Bir mektuba üç imza atılacak
Abone olDünya Bankası Başkanı'na gönderilecek olan ‘Niyet Mektubu’nu üç bakan birden imzalayacak.
Türkiye-Dünya Bankası ilişkilerinde bir ilk gerçekleşecek.
Ekonomi yönetimi ile Dünya Bankası heyeti arasında süren PFPSAL-2
(Program Amaçlı Kamu ve Mali Sektör Uyum Kredisi) görüşmeleri
bitiminde Washington'a gönderilecek olan mektubu, üç bakanın
imzalayacağı öğrenildi. Dünya Bankası Başkanı James Wolfenson'a
hitaben yazılacak olan mektubun adı ‘Kalkınma Politikası Niyet
Mektubu’ olacak. Mektubu, oldukça kapsamlı içeriği ve bu içerikteki
konuların dağılımı nedeniyle, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener,
Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın imzalaması bekleniyor. Wolfenson'a gönderilecek olan
mektubun bağlı olduğu kredi paketi aslında yeni değil. Ancak
Türkiye, önce 3 Kasım seçimleri, ardından diğer gecikmeler
nedeniyle kredi kapsamındaki taahhütlerde temerrüde düştü. Bu
nedenle, geçen yıl 450 milyon dolarlık ilk dilimi kullanılan 1.3
milyar dolarlık PFPSAL-2 kredisinin, kalan 900 milyon dolarlık
kısmı için, bütün taahhütler yeniden gözden geçiriliyor. Daha önce
üstlenilen, ancak yerine getirilemeyen onlarca taahhüt için yepyeni
bir takvim hazırlanıyor. Üst düzey bir yetkili, Kemal Derviş'in
bakanlığı döneminde yazılan ilk PFPSAL-2 mektubunda, Derviş ile
dönemin Maliye Bakanı Sümer Oral'ın imzası olduğunu belirterek, bu
mektubu ise üç bakanın imzalayacağını bildirdi. Mektupta yer alacak
konular, genel çizgileriyle şöyle: ‘‘Bankacılık reformu,
Vakıfbank'ın özelleştirilmesi, kamu bankalarının özelleştirilmesi,
vergi, bütçe, muhasebe, Kamu Personel Reformu, Kamu İstihdamı,
Yolsuzlukla Mücadele ile ilgili koşullar.’’ DÜNYA BANKASI
SIKIŞTIRIYOR Dünya Bankası heyeti, PFPSAL-2 kapsamındaki
tahhütlerin yeni takvime bağlanması sürecinde, ekonomi yönetimin
iki noktadan sıkıştırıyor. Banka yetkilileri, mektupta yer alacak
‘yapısal reform’ niteliğindeki taahhütlerin büyük bir bölümünün,
hükümetin Acil Eylem Planı'nda (AEP) da bulunmasının kendileri için
sıkıntı yarattığını ifade etti. Dünya Bankası, avantaj gibi görünen
bu durumun koordinasyonda dağınıklık yarattığını bildirdi. Farklı
bakanlık ve kuruluşların sorumluluğuna verilen taahhütlerde tek
muhatap isteyen Dünya Bankası, Hazine Müsteşarlığı olması gerektiği
mesajını iletti. Dünya Bankası yetkilileri, ekonomi yönetimine, AKP
hükümetinin, Yolsuzlukla Mücadele programı konusunda etkin adımlar
atmadığını bildirdi. Bu konuda 57. hükümet döneminde çıkarılan
Prensip Kararı'na işlerlik kazandırılmasını isteyen Banka, AEP'de
bu konuya ilişkin düzenlemenin yeterli olmadığını ileterek, Eylem
Planı'nı izleyecek yeni bir Teknik Komite kurulmasını istedi. IMF
mektubu beklenecek Dünya Bankası'na gönderilecek olan ‘Kalkınma
Politikası Niyet Mektubu’, üzerindeki görüşmeler henüz
tamamlanmadı. Mektupta yer alacak taahhütleri ilgilendiren bütün
kurumların temsilcilerinin ‘workshop’ tarzı bir çalışmada biraraya
gelerek yenilenecek takvime son şeklini vermesi bekleniyor. Mektup
nihai halini aldıktan sonra, hálá gönderilmemişse, IMF’ye
gönderilecek Niyet Mektubu'nu bekleyecek. Çünkü, IMF'ye
gönderilecek mektupta yer alacak makroekonomik göstergeler,
‘Kalkınma Politikası Niyet Mektubu’ için gösterge niteliği
taşıyacak. Yine hafta ‘doğrudan gelir desteği’ ödemeleri için
bütçeye konulması gereken 1.4 katrilyon liranın tırpanlanması
nedeniyle Dünya Bankası ilişkilerinde yaşanan sorun aşıldı. 2003
bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldüğü önceki
gece, bütçeye doğrudan gelir desteği için 400 trilyon lira konuldu.
Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay Chhibber'in geçen haftaki
çıkışından sonra, ekonomi yönetimi tarafından bu sözle ikna
edildiği öğrenildi. Doğrudan gelir desteği için daha önce konulacak
olan 1.4 katrilyon liranın kalan 1 katrilyon lirasının ne zaman ve
nasıl tahsis edileceği ise belli değil. HÜRRİYET