Birandtan hahama cevap
Abone olHerkes 32. Gün'ü konuştu. Tuncay Güney'in iddialarından Birand da nasibini aldı. İşte yazarın gizemli hamama cevabı..
Çok konuşulan bir program yaptı Birand. Ancak kendi programında kendiyle ilgili inanılmaz iddialara hedef oldu. Birand bu ilginç durumu gazetedeki köşesine taşıdı.
İşte o yazı:
Tuncay Güney’i Perşembe akşamki 32.GÜN’de bilmem izleyebildiniz mi? Programa Kanada’dan katıldı. Konuşması, duruşu, yaklaşımıyla kendinden emin, ne yapmak istediğini bilen biri.
Bu arada, Ergenekon belgeleri arasında, gazetecilerin büyük bir bölümünün yabancı devlet istihbarat örgütleri için çalıştığına dair notlar bulunduğunu da öğrendik. Ben kendimi merak ettim ve “Bir Avrupa ülkesi için çalıştığımı (!)” öğrendim. Ali Kırca, Can Ataklı, Güneri Cıvaoğlu, Can Dündar, Soner Yalçın, Enis Berberoğlu, Tuncay Özkan, Fikret Bila, Ruhat Mengi, Sedat Ergin, Ruşen Çakır... daha kimler-kimler... Biri CIA, diğeri MOSSAD, öbürü MİT’in adamları. Pislik at, iz bıraksın... Yıllardır aynı teraneleri duyarım. Ciddiye de almam.
Tuncay Güney, kendinin bir Ergenekon kazası kurbanı olduğunu söylüyor. Gazeteci olduğu için ona gelen belgeler başına bela olmuş, derin devletin çeşitli kesimlerinin arasında kalmış.
Ancak, konuşmasına, sıraladığı mantık yapısına, ortaya koyduğu senaryolara bakınca, pek ikna olmadım.
Yarattığı izlenim Ergenekon’un bir kurbanı değil, Ergenekon denen ve ne olduğu henüz tam belirlenemeyen bu garabetin kenarından veya köşesinden bulaşmış bir insan şeklinde.
Tuncay Güney’i dinledikten sonra, Ergenekon dosyasının biran önce kesinleşip ortaya çıkması gerektiğine biraz daha inandım. Zira gizli kaldıkça bu olay sulanıyor ve işin ciddiyeti kaçıyor.
Umarız, mahkeme bir iki gün içinde kesin kararını verir de, neyin ne olduğu, kimin neyle suçlandığı ve iddiaların inandırıcı olup olmadığı ortaya çıkar.