Bir tencere yemeğin vergisi ne kadar?
Abone olVatandaşların, bir tencere etli kuru fasulye için 360 bin lira, iç pilav içinde 280 bin lira KDV ödediği belirlendi.
Ankara Ticaret Borsası'nın (ATB), aylık yayın organı
Borsavizyon'un son sayısında bir yandan Türkiye'deki kayıtdışı
ekonomiye dikkat çekilirken, diğer yandan da vatandaşın bir tencere
yemek için ne kadar Katma Değer Vergisi (KDV) ödediği hesaplandı.
Buna göre, vatandaş, bir tencere balık haşlama için 1 milyon 200
bin lira, cızbız köfte için 680 bin lira, kıymalı patates için 340
bin lira, çoban salata için 120 bin lira, bir kilo cevizli baklava
için de 720 bin lira KDV ödüyor. Yine bir tencere kuru köftede
ödenen KDV 680 bin lira, mercimek çorbası için 240 bin lira, düğün
çorba için 600 bin lira KDV ödenmesi gerekiyor. Evde pişen bir
tepsi börekten, daha ateşten inmeden devlet 245 bin lira KDV
alırken, bir alo demenin ya da yakılan her ampul için elektrik
düğmesine basıldığı anda KDV sayacı da çalışmaya başlıyor. Devletin
2003 yılı bütçe gelirleri içinde Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ile
Gelir Vergisi'nden sonra üçüncü sıraya yerleşen KDV, Hazine
gelirleri içinde önemli bir yer tuttuğuna işaret edilen
araştırmada, devletin 2003 yılında 16 katrilyon 45 trilyon liralık
gelir beklediği KDV'de tahsilatın bu yılın ilk yarısında 6
katrilyon 719 trilyon lira olarak gerçekleşmesine dikkat çekildi.
ATB'nin araştırmasında vatandaşın bir tencere yemeğe ödediği KDV
tutarının yanı sıra Türkiye'de gıda sektöründeki kayıtdışılığa da
vurgu yapıldı. Türkiye'de üretilen sebze ve meyvenin üçte ikisinin
kayıtdışı olduğu vurgulanan araştırmada, temel gıda maddeleri
harcamalarının toplam harcamalar içindeki miktarları konusunda da
bilgi verildi. GIDA HARCAMALARININ DAĞILIMI Araştırmada, kırmızı
ete göre daha ucuz olan beyaz et tüketiminin arttığı belirtilirken,
başta tavuk ve hindi olmak üzere kümes hayvanlarına yönelik
harcamaların toplamdaki payının yüzde 1.9'dan yüzde 3.2'ye çıktığı
kaydedildi. 1994'de ekmeğin toplam gıda harcamaları içinde yüzde 10
olan payı 2002 yılında yüzde 10.7'ye, sütün payı yüzde 3.3'ten
yüzde 3.6'ya, yoğurdun payı yüzde 2.4'den yüzde 3'e, yumurtanın
payı yüzde 2.2'den yüzde 2.8'e çıktı. Öte yandan peynir için
yapılan harcamaların toplam harcamalar içindeki payı 1994'teki
yüzde 5.9 düzeyinden 2002 yılında yüzde 3.2'ye, margarinin payı
yüzde 2.3'den yüzde 1.4'e, karpuzun payı yüzde 1'den yüzde 0.8'e,
domatesin payı yüzde 2.7'den yüzde 2.3'e, patlıcanın payı yüzde
0.8'den yüzde 0.6'ya, kuru fasulyenin payı yüzde 0.9'den yüzde
0.7'ye geriledi.