Tarih 13 Mayıs 1981, günlerden çarşamba... Tüm dünya bu kareye kilitlendi. Vatikan'ın San Pietro Meydanı'nda, 10 bin'i aşkın izleyicisini üstü açık arabasıyla selamlayan Papa II. Jean Paul (asıl ismiyle Karol Józef Wojtyla), binlerce kişinin gözü önünde vuruldu. 1 Şubat 1979'da gazeteci Abdi İpekçi'nin öldürülmesi olayının firari sanığı olan Mehmet Ali Ağca, Browning marka 9 mm otomatik tabanca ile ateşlenen 3 mermi ile Papa'yı elinden ve karnından vurmuştu. Suikast girişiminin ardından tetikçi Ağca hemen olay yerinde yakalandı. Papa II. Jean Paul ise 3 km ötedeki Gemelli Hastanesi'nde 5.5 saat süren bir ameliyata alındı. Yoğun kan kaybına rağmen II. Jean Paul ameliyattan sağ kurtuldu. Vurulmasından 4 gün sonra Ağca'yı affettiğini bildiren II. Jean Paul, Ağca'yı 27 Aralık 1983'te bizzat İtalyan cezaevinde ziyaret etti. Suikast girişimi İtalya'da diplomat olarak görev yapan iki Bulgar'ın tutuklaması üzerine Soğuk Savaşın iki süper gücünü karşı karşıya getirdi. Aslen Polonyalı olan Papa, Amerikan tezine göre Sovyet Gizli Servisi KGB ve Bulgaristan devleti tarafından öldürülmek istenmişti. Bulgarlar bu amaçla sağcı bir Türk eylemci olan Ağca ile anlaşmış ve suikasti düzenlemişlerdi. Bu iddia ABD ve Batı dünyası tarafından uzun süre kullanıldı ve Bulgar Bağlantısı olarak anıldı. Berlin Duvarının yıkılması ile İtalyan istihbaratının 1999'da 600 sayfalık eski Çekoslovakya gizli polis dosyalarını ele geçirmesi üzerine eylemi planlayanlar üzerine tartışmalar yeniden hareketlendi. Dosyalarda 13 Kasım 1979 tarihinde Sovyet otoritelerinin anti-komünist aktivitelerinden ötürü II. Jean Paul'ün yerinden indirilmesi ön görülmekteydi. Devam eden İtalya soruşturmalarında Rus Askeri Gizli Servisi'nin bu işin arkasında olduğu öne sürülmüşse de, Ağca'ya talimatı kimin verdiği hala meçhuldur. Suikast soruşturması boyunca 128 kez ifadesi alınan Ağca her seferinde farklı bir ifade verdi ve akıl sağlığından yoksun bir karakter görüntüsü çizdi. Soruşturmada eylemin arkasında kimin olduğu belirlenemedi. Tetikçi Ağca 22 Mart 1986'da İtalya yasalarına göre ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken, Türkiye'de ise gıyabında idam cezasına çarptırıldı. Mahkeme ve soruşturmalarda sürekli olarak değişik ifadeler veren Ağca, kendisinin beklenen İsa Mesih olduğunu ilân etti. Ancona cezaevinde yatmakta iken 13 Haziran 2000'de dönemin İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi'nin affını onaylamasıyla Türkiye'ye iade edildi. Suikast girişimiyle yaralanan II. Jean Paul ise o dönemden itibaren eski sağlıklı konumunu yitirdi. Kendisini ölümden kurtaranın Meryem olduğuna inanan II. Jean Paul, 2 Nisan 2005 tarihindeki vefatına dek Katolik inancında Meryem kültünün hararetli savunuculuğunu yaptı.