Bira üreticileri ÖTV'ye dikkat çekti
Abone olBira ve Malt Üreticileri Derneği (BMÜD) Bira özel tüketim vergisinin 1 Şubat 2005 yılından itiraben % 50 gibi yüksek bir oranda artırıldığına dikkat çekti.
Bira özel tüketim vergisi 1 Şubat 2005 tarihli Resmi Gazete’de
yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca % 50 gibi yüksek bir
oranda artırılmıştır. Hatırlanacağı üzere, bira ÖTV’si 2003’ün Ocak
ayında % 30, Ekim ayında yaklaşık % 150 ve 2004’ün Mart ayında ise
% 6 oranında artırılmıştı. Dolayısıyla, son olarak 1 Şubat 2005
tarihinde yürürlüğe giren bira ÖTV’sindeki artış, 1 Ocak 2003
tarihinden itibaren çok yüksek düzeylerde yürürlüğe konulan
dördüncü ÖTV artışı olmuştur. Bira ve Malt Üreticileri Derneği
olarak, ÖTV gibi ciddi sorunlarımızın resmi yetkililerimizle
kurulacak yapıcı ve samimi bir diyalog ortamında çözüme
kavuşturulmasına inandık, önem verdik. Bugüne dek de inandığımız bu
politikayı sürdürdük. Nitekim ÖTV artışlarıyla ilgili, dernek
olarak resmi yetkililerle yürüttüğümüz ikili temas ve
görüşmelerimiz sırasında bu artışların bira sektörü için ciddi
boyutlarda darboğazlara yol açtığını vurguladık. Sektörümüzün bu
tür ÖTV artışlarına artık tahammül gücünün kalmadığı hususunun da
özellikle altını çizdik. Bu bağlamda, resmi yetkililerimizden de
sözkonusu sözlü ve yazılı görüşlerimizin dikkate alınacağı ve ÖTV
artışlarının oldu bittiye getirilen bir anlayışla karara
bağlanmayacağı teminatını aldık. Ne var ki, bu teminatlar yerine
getirilmedi. Sorunları uyumlu ve yapıcı bir diyalogla çözme anlayış
ve politikamıza, uygulamalar temelinde hiçbir karşılık
göremediğimizi üzülerek belirtmek isteriz. Ülkemizde bira ÖTV’sine
2003 Ocak başından itibaren ardı ardına getirilen çok yüksek
düzeylerdeki ölçüsüz artışlar, hiçbir ülkede benzeri görülmemiş
tarz ve boyutlardadır. ÖTV artışlarında, “vergi adil ve ölçülü
olmalıdır” ilkesi çok bariz bir şekilde çiğnenmiş, sözkonusu
artışların üretime, istihdama ve yatırımlara yansıyan
olumsuzlukları bütünüyle gözardı edilmiştir. Bakanlar Kurulumuz’un
bira ÖTV’sine ilişkin son kararıyla gelinen bu aşamada bira
sektörünün karşı karşıya bırakıldığı haksız ve ölçüsüz uygulamalara
ilişkin görüş ve düşüncelerimiz, ana başlıklar itibariyle
aşağıdadır: Bira ÖTV’sinde ardı ardına uygulamaya konulan artış
oranları ölçüsüz, tutarsız ve keyfi niteliktedir. Şöyle ki: a.
Uluslararası uygulamalarla kıyaslandığında ülkemizdeki bira ÖTV
düzeyinin olağanüstü yüksek olduğu gerçeğiyle karşılaşıyoruz.
Ülkemizde bira ÖTV’si % 5 oranında alkol ihtiva eden 1 hektolitre
için 70 Euro civarındadır. Bu rakam, İspanya’dan 7,7 Almanya’dan
7,2 Fransa’dan 5,2 Yunanistan’dan 4,8 İtalya’dan ise 3,6 kat daha
yüksektir. Ayrıca, % 5 alkol içeren 1 hektolitre için yaklaşık 20
Euro olan AB ortalamasından da 3,5 kat daha fazladır. Öte yandan,
alkol vergilerinin dünyada en yüksek düzeylerde uygulandığı
ülkelerden biri olan Danimarka’da sözkonusu vergi düzeyi 39,30 Euro
iken, Türkiye’de bu vergi karşılığının 70 Euro seviyesine
yükseltilmesi, ülkemizdeki bira ÖTV’sinin ne denli ölçüsüz ve
çarpık bir uygulamaya tabi tutulduğunun çok belirgin bir
göstergesidir. b. 16 Ekim 2003 - 1 Şubat 2005 tarihleri arasında
bira ÖTV’sinde artış oranları % 200’ün üzerinde gerçekleşti. Aynı
dönemde Tüketici Fiyatları Endeksine göre fiyat artışları ise
yaklaşık % 13 oranında kaldı. Bu olağanüstü farklılık, bira
ÖTV’sinde uygulanan artışların ölçüsüzlüğünü bütün çarpıklığıyla
ortaya koyan diğer bir gösterge niteliğindedir. c. Bira ÖTV’sinin
ağır alkollü içkilere uygulanan ÖTV’lerle mukayesesinde de AB
kriterleri bağlamında bir haksızlık yapıldığı görülmektedir.
Gerçekten, AB’de halihazırda yürürlükte bulunan norm ve
direktiflere göre, beher alkol derecesi için yüksek alkollü
içkilerin ÖTV’sinin, bira ÖTV’sinin 2,9 katı oranında belirlenmesi
prensibi kabul edilmiştir. Oysa ülkemizdeki uygulamalarda AB’nin bu
temel prensibinin de gözardı edildiği dikkat çekmektedir. Hükümetin
alkolle ilgili uygulamaları yüksek alkollü içkiler lehine avantaj
sağlamış ve sonuçta sözkonusu 2,9 paritesi 1,5 seviyesine kadar
düşürülmüştür. Dolayısıyla, alkollü ürünlerin tamamına
baktığımızda, ÖTV bakımından uygulamaların bira aleyhine geliştiği,
yüksek alkollü içkilere rekabet ikamesinde AB kriterlerine göre
nisbi avantajlar yaratıldığı gözlenmektedir. d. Türkiye’deki kişi
başına gayrı safi hasıla ve bira tüketimi rakamlarını AB
ülkeleriyle karşılaştırdığımız zaman bira ÖTV’sinde yapılan artışın
ne derece ölçüsüz olduğunu bir kez daha görüyoruz. Şöyle ki
ülkemizde kişi başına düşen gayri safi milli gelirin AB
ortalamasının çok altındadır. Kişi başına düşen bira tüketimi ise
sadece 11 litre düzeyindedir. AB’de ise bu rakam 80 litreyi
aşmaktadır, bazı ülkelerde ise 150-160 litreye ulaşmaktadır. AB’ye
göre daha az kazanan ve daha az tüketen ülkemizde litre başına
uygulanan ÖTV bedeli, AB ortalamasının 3,5 katından daha da
yüksektir. Bu itibarla, gerek uygulanan ÖTV’ler gerek alkollü
içkilere uygulanan genel kurallar bakımından ilgili AB norm ve
direktiflerinin bir an önce yürürlüğe konmasının zorunluluk arz
ettiğine inanmaktayız. e. Derneğimize üye üretici firmalar ülkemize
aynı zamanda döviz girdisi sağlayan önemli ihracatçı kuruluşlardır.
Ülkemizde faaliyet gösteren bira şirketleri 40’ın üzerinde ülkeye
dış satım yapmaktadırlar. Sözkonusu firmaların mali güçlerinin
zayıflatılıyor olması, uluslararası rekabetteki güç ve
etkinliklerini de olumsuz etkilemektedir. f. Bira sektöründeki
firmalarımızın mali yönünün zayıflatılıyor olması ciddi sakıncaları
da beraberinde getirmektedir. Şöyle ki: Küreselleşmenin etkin
olduğu günümüzde birçok ülke, ulusal firmalarını uluslararası
rekabette daha etkin ve güçlü hale getirmek amacıyla her türlü
desteği ve kolaylığı sağlamaktadır. Ne yazık ki ülkemizdeki bira
ÖTV’si ile ilgili uygulamalar, diğer birçok ülkenin bu yöndeki
politikalarıyla bütünüyle ters düşmektedir. Aşırı ÖTV artışlarıyla,
uluslararası boyutlarda hedefleri olan ve bu amaçla dış ülkelere
açılan ve kısa zamanda başarı sağlamış bulunan önemli
firmalarımızın yolunu kesmiş olmuyor muyuz? Destek olunması bir
yana, köstek olunmasının nedenlerini anlamak gerçekten mümkün
değildir. Ayrıca bira ÖTV’sine ilişkin uygulamalar yabancı sermaye
bakımından da talihsiz olmuştur. Gerçekten, Derneğimiz’e üye
yabancı sermayeli firma yetkilileri ÖTV’den kaynaklanan sorunların
yabancı sermaye bakımından çok yönlü olumsuz etkilere yol açacağını
resmi makamlarımıza ayrıntılarıyla izah etmiş ve ÖTV artışlarının
devam etmesi durumunda ülkemizin ivedi ihtiyacı olan yabancı
sermayeye bu anlayışla güven verilemeyeceği belirtilmişti. Ancak,
resmi merciler tarafından yabancı sermayeli firmaya bu konuda sözlü
olarak belirtilen anlayış ve öngörü gerçekleşmemiş, bilakis bira
ÖTV’si 1 Şubat 2005 tarihinde % 50 gibi çok yüksek bir oranda
yukarı çekilmiştir. g. Ülkemizde karşılaşılan önemli sorunlardan
birisi kayıt dışı ekonomik faaliyetlerdir. Ardı ardına uygulanan
bira ÖTV artışlarıyla piyasada kayıt dışı ekonomi faaliyetleri
özendirilmektedir. h. Ocak 2003 ayından itibaren ardı ardına
yürürlüğe konulan bira ÖTV’si artışları, işsizlikle mücadelede
büyük bir çelişki oluşturmuştur. Gerçekten, aşırı bira ÖTV’sinin
olumsuz etkilerinden birisi istihdam üzerinde görülmektedir.
Ülkemizde bira sektöründe çalışan sayısı, bayilik sistemleriyle
birlikte 15.000 kişiyi bulmaktadır. İstihdam etkisine şerbetçiotu
ve arpa gibi tarımsal girdilerde ilave edildiğinde bu sayı üç
katına ulaşmaktadır. i. Ülkemizdeki Bira Sanayii, en önemli girdisi
tarım sektörünün yanısıra, nakliye, kimya, cam, reklam, turizm
sektörlerine sağladığı katkılarla ve ayrıca hizmet ticareti
alanlarında yarattıkları önemli iş olanakları ile binlerce aileye
istihdam ve gelir kaynağı sağlamaktadır. Bira ÖTV’si kararlarının
olumsuz etkileri, ne yazık ki üretimin kısıtlanması yönünde de
görülecek, bu durum da istihdam ve yatırım düzeylerine doğrudan
olumsuz yansıyacaktır. Sonuç olarak, Bira ve Malt Üreticileri
Derneği olarak, ülkemizde ciddi boyutlarda doğrudan istihdam
sağlayan ve yan sektörlere iş imkânları yaratan, Türkiye’ye yabancı
sermaye, teknoloji ve know-how getiren, çok sayıda ülkede
gerçekleştirdiği faaliyetlerle uluslararası rekabette ülke
tanıtımına ve ekonomimize kayda değer katkılarda bulunan bira
üreticisi firmalarımızın, aşırı ÖTV artışlarıyla mağdur edilmesinin
hiçbir hakkaniyet ölçüsüyle bağdaşmadığını vurgulamak istiyoruz. Bu
nedenle, bira ÖTV’sine ilişkin ardı ardına getirilen aşırı yüksek
oranlardaki artışlarla ilgili haksız ve ölçüsüz uygulamaların
gözden geçirilmesini ve mağduriyetimizin giderilmesini talep
etmekteyiz.