'Bırakın şu pis Kemalisti'

CHP'nin geçen hafta sonu basına ve halka kapalı olarak gerçekleştirilen olağanüstü kurultayından sonra Edirne Milletvekili Necdet Budak'ın ardından bugün de Adana Milletvekili Atilla Başoğlu, partisinden istifa ettiğini açıkladı. Başoğlu, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında CHP'nin geleceğe dair vizyonu olmadığı görüşünü savundu. Siyaseti asla geçim kaynağı olarak görmediğini ve kendisine verilen görevi layıkıyla yerine getirmeye çalıştığını kaydeden Başoğlu, her iki yasama yılında da denetleme faaliyetlerinde en önde gelen milletvekilleri arasında anıldığını dile getirdi. Samimi çalıştığını ve partisinin maruz kaldığı eleştirilerle ilgili tespitlerde bulunarak, arkadaşlarıyla bir çözüm bulmaya gayret ettiğini ifade eden ''CHP'deki 30'lar hareketi'' içindeki Başoğlu, ''Ne yazık ki böylesi bir eylem tarzının ancak demokratik yapılarda olabileceğini unutarak, yahut partimizin demokrasiden bu kadar uzaklaştığının farkında olmadığım için, bir çözüme ulaşabileceğimizi, CHP'de geleceği ve tüm Türkiye'yi kucaklayabilecek bir dönüşüm sağlayabileceğimizi düşündüm. Ancak bütün Türkiye'nin gördüğü aksaklıkları bir türlü yönetime gösteremedik, gösteremedim'' dedi. ''BIRAKIN ŞU KEMALİST'İ....'' CHP milletvekili olarak geçirdiği bu 1.5 senede inanılmaz düş kırıklıkları yaşadığını anlatan Başoğlu, şunları kaydetti: ''Atatürk'ün partisinde, (Bırakın şu pis Kemalist'i) ifadeleriyle karşılaşmak, 5 oklu posterleri görmek ve bu eylemler içerisinde bulunanların siyasi faaliyetlerine rahatlıkla devam ettiklerini müşahede etmek, benim için ilk düş kırıklığı olmuştur. Yaptığımız çalışmaların parti yönetimi tarafından, çalışma şevkini kıracak biçimde, gerekçesiz, yahut gülünesi gerekçelerle engellenmesi beni şaşırtmıştır. Parti işleyişine akılcı değil, duygusal, kişisel ilkelerin hakim olduğunu görmek, seçimlerde adayların bile bilimsel araştırmalarla değil, adamcılıklarla, diyet borçlarıyla ve dedikodularla tespit edildiğine şahit olmak, diğer partilerin adayları sahada seçmen çalışmasıyla meşgulken, saygın geçmişleriyle koridorlarda perişan edilen adaylarımızın bekleyişlerini görmek, partililerin bölünerek birbirine düşman edilmesini yaşamak, beni derinden yaralamıştır.'' Başoğlu, Genel Merkez yönetiminin kendisine karşı olan herkesi ''çapulcu'' olarak nitelemesi, aleyhte hareketleri ''emperyalizm tarafından organize ediliyor'' gibi göstermeye çalışması ve adresi belli olmayan ''ajanlık'' ithamlarında bulunmasının, Türk siyasi literatürüne ''demokrasinin şahikaları'' olarak geçeceğini öne sürdü. Atilla Başoğlu, ''Yakalarında CHP rozetleri bulunan örgüt mensuplarına karşı hakaretlerinden dolayı yöneticilerimizin, medeni bir tavır göstererek bir özür dilemeye bile tenezzül etmemeleri, bir zihniyetin göstergesidir. Gelin o damlada denizi kendiniz görün değerli arkadaşlarım'' dedi. ''CHP ANADOLU'DA YOKTUR'' ''CHP bugün Anadolu'da, Kıbrıs'ta, işçide, köylüde, gençlerde, emeklilerde yoktur'' diyen Başoğlu, ''Ancak üzücü olan şudur ki, toplumun her kesimi tarafından eleştirilmekte olan partimizin, bugüne dair olmadığı gibi, geleceğe dair de bir vizyonu yoktur. En önemlisi, bir açılım yapmak, çağı okumak, yarınları kucaklamak anlamında bir gayreti de yoktur'' şeklinde konuştu. Partinin, Atatürk'ün CHP'ye yüklediği misyona kesinlikle geri dönmesi, yeni yüzlerin, yeni beyinlerin şimdikilerin yerini alması gerektiğini dile getiren Başoğlu, ''Ben vazifemi yerine getiriyor önceki gün onurlu bir hareketle partiden ayrılan Sayın Budak'ın arkasından, irademi açıklıyor ve Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa ediyorum'' dedi. SANDALYE SAYISI Başoğlu'nun istifasıyla CHP'nin TBMM'deki sandalye sayısı 171'e düşerken bağımsızların sayısı 8'e çıktı. Başoğlu'nun istifasıyla TBMM'deki sandalye dağılımı şöyle oldu: AK Parti: 367 CHP: 171 DYP: 4 Bağımsız: 8