Bir numarayla ilgili şok iddia
Abone olŞamil Tayyar'ın Emniyetten öğrendiği bilgiye göre Savcı bir numaranın kapısına kadar gitmiş. Ama 'gizli anlaşma' ona 'dur' demiş...
Taraf Gazetesi’nden Neşe
Düzel Şamil Tayyar ile röportaj yaptı. Tayyar “AKP ile asker
arasında Ergenekon konusunda gizli bir mutabakat var. Onuncu
dalgada Sabih Kanadoğlu ve Tuncer Kılınç’a gidilmesi askeri
kızdırdı. Kanadoğlu’nun ifadesi bile alınamadı. Ergenekon Savcısı
şimdiye kadarki tüm isimleri gölgede bırakacak önemli bir kişiyi
daha alacaktı. Müdahale geldi olmadı” dedi.
Düzel’in Tayyar’la röportajından önemli kesitler şöyle;
ÜÇÜNCÜ
İDDİANAMEYE GİRECEK İSİMLER
İkinci iddianamede çok önemli belgeler var. Ayrıca şu anda ele geçirilmiş 200 el bombası var. Bu el bombaları Ergenekon’u sulandırmak isteyenlere bir cevaptır. Üçüncü İddianamede çok kritik isimler olacak. Eski MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, eski Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek…
ÖRGÜTÜN DİĞER 3 YÖNETİCİSİ: KILINÇ, KANADOĞLU,
YAVUZ
İkinci iddianamede, bir numaralı sanık eski
Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, iki numaralı sanık eski
Birinci Ordu Komutanı Emekli General Hurşit Tolon, üç numaralı
sanık emekli albay Levent Ersöz, dört emekli albay Hasan Atilla
Uğur ve beş numaralı sanık da emekli
General Veli Küçük… Darbe girişimleri onların döneminde olmuş.
Bu isimlerden sadece Eruygur ve Tolon için Ergenekon
örgütüyle ilgili “kurucu üye ve üst düzey yönetici” tanımı
yapılıyor. Ergenekon’da ele geçirilen bir örgüt şeması var. Orada
“Ergenekon Başkanlığı” deniliyor. Bu başkanlık 5 ya da 7
kişilik bir Konsey’i tarif ediyor. Asgari üç kişinin daha o
konseyde olması lazım. Savcılar buraya kimleri oturtacak
bilmiyoruz… Üçüncü iddianameye Eruygur ve Tolon’la aynı
fonksiyonu icra eden veya bu konseyde yer alan iki isim daha
girebilir. İlk akla gelen isimler; Tuncer Kılınç, Sabih
Kanadoğlu ve Kemal Yavuz…
HÜKÜMETLE ASKER ARASINDA GİZLİ ANLAŞMA
DİĞER SAYFADA
HÜKÜMETLE ASKER ARASINDA GİZLİ ANLAŞMA
Ergenekon’da süreci bir miktar iç ve dış dinamikler belirliyor. AKP ile asker arasında Ergenekon konusunda gizli bir mutabakat var. Ama bu mutabakat 10. dalgadan sonra zedelendi. Onuncu dalga MGK Eski Genel Sekreteri Tuncer Kılınç’ın ve eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun evlerine gidildi. İş büyümeye başladı. Ergenekon’daki bu çap büyüklüğü hükümetle asker arasında zımni mutabakatı bozdu. Ergenekon davasına bakışta bir pürüz oluştu. Bu durum davayı etkileyebilir. Bu iç dinamik.
ERGENEKON'U BİTİRMEK İÇİN ASKER HÜKÜMET
ANLAŞMASI
Dış dinamik ise; Türkiye’nin gündemine Kürt
meselesinin çözümü girdi. Bu ABD planı gibi gözüküyor. Eğer Kürt
meselesinin çözümüyle ilgili asker ve hükümet işbirliği yapıyorsa
ve bu işbirliği Ergenekon sürecinden daha fazla önemseniyorsa
Ergenekon’un çok ileriye gitmemesi ve burada bitirilmesi,
hükümet-asker ilişkisinin selameti açısından yararlı
bulanabilir.
BİR NUMARANIN KAPISINDAN DÖNÜLDÜ
DİĞER SAYFADA
MÜDAHALE EDİLDİ KANADOĞLU GÖZALTINA
ALINAMADI
Şöyle bir anlaşma olabilir: “Evet bazı yanlışlar
yapıldı. Kendi içimizde çözelim. Burada durulsun”
denebilir. Çünkü bu iş daha büyük isimleri kapsıyor. Onunca dalga
operasyonunda Sabih Kanadoğlu’nun sadece evi
arandı. İfadesi bile alınamadı. Bence müdahale edildi.
Kanadoğlu kendisine Danıştay cinayeti ve Cumhuriyet Gazetesine
atılan bombaların sorulduğunu söyledi. O olaylarla bağlantısı
olduğu iddia ediliyor ki evine giden savcı ve emniyet görevlisi bu
soruyu sormuş. Bunlar ev aramalarında dosyalar karıştırılırken
ayaküstü sorulacak sorular değil. Zaten birinci ve ikinci
iddianameye bakarsanız Danıştay baskını ve Cumhuriyet’e atılan bombalarla ilgili olarak sadece örgütün
üst düzey yöneticileri suçlanıyor. Bu cinayeti bizahiti Kanadoğlu
işlemediğine göre ona isnat edilen suçlama örgüt
yöneticiliğidir.
BİR
NUMARANIN KAPISINDAN DÖNÜLDÜ
Ergenekon çok tepelere çıktı diye müdahale edildi. Hatta bu isimleri gölgede bırakacak önemli bir şahsın daha evine gidileceği ancak bir müdahale sonucunda gidilemediği iddiası var. Operasyon grubu içindeki Emniyet’ten bazı isimler bize bunun Sabih Kanadoğlu’nu da, Tuncer Kılınç’ı da gölgede bırakacak bir simi olduğunu fakat operasyonun yarıda bırakıldığını söylediler. “Zımni mutabakat bozuldu ya da bir numaraya kadar gidilecek yolun üzerinde çok ciddi bir bariyer çekildi” derken bunu kastediyorum.