Bir milletvekili tam 30 şehide bedel!
Abone olBu rakama bakıp şaşırmayın. Milletvekili ile şehit ailesine verilen maaşı hesapladığımızda ortaya çok ilginç bir istatistik çıkıyor.
İNTERNETHABER ÖZEL - 12/07/2012 tarihli resmi
gazetede yayınlanan 6353 Sayılı kanunun 69 maddesi, inanılmaz
skandalları da beraberinde getirdi. Kanuna göre şehit eğer er ve
erbaşsa yani rütbesiz ise anne ve babasına toplam 16 yaşından
büyüklerin asgari ücretinin net tutarı kadar maaş verilmesi uygun
görüldü.
Yine 6353 sayılı kanunun 70 maddesine göre ise şehit eğer rütbeli
ise ailesine asgari ücretine iki katı tutarında maaş
bağlanması uygun bulundu.
Yani ülke için can veren şehitlere, rütbe ve makamına göre maaş
bağlandı. Bir başka deyişle, şehitler sınıf ayrımına tabii
tutularak, "değerli" ve "daha
değerli" denilerek belirlendi.
Bağlanan maaş 800 tl civarında anne yüzde 50 babaya yüzde 50
oranında bağlanıyor. Annesi 400 babası da 400 TL alıyor.
Devlet kendi çalışanına ve emeklisine vereceği maaşı belirlerken
oran olarak en yüksek devlet memurunun maaşı baz alıyor. Şehidinin
anne ve babasına maaş vereceği zaman özel sektörün en alt maaş
oranı olan asgari ücreti baz alıyor.
Skandal bununla da sınırlı değil. Şehitler rütbe ve makamına göre
sınıflandırılırken, onlara göre "en değerli" olan
bir kesim daha var. Kimler mi?
Tabii ki milletvekilleri.
Örneğin bir milletvekili, vatanı için can veren bir er veya erbaşa
göre 30 kat daha fazla maaş alıyor.
Aynı milletvekili, şehit olan rütbeliye göre 15 kat fazla maaş
alıyor. Başka bir deyişle bir milletvekili, 15 rütbeli, 30 rütbesiz
şehide bedel maaş alıyor.
Skandallar zincirinin bir başka halkasına gelince...
Onu da bir şehit babası anlatmış. Bakın o şehit babası içine
itildikleri onur kırıcı durumu nasıl anlatıyor.
Şehit ailelerine verilen 10 yıl süreli kira yardımıyla ilgili
yaşanılan sorunlar.
1- Her ay ev sahibini arayarak kirayı alıp almadığını sormak durumunda kalıyoruz kira evsahibinin hesabına geç yatması durumunda sorunlar yaşanıyor. Yatırılan kiradan çeşitli vergiler ve pul paraları kesilmektedir evsahiplerine bu durumu her defasında izah etmek durumunda kalınıyor.
2- Kira yardım ödemesi yapan kurumlar evsahibinin kirayı aldığına dair yazılı belge istemektedir; Hiçbir ev sahibi kontrat haricinde başka belge imzalamaktan kaçınıyor.
3- Belediyeden aldığımız kira rahicini
gösterir belgede; aynı il ve semtte oturan hak sahiplerine farklı
oranlarda rahiç bedeli göstere bilmekte bu nedenlede hak sahipleri
arasında hak kaybı yaşanmakta.
4- Yukarıdaki bahsettiğim aksaklıklar ve konular her yıl aynı kiralama döneminde farklı illerde farklı sorunlarla devam edip gitmekte.
5- Kira yardımı ödemesi alına bilme şartı; kiralık bir eve oturma mecburiyeti olduğundan, evi olan hak sahipleri bu haktan yararlana bilmek için mecburen kendi evlerinden taşınarak kiralık bir eve çıkmak zorunda kalmakta.
Şehit babası çözüm yolunu ise şöyle anlatıyor:
Kira yardımı: Kiralık bir ev kiralama şartı olmaksızın, tüm
ülkede eşit miktar belirlenerek tüm şehit ailelerinin her ay
hesaplarına yatırılması, yukarıda bahsettiğim sorunların, şehit
ailelerinin yaşadığı tüm sorunları ortadan kaldıracak.
Ve skandalın bir başka boyutu daha... Aynı şehit babası o konudaki
isyanını ise şöyle dile getiriyor.
Şehit Ailesine yapılan ve benim bu güne kadar hiç alamadığım Bayram Yardımı'nda Kaymakamlıklar keyfiyet uyguluyor.
İl, İl ve ilçe, ilçe yardımlar farklılık gösteriyor ve
sıkıntılar çıkıyor. Mesela benim gibi bazı şehit aileleri hiç
yardım alamazken, bazı şehit aileleri her bayramda yardım
alıyor.
Yan Bayram yardımları maalesef bir müjde gibi tüm halkımıza
lanse edildi. Gelin görün ki müjdelendiği gibi çıkmadı. Bazı
kaymakamlıklar "biz böyle bir uygulama yapmıyoruz"
diyor, bazıları ise mal varlığı araştırılması yapıyor. Bazı il ilçe
kaymakamlıkları 50, 100, 250, 500; 750 TL olarak adaletsiz bir
yardım yapıyor. Yani yardımlar her kaymakamlığın kendi insiyatifine
ve keyfine kalmış.
Bu üzücü ve son derece onur kırıcı bir davranış madem böyle
uygulamalara maruz bırakılıyoruz ya hiç vermeyin ya da çıkıp
"bayram yardımı yapıyoruz" diye açıklama
yapmayın.