Birand'ın AK Parti-cemaat kehaneti şaşkına çevirdi!
Abone olCemaat ile AK Parti arasındaki kavgayı 5 yıl önceden öngören efsane gazeteci Birand'ın yazısı cemaat medyasında manşete çıktı...
Efsane gazeteci Mehmet Ali Birand’ın 5
sene önce Gülen Cemaati'ni konu alan yazısı cemaat medyasında büyük
ilgi görüyor. Birand 6 Ekim 2010 yılında yayınlanan yazıda cemaatin
gücünün bazı çevrelerce bilinçlice abartıldığını ve ilerde
hükümetin kendi hatalarının tümünü cemaatin üstüne atarak kendini
masum göstereceğini söylüyor. Birand'ın "gün gelir rüzgar döner, bu
defa Gülenci avı başlar…" dediği yazı Zaman'ın internet sitesine de
manşet oldu.
Cemaatin gücünün abartılarak efsaneleştirildiğini aktaran Birand, “Bilmem durumun farkındalar mı, ancak Gülen Cemaatini son derece ciddiye alınması gereken bir tehlike bekliyor. Komplo teorilerine hemen inanan ve gerçek olarak kabul eden Türk toplumunun gözünde bu Cemaat, gerçek boyutlarının ötesinde efsaneleşiyor. Gücü öylesine abartılarak dilden dile dolaşmaya başladı ki, önlem alınmazsa, bir gün o güç kendini yok edebilecek." diye yazmıştı.
2013'te hayatını kaybeden Birand, cemaate dönük çarpıcı uyarılara yer verdiği yazısında şöyle yazmıştı:
”Türk toplumuna yepyeni bir efsane yaratılıyor. Bu efsanenin
adı: Gülen cemaati.
1970-2000 arasında yaklaşık 30 sene süreyle bir ölüm-kalım
mücadelesi sağlayan cemaat, zamanımızda inanılmaz bir güç
atfedilen, ülkenin her kurumuna hakim, her gelişmenin altından
çıkan, inanılmaz bir organizasyon konumuna girmiş durumda.
nerdeyse, bir mafya bunun gibi koordineli çalışan, her yerde bir
adamı bulunan teşkilat benzeri sunulur.
SİYASET İLERDE CEMAATİ YOK ETMEYE
KALKABİLİR
Belki kimilerinin hoşuna gidebilir fakat tedbir alınmaz ise bu
gizemli hareket bir zaman sonra, iktidarlar tarafından tehlike
olarak görülebilir. Eskiden cemaati sürekli şekilde asker izler ve
örselerdi. bulunmamakta etmeye çalışırdı. eğer bu gidiş değişmezse,
ileride siyaset peşine düşer ve yok etmeye kalkabilir.
Gülen cemaatine yüklenen güç aslında müthiş abartılı. Gerçekleri de
yansıtmıyor ancak öylesine bir efsaneleşme rüzgarı esmeye başladı
ki, her gelişme cemaate fatura edilmektedir.
Her şeyin altından cemaat çıkarılıyor…
ERGENEKOM BALYOZ
DAVALARI
Türk Silahlı Kuvvetleri`nden sızdırılan belgeler… Operasyonlardaki
hatalarla ilgili bilgi ve görüntüler…
Polis teşkilatının nerdeyse en ciddi noktalarının cemaatin adamları
sebebi ile kontrol edildiği inancı…
Ak Parti ile tıpkı pencereden bakmamaları hatta pek sevişmemelerine
karşın iktidarın cemaatten çekindiği, ne isterse yaptığı
söylentileri…
Fethullah Gülen`in işaretiyle, referandum esnasında ülkenin dört
bir birlikte sürdürdükleri kampanya yardımı ile EVET oylarının
artmasını sağladıkları hakkındaki iddialar…
Bakanlık ve kilit kurumları denetim altında tuttukları hakkındaki
söylentiler…
Amerika`da oturan Gülen`in Amerikan yönetimi ile yakın işbirliği
yaptığı, Washington ve israil`den aldığı direktiflerle devinim
ettiği inancı…
HER TAŞIN ALTINDAN CEMAAT ÇIKAR
OLDU
Cemaat, ilgisi olsun yada olmasın artık her taşın altından çıkar
oldu.
Bu efsaneyi, bazı karşı güçlerin pompaladığından da eminim. mesela,
en son söylenti et fiyatlarının yükselmesinin altında cemaatin
olduğu…
Cemaate orantısız bir güç atfediliyor…
Efsane bunun gibi anılmak, bir güç olarak konuşulmak belki
bazılarını keyiflendirebilir. lakin sıhhatli düşünen herkes bu
gidişin ne kadar tehlikeli olduğunu da görür. Nitekim, eminim
kendileri de durumun farkındalar. kendilerini anlatmaya
çalışıyorlar lakin yetmiyor.
Efsane adındaki bu canavar her geçen gün büyüyor, devleşiyor.
önü alınamadığı taktirde, dün askeri korkutuyordu, yarın sivil
iktidarları korkutmaya başlayacaktır. Yargıyı ele geçirdiği,
Anayasa Mahkemesi`ni kontrolü altına aldığı söylentilerinden tutun
da, ülkedeki her olumsuzluk yada iktidarların sorumluluğunu bir
başkasına atmak isteyecekleri her gelişme cemaatin kucağına
atılacaktır.
Hiç abartmıyorum cemaat kendi gücünün esiri konumuna girmektedir.
Ona atfedilen kuvvet öylesine pompalanıyor ki, kişilerin kafasında
müthiş bir koordinasyonla çalışan, her yerde saklı adamları
bulunan, inanılmaz varlıklı ve ülkenin geleceğini kontrolünde tutan
bir süper örgüt imajı yaratılıyor.
GÜN GELİR GÜLENCİ AVI
BAŞLAR!
Bu efsaneye kendileri de katkıda bulunmuyor değiller.
içlerinde, Gülenci olmayı bir üstünlük şekilde görenler var. Bunu
da açıkça gösteriyorlar. Oynadıkları oyunun ne kadar tehlikeli
olduğunu göremiyorlar.
Gün gelir rüzgar döner, bu defa Gülenci avı başlar…
Ben Gülenci değilim.
Gülen hareketine karşı da değilim. çok aşırı başarılı işler
yaptıklarını, 28 şubat sürecinde dahi çekinmeden yazdığım için,
şimdi bu tehlikeye dikkat çekerken hiç art düşüncem de
bulunmamaktadır.
Bu memleket öyle bir ülkedir ki…
Bu toplum öyle bir toplumdur ki…
güçlü olanı belirli bir zaman için başının üzerinde taşır, ağamsın
der, gün gelir rüzgar döner ve aynı bireyler dün alkışladıklarını
avlamaya başlarlar.
Bundan dolayı hislere kapılmadan, büyüklük komplekslerine girmeden,
duruma iyi bir teşhis koymak ve ona göre hareket etmek gerekir.