Bir tabu daha yıkıldı
Abone olYapılan bir araştırma sonucunda, "Eli soğuk olanın, kalbi sıcak olur" sözünün çok da doğru olmadığı ortaya çıktı.
ABD'de yapılan bir araştırma sonucunda, "Eli soğuk olanın,
kalbi sıcak olur" sözünün çok da doğru olmadığı ortaya
çıktı.
Yale Üniversitesi uzmanları, sıcak bir şeye dokunan insanların, diğer insanlara karşı daha olumlu duygular içinde olduğunu belirledi.
Bilim adamları, fiziksel sıcaklığın psikolojik sıcaklık yaratıp yaratmadığını incelemek üzere "sinsi" bir çalışma yürüttü. Bir kişilik araştırmasına katılacakları söylenen 41 öğrenciye, araştırmanın dışında gibi görünen bir laboratuvar çalışanı eşlik etti.
Öğrencilerle birlikte asansöre binen çalışan, öğrencilerin isimlerini not defterine yazarken, elindeki soğuk ya da sıcak kahveyi tutmaları için deneklerden yardım istedi.
Laboratuvara gelen deneklere, tedbirli, çalışkan ve azimli kişisel özelliklere sahip tamamen kurgusal bir kişinin tarifi verildi ve bu insanla ilgili duyguları soruldu.
Asansörde sıcak kahveyi tutan öğrencilerin, bu kurgu kişiyi, soğuk kahve tutanlara oranla daha cömert, iyi huylu ve girişken olarak tanımladıkları, bu tanımların sıcakkanlı kişilik özelliğiyle bağlantılı oldukları belirtildi.
Science dergisinde yayımlanan araştırmada, sıcak ve soğuk kahve grubunun, bu kişinin "dürüstlük, çekicilik ve güç" gibi sıcakkanlılıkla ilgisi olmayan özellikleri üzerine ise fikir ayrılığına düşmedikleri saptandı.
İkinci denemede ise farklı 53 öğrencinin, bir eczanede ağrı için satılan sıcak ve soğuk pedlerden birini bir süreliğine tutmaları istendi ve bunun ürünle ilgili bir test olduğu söylendi.
Bu öğrencilere katılımları için teşekkür etmek amacıyla, kendileri veya arkadaşları için dondurma ve kahve kuponu teklif edildi. Sıcak pedleri tutanların ağırlıklı olarak arkadaşları için tercih yaptıkları, diğerlerinin ise hediyeleri kendilerinin aldıkları belirlendi.
Uzmanlar, bu araştırmanın sonucunun, "insanların ellerinde sürekli sıcak bir şeylerle dolaşmaları gerektiği" anlamına elbette gelmediğini, çevremizdeki koşulların duygu ve davranışlarımızı önemli biçimde etkileyebildiğinin ortaya çıktığını belirtiyor.
Araştırmayı yöneten Dr. Lawrence Williams, fiziksel ve psikolojik durumların, zihinde "daha önce sanılandan çok daha sıkı biçimde ilişkili olduğunu" kaydediyor.
Yale Üniversitesi uzmanları, sıcak bir şeye dokunan insanların, diğer insanlara karşı daha olumlu duygular içinde olduğunu belirledi.
Bilim adamları, fiziksel sıcaklığın psikolojik sıcaklık yaratıp yaratmadığını incelemek üzere "sinsi" bir çalışma yürüttü. Bir kişilik araştırmasına katılacakları söylenen 41 öğrenciye, araştırmanın dışında gibi görünen bir laboratuvar çalışanı eşlik etti.
Öğrencilerle birlikte asansöre binen çalışan, öğrencilerin isimlerini not defterine yazarken, elindeki soğuk ya da sıcak kahveyi tutmaları için deneklerden yardım istedi.
Laboratuvara gelen deneklere, tedbirli, çalışkan ve azimli kişisel özelliklere sahip tamamen kurgusal bir kişinin tarifi verildi ve bu insanla ilgili duyguları soruldu.
Asansörde sıcak kahveyi tutan öğrencilerin, bu kurgu kişiyi, soğuk kahve tutanlara oranla daha cömert, iyi huylu ve girişken olarak tanımladıkları, bu tanımların sıcakkanlı kişilik özelliğiyle bağlantılı oldukları belirtildi.
Science dergisinde yayımlanan araştırmada, sıcak ve soğuk kahve grubunun, bu kişinin "dürüstlük, çekicilik ve güç" gibi sıcakkanlılıkla ilgisi olmayan özellikleri üzerine ise fikir ayrılığına düşmedikleri saptandı.
İkinci denemede ise farklı 53 öğrencinin, bir eczanede ağrı için satılan sıcak ve soğuk pedlerden birini bir süreliğine tutmaları istendi ve bunun ürünle ilgili bir test olduğu söylendi.
Bu öğrencilere katılımları için teşekkür etmek amacıyla, kendileri veya arkadaşları için dondurma ve kahve kuponu teklif edildi. Sıcak pedleri tutanların ağırlıklı olarak arkadaşları için tercih yaptıkları, diğerlerinin ise hediyeleri kendilerinin aldıkları belirlendi.
Uzmanlar, bu araştırmanın sonucunun, "insanların ellerinde sürekli sıcak bir şeylerle dolaşmaları gerektiği" anlamına elbette gelmediğini, çevremizdeki koşulların duygu ve davranışlarımızı önemli biçimde etkileyebildiğinin ortaya çıktığını belirtiyor.
Araştırmayı yöneten Dr. Lawrence Williams, fiziksel ve psikolojik durumların, zihinde "daha önce sanılandan çok daha sıkı biçimde ilişkili olduğunu" kaydediyor.