De ki mesela;
evet, her şeye sebep
benim,
bu güzel ülkeyi dimdik
ayakta tutan kolonlarına, bu cennet vatanın köküne, dallarına,
yapraklarına, bu güzel insanların yüreklerine karanlığı
işleyenlerin çıkar hesaplarını göremedim,
dahası bunun için
durmaksızın çalışanların ekmeklerine yağı ben sürdüm de.
Beni can evimden vurdular, beni dinimle kandırdılar, beni Allah ile
aldattılar, beni oyunlarına alet ettiler de.
Beni yapılacaklar listesiyle kandırdılar ama hiçbir şey yapamadılar
de.
Hep yapar gibi göründüler
de.
Ayrı pencerelerden
hayata baktığımız ama her zaman birbirimize
gülümsediğimiz dostlarımla düşman ettiler bizi de.
Benim için oralara geldiklerini söylediler ama beni hiç görmediler
de.
Ben vatan toprağı uğruna şehit verirken, onlar vatan toprağını
parça parça satıyorlar de.
Ben üç kuruş için gecemi
gündüzüme katarken, bir lokma ekmek için denek olmayı göze alırken,
onlar arazileri yandaşlarına peşkeş çekiyorlar de.
Farkına vardım
de…
Herkes yanlış yapar, ben
de yaptım de.
Artık aklımı kullanıyorum,
düşünüyorum, sorguluyorum de.
Gidilen yolun ucunda ışık
görünmüyor, ışığa doğru yönelmeye karar verdim de.
Işığı yakalayacağım
de.
Atatürk"ün
huzuruna çıkmak istemediği için başka şehirde
kahraman gibi karşılanan mollayı dehşetle izledim ve onun için,
bizim günlük yaşantımızı alt üst edenlerden, bizi, bir hiç olarak
görenlerden utandım de.
Aydınlık
yüzlü, Atatürk Cumhuriyeti"ne gönülden bağlı
insanların içlerini kaplayan korkular, artık benim de korkularım
oldu de.
Çağdaş bir toplum olmaktan bizi her gün biraz daha uzaklaştırmaya
çalışanlara gereken dersi vereceğim de.
Her şey çok güzel
olacak, bunu hep birlikte başaracağız
de.
Ben yanlış yaptım,
başkaları yapmasın diye gayret edeceğim de.
Körü körüne
sevmekten, savunmaktan, körü körüne yandaş
olmaktan vazgeçtim de.
Umut dolu cümleler kur, yüreklerimize su serp, hadi kendine
geliver…
Hadi…
Biz dinliyoruz güneşe
bakarak…
Çok ihtiyacımız
var…
Bir teselli
ver…