Bırak iki kelime de Davutoğlu konuşsun!

Batıdaki oylarını artırmayı hedefleyen HDP'nin Kocaeli'de düzenlediği seçim mitinginde konulan Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidardaki AK Parti'yi hedef aldı.

Demirtaş, Türkiye'nin değişik illerinde toplu açılış törenleri adı altında halka açık 7 miting düzenleyerek tarafsızlğını ihlâl ettiği gerekçesiyle Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) şikayet ettiği Erdoğan'ın Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu tanımadığını savundu. Demirtaş şöyle konuştu:

"Cumhurbaşkanının görevi miting yapmak değildir. Şu an yaptığı suçtur. Hiçbir savcı da cesaret edip bir şey yapamıyor... Madem koltuk verdin, bırak iki kelime de o konuşsun, kendini başbakan gibi hissetsin. Onun görevini korumak da bize düştü. Cumhurbaşkanı, başbakanı tanımıyor; AKP’nin seçim bildirgesini tanımıyor kendine oy istiyor kendine. Meydan meydan 'başbakanım' diye dolaşan zat da oy istiyor, 'Bana oy verin ama ülkeyi başkası yönetecek' diye. Biz başbakanımızı ezdirmeyiz."
Demirtaş bu sözlerinden kısa bir süre sonra YSK'dan HDP'nin Erdoğan'la ilgili şikayetinin reddedildiği açıklaması geldi.

ABDULLAH GÜL-DAVUTOĞLU POLEMİĞİ

Demirtaş ardından konuyu, 11'nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasındaki 'Fethullah Gülen' polemiğine getirdi:

"Gün geçmiyor ki Başbakan'ın bir yalanı daha ortaya çıkmasın. Sayın Abdullah Gül’le bir polemik yaşıyor. Başbakan diyor ki 'Gülen’le görüşmemden o dönem Gül’ün bilgisi vardı'. Ama Sayın Gül çıkıp bunu yalanladı. Bugün çete diye suçladığı kişiyle o zaman görüşme yapmış. Bu ortaya çıktı. 12 yıl boyunca birlikte ülkeye kan kusturmadınız mı? Şimdi neymiş HDP ve 'paralel' işbirliği yapıyormuş. Gülen Cemaati'ni devlet içinde örgütleyen sizlersiniz. Bunu da inkar etmediniz, gözümüzün içine baka baka yaptınız. Şahsen ben utanıyorum onun yalanlarından, bu yalanları söyleye söyleye meydanlarda nasıl dolaşıyorsun hiç mi yüzün kızarmıyor."

IŞİD, AĞRI VE SAVCI KİRAZ İÇİN AĞIR SUÇLAMALAR

Demirtaş hükümete yönelik eleştirilerini Ağrı'nın Diyadin ilçesinde geçen ay yaşanan çatışma ile Savcı Mehmet Kiraz'ın öldürüldüğü saldırı üzerinden sürdürdü:

"İktidardan düştükleri gün var ya, bunların hepsinin hesabını vereceklerini biliyorlar. Ağrı’nın hesabı sorulacak. IŞİD’e verilen silahların hesabı sorulacak. Ey Cumhurbaşkanı sen değil misin Suriye’de IŞİD’e silah gönderen, sen değil misin? Akan kandan sen sorumlusun, HDP bunların hesabını soracak, bundan korkuyorsun. İstanbul’da bir savcı katledildi. O soruşturma gizli yürütülüyor. Cesur bir savcı çıksın aralasın soruşturmayı, mesklektaşının nasıl katledildiği ortaya çıkar. Operasyon timi savcıyı infaz etmiştir, bu ortaya çıkacak. Ağrı provokasyona giriştiler tutmadı, istediler ki asker cenazeleri gelsin, 'adliyede savcı bile öldürülüyor' diyebilecekleri bir ortam oluşsun, herkes AKP etrafında kenetlensin diye. Bunlar kendi savcısını öldürecek kadar gözü dönmüştür."

'VAN'DA YÖNETİCİLERİMİZ TUTUKLANDI'

Demirtaş iktidarın amacının HDP'li gençleri kışkırtarak sokağa dökmek olduğu savunarak, bu oyuna gelmeyeceklerini şöyle ifade etti:

"Önceki gün Van Başkele'de AKP’liler protesto edildi diye 5 yöneticimizi anında tutukladılar. 48 binamız yakılıp yıkıldı. Parti bayraklarımızı yaktılar. Amaçları HDP’li gençleri kışkırtmak. Biz hiçbir partinin bayrağını yakma saygısızlığına girmeyiz. O partiye oy verenler bizim kardeşlerimizdir. Böyle bakıyoruz biz. Yüzlerce insanı sadece 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmak istediler diye gözaltına aldılar. Bunların arasında bizim aday arkadaşımız da var. Bugün arkadaşımız açıkladı, 3 gün boyunca emniyetin  alt katında işkence yaptılar. AKP de çıkmış HDP bizi tehdit ediyor diyor.
7 Haziran’da bu sandıklar açılacak o zaman senin tansiyonunu yüz ifadeni göreceğiz. 7 Haziran akşamı sana balkon konuşması yaptırmayacağız, perdenin arkasından bile bakacak yüzün olmayacak."

"İKTİDARA GELMEDEN DİYANET'İN MERCEDES'İNİ GERİ ALDIK"

Cumuhurbaşkanlığı Sarayı'nın maliyeti de Demirtaş'ın gündemindeydi, HDP lideri Erdoğan'a yüklendi:

" 'Bir milyar dolara yaptırdım' diyor. Onun için küçücük bir para. Onu da doğru söylemiyor. Önümüzdeki dönem parlamentoda sarayla ilgili soruşturma açacağız. Hesabını soracağız... Ant olsun, o sarayı senin olmaktan çıkaraağız, çünkü sen el koydun oraya... Bu kadar yoksulluk içindeki bir halka bunu yapamayacağının hesabını soracağız. Bak daha iktidara gelmeden Mercedes'i (Diyanet İşleri Başkanı'nın makam aracını iade edeceğini açıklaması) geri aldık diyanetten değil mi?"