafından nasıl
bilinecek?
İlla atlayıp şirketlere gitmeleri ve bilgi almak için
uğraşmaları mı lazım?
Umarım SPK ve KGK bu konuya yoğunlaşır!
Şeffaflık ve piyasa etkinliği için de yoğunlaşması
zaruridir!
Unutmadan! Bu kadar söz söyledik ama ne yazık ki hisse senedi
piyasalarına yönelen yurt içi tasarrufların oranı sadece %4-5
seviyesinde! Bunun nedeni ise finansal okuryazarlık çerçevesinde
son derece kötü bir durumda olmamız ve raporlamanın yatırımcıyı
bilgilendirme amacını içerik olarak son plana atmış olması…
Kısacası değerler bizim ama kaymağı yiyen yabancılar ve az
sayıda cenah!
Twitter: @sonergokten