Bircan'ın ölümünde ajansın rolü

Abone ol

Bircan'ın yakın arkadaşı ve sırdaşı eski muhabir Orçun Ataman, ajansların bu trajedideki payını anlattı.

Genç yaşta dramatik ölümüyle tüm Türkiye'nin dikkatini üzerine çeken fotomodel Burçin Bircan'ın yakın arkadaşı ve sırdaşı eski muhabir Orçun Ataman, genç kadının özel hayatına dair bilinmeyenleri anlattı. Güzel fotomodelin yakın arkadaşı Orçun Ataman, "Ekmek alacak parası, dolabında içecek suyu bile yoktu. Öldüğünde üstündeki kotu ben almıştım" dedi -Burçin Bircan'la nasıl tanıştınız? Super Models of The World 2000 yarışmasının provalarında tanıştım. Bu yarışmayı dünyaca ünlü mankenlik ajansı Ford Model organize etmişti. Ford Model adına Türkiye'deki yarışmanın sorumlusu eski mankenlerden ve bir zamanlar eşini de uyuşturucuya kurban veren Cavidan Akyol'du. Diğer kızların içinde en dikkat çekici olanı Burçin Bircan'dı. Ben bir gazeteci olarak kızların yarışma öncesi provalarını takip etmek ve resim çekmek için görevlendirilmiştim. Bu sırada Burçin'le tanıştım. Çok tatlı, şirin bir kızdı. i Burçin yarışmada birinci oldu. -Daha sonra ilişkiniz nasıl sürdü? Yarışmanın ardından Burçin'den uzun süre haber alamadım. Aradan bir yıl geçtikten sonra bir gece yarısı aniden beni aradı ve benimle konuşmak istediğini söyledi. Açıkçası çok şaşırmıştım. Ertesi gün tekrar aradı. Bunun üzerine ben de görüşme isteğini kabul ettim. Beni Maçka'daki evine çağırdı. İçeri girdiğimde çok şaşırdım, çünkü hiç tahmin edemeyeceğim bir evde yaşadığını gördüm. Ev küçük bir çatı katıydı. Küçük bir salon, bir oda ve küçük bir banyodan ibaretti. Eşyalar çok dağınık ve çok pisti. İnanın ikram edecek bir bardak çay dahi yoktu evde. Bir ara buzdolabını açtı. Bomboş olduğunu gördüm. Bir bardak suyu bile yoktu. Bu sahneleri gördüğümde içim parçalandı. Ona bu şekilde nasıl yaşadığını sorduğumda hiçbir yerden geliri olmadığını, ev kirasını ödeyemediğini, arkadaşlarının yardımıyla yaşadığını anlattı. Daha sonra sık sık görüşmeye başladık. -Sizden tam olarak isteği neydi? Burçin'in tek bir isteği vardı "çalışmak". Benden menajeri olmamı istedi. Defilelerde podyumda olmayı, ajanslarla ve koreograflarla tanışmak istiyordu. Çünkü bağlı olduğu Ford ajansın ona iş vermediğini, iş bulsa bile bunu engellemek için ellerinden geleni yaptığını anlattı. Bazı defilelere katılmak için çaba harcadığını, fakat bu defileleri organize eden kişiler tarafından tacize uğradığını anlattı. 'Ben tek başıma bu görüşmelere gittiğimde benimle cinsel olarak birlikte olmak istiyorlar' dedi. Aslına bakarsanız istediği tek şey birinin ona sahip çıkmasıydı. Gazetelerde çıkan porno film olayı hakkında da ise filmin porno olmadığını, sadece bazı sahnelerin erotik ögeler barındırdığını söyledi. Kariyerinin bu nedenle etkilendiğini belirtti. Daha sonra Derya Danacı'nın kendini kandırdığını ve basında Derya Danacı'nın sevgili diye isminin anıldığını anlattı. Ancak bunların tamamını Derya Danacı denilen şahsın hazırladığını belirtti. -Uyuşturucu kullanıyor muydu? Doğruyu söylemek gerekirse bu konuda pek fazla konuşma taraftarı değildi. En azından benimle bu konuları konuşmazdı ancak bir gün bu konu açıldı bana her türlü uyuşturucu ve alkolü kullandığını çok yalnız ve bunalımda olduğunu ancak bu sayede rahatladığı söyledi. Yalnız bir şey dikkatimi çekti, (Eroin mi Allah korusun, onu kullanmam) demişti. Ben de ona uyuşturucu olayından bir an önce kurtulması gerektiğini söyledim. Gerekirse bu konuda yardım edebileceğimi ifade ettim. Buna ihtiyacı olmadığını işleri yoluna girerse düzeleceğini ve hayatında yeni bir sayfa açacağını ifade etti. -Ailesinden hiç bahsediyor muydu? Ailesinden bahsettiğinde gözleri dolardı. Onları çok özlediğini ancak babasının kendisini istemediğini söylerdi. Telefonları yüzüne kapattığından bahsederdi hep. Bazen yanlarına gidip orda kalmayı çok istediğini söylerdi. Bahsedilen film olayını öğrendikten sonra babasının onu evden kovduğunu ve yıllardır evine gidemediğini anlattı. Bir gün eğer isterse ailesine beraber gidebileceğimizi, hoşgörülü davranabileceklerini) söylediğimde korktuğunu ve bunu yapamayacağını belirtti. -En son ne zaman görüştünüz? Ben gazeteciliği bırakıp halkla ilişkiler ve basın danışmanlığı işine yöneldim. Bu arada maddi bir şey beklemeden katalog çekimlerini yaptım ve onu bir kaç defileye gönderdim. Ancak o, 11.00'da gitmesi gereken işe saat 16.00'da gidiyor, işlerini aksatıyordu. Aslında işe gitmek ve başarılı olmayı çok istiyordu. Çok önemli defileleri kaçırıyordu. Ben o zaman şüphelenmeye başladım. Durumu daha da kötüleşmişti. Parklarda yatıp kalkıyorydu. Büyük ihtimalle uyuşturucudan dolayı kendine gelemiyordu. En son da 2003'ün Ekim'inde görüştüm. Bana bir veda telefonu açtı. Korhan Abay'ın evlatlık oğlu(adını hatırlayamıyorum) ile evlenip ABD'ye gideceğini söyledi. (Her şey için teşekkürler, Allahaısmarladık) dedi. Son konuşmamız o kadardı. Kaynak: Dünden Bugüne Tercüman

IRC
Günün Önemli Haberleri