Gün geçmiyor ki kadına yönelik cinsel, sözlü ve fiziksel şiddet haberleri duymayalım. Bu insanları bir bir ifşa etmek gerek. Zaten kızıyla evlenen bir yönetmen hakkında yine mide bulandırıcı bir iddia ortaya atıldı. İddialar yenir yutulur cinsten değil. Ünlü yönetmenin kızı babasının kendisini taciz ettiğini söyledi. İşte size 'Dünya nereye gidiyor?' dedirtecek o haber ve detaylar. Dünyaca ünlü 82 yaşındaki ABD'li yönetmen Woody Allen'ın kızı Dylan Farrow'u taciz ettiği iddia edildi. İddianın sahibi ise yine Woody Allen'ın kızı Dylan Farrow. Ve eğer iddialar doğruysa Woody Allen şanı şöhreti hayatını kurtaramayacak gibi duruyor. ABD'li yönetmen Woody Allen'ın evlatlık kızı Dylan Farrow, yıllar önce "Babam 7 yaşında beni taciz etmişti" demiş ama hiçbir işlem yapılmamıştı. Ancak genç kadın bu iddianın arkasında gibi duruyor. 32 yaşındaki Farrow, geçtiğimiz günlerde iddiasını tekrarlayınca 82 yaşındaki yönetmenin çekimleri süren filmi 'Rainy Day in New York'un sponsoru Amazon, projeden çekildi. Woody Allen'ın 'Rainy Day in New York' filmi, ünlü yönetmen hakkındaki 'cinsel taciz' iddiaları sonrası sponsorun projeden çekilmesi nedeniyle gösterime giremeyebilir. ZATEN KIZIYLA EVLİ; Bir akıl almaz olaya daha imza atmıştı Woody Allen. Üvey kızı Dylan Farrow'un tacizle suçladığı Allen, diğer evlatlık kızı Soon-Yi Previn ile evlenmişti. Bu evlilik dünya kamuoyunca günlerce konuşulmuştu. WOODY ALLEN KİMDİR? Woody Allen , 1935 New York doğumlu Amerikalı yönetmen, yazar, aktör ve müzisyen. Kendi yazdığı film senaryolarını yönetip, aynı zamanda bu filmlerde oynamasıyla tanınan Allen’ın ünlü filmlerinden bazıları : “Everything You Always Wanted To Know About Sex” (1972), “Annie Hall” (1977), “Hannah and Her Sisters” (1986) ve “Everyone Says I Love You” (1997). Gerçek adı Allen Stewart Konigsberg olan Woody Allen, 1 Aralık 1935 tarihinde, Martin Konigsberg ve Nettie Cherry‘nin oğlu olarak Brooklyn‘de dünyaya geldi. Ünlü yönetmenin sinema macerası, henüz 3 yaşındayken, annesinin kendisini “Pamuk Prenses“i izlemeye götürmesiyle başladı. Bu andan itibaren sinema Allen’ın ikinci evi olmuştu. Çocukluk yıllarında Allen’ın en sevdiği film, Billy Wilder‘ın, “Double Indemnity“siydi. 1952 baharında Allan S. Konigsberg ismini Woody Allen olarak değiştirdi. Henüz 16 yaşındayken bir çok yerel gazeteye espriler yazmaya başladı. Utangaç biri olduğundan, arkadaşlarının gazetelerde ismini görmesini istemedi. 1961 ve 1964 yılları ara yaptı. Bu gösteriler dikkat çekmeyi başarınca, bir sinema filmi için senaryo yazma teklifi aldı. 1965‘te ilk film senaryosunu yazdı ve ‘What’s New Pussycat?‘ adlı bu filmde oynadı. Senaryonun yapımcıların elinde değişime uğramasından hoşnut kalmayınca, kendi yönetmeyecekse filmlere senaryo yazmama kararı aldı. “Casino Royale” adlı filmde oyuncu olarak bulunduktan sonra eleştirmenlerce beğenilen ilk filmi, “What’s Up Tiger Lily” yi çekti (1966). Sonrasında kariyerinde dönüm noktası olan “Take the Money and Run”ı çekti(1969). Bu filmin ardından, United Artists firması kendisiyle anlaşma yaptı. Felsefe öğrencisi Harlene Rosen ile 1954te başlayan ilk evliliği, 1962]’ta sona erdi. Ardından “Bananas” (1971) filminin yıldızlarından Louise Lasser ile 1966 yılında dünya evine girdi ancak bu evlilik pek uzun sürmedi ve çift, 1969’da boşandı. 1970li yıllarda yazdığı “Play It Again, Sam” adlı Broadway oyununda oynattığı Diane Keating ile bir süre beraber oldu ve birlikte “Annie Hall” gibi kariyerindeki en önemli filmlerden birinde ve bir çok projede yer aldılar. 1980li yılların başında 12 yıl sürecek olan birlikteliğine Mia Farrow ile başlayan yönetmen, bu süre içinde 2 çocuk evlat edindi. Sonrasında bunların dışındaki üvey çocuklarından biriyle, Soon-Yi Previn ile olan birlikteliği olay yarattı. Asla baba-kız ilişkisine sahip olmadıklarını iddia eden çift, 1997 yılında evlendi ve 2 çocuk evlat edindiler. Çok erken yaşlarda film çekmeye merak salan Allen, okulu hiç sevmedi ve üniversite eğitimini tamamlamadı. Hicivden yoksun öğretmenleri onun komik yanıtlarına not vermediler v hayatının 30 yılını psikoanalize harcadı. Bu seanslar bazen haftada 3 güne kadar çıktı. Bu deneyimini filmlerinde kullandı ve zaman zaman esprisi konusu yaptı. 15 yaşlarındayken her gün klarnet çalmaya başlayan ünlü yönetmen, bugün halen bu alışkanlığını sürdürmektedir.