“İşsiz ve Engelli Adamı Öğretmen Eşi Aldattı: Mahkeme Erkeğe
60 Bin Lira Ceza Verdi!”
Yukarıdaki cümle bir haber başlığı. Haberin başlığı bile
okuyanların vicdanını sızlatmaya yetiyor. Detayları ise tam bir
felaket. İşte vicdanları sızlatan bu haber aslında İstanbul
Sözleşmesi’nin bir sonucu.
Hani şu aileyi yok etmek için Batı’nın bir
tuzağı olan ve maalesef bizim de adeta bir sazan misali
balıklama atladığımız sözleşme…
Haberin detayları ise şöyle:
Twitter üzerinden sesini duyurmaya çalışan işsiz ve yüzde 65
engeli olduğunu iddia eden Mehmet Kara adlı vatandaş,
öğretmen eşinin kendisini aldattığını ve mahkemeye söz konusu
aldatma olayını kanıtlarla sunduğunu öne sürdü. Ancak mahkeme,
kadının kişilik haklarını ve özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği
sebebiyle adamı ağır kusurlu sayarak 20 bin TL maddi tazminat, 23
bin TL manevi tazminat, 14.400 TL toplu yoksulluk nafakası, 400 TL
tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına ve ziynet
eşyalarının reddine karar verdi.
Kara, olaya isyanını Twitter’da paylaştığı şu
mesajlarla dile getirdi:
“Öğretmen olarak çalışan kadına 14.400 TL toplu yoksulluk
nafakası yasaya ne kadar uygun? Evlenince, ölünce, çalışınca
yoksulluk nafakası düşmüyor mu? Çalışan kadına aylık 400 TL'den 36
aylık nafakayı toplu olarak ben neden niçin ödeyeceğim? 43.000 TL
tazminatı aldatıldım diye mi ödeyeceğim?”
“Resmi nikahlı eşim, 3. kişiyle uygunsuz resimler çekilecek,
yatacak, kalkacak, eğlenecek. Sen kocaya özel hayata karışamazsın
deyip ağır kusurlu sayacaksın. Kadına nafaka, tazminat ile ödül
vereceksin. Ben şimdi mahkeme kararıyla ne olmuş oldum…”
“İşsiz ve engelli adamın bu paraları nasıl ödeyeceğini,
hayatının geri kalan kısmını nasıl idame ettireceği hiç düşünülmez
mi? Dosyada erkeğe kusur olarak yüklenen 6 sene önce alınmış 15 gün
uzaklaştırma kararına dayanarak, erkeği ağır kusur ile suçlamak
hangi adalete sığar…”
“6 senedir süren bir davada, 6 senedir ödenen tedbir
nafakası, bunun devamında kadına 14.400 TL toplu yoksulluk
nafakası. Hani çalışan kadının yoksulluk nafakası kesilirdi.
Çalıştığı halde toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin izahı
nedir...?”
Zannım odur ki Mehmet Kara’nın isyanı buzdağının
görünen kısmı. Görünmeyen kısmında ise aile adına daha esef verici
ve ürkütücü hadiseler yaşanıyor.
Yakın bir zamanda buna benzer haberleri bol miktarda
duyacağımızdan şüpheniz olmasın.
Toplumda ve ailede bu trajedilere yol açan İstanbul
Sözleşmesi ise bütün karşı çıkmalara ve ikazlara rağmen
halen yürürlükte. Bu sözleşmenin aileye verdiği zararlar ile ilgili
bir çalışma yapılmadığı gibi ilgili makamlar adeta üç maymunu
oynamaya devam ediyorlar.
Şunu net bir şekilde ifade edeyim:
İstediğiniz kadar kanal yapın, istediğiniz kadar köprü yapın,
istediğiniz kadar havaalanı yapın, istediğiniz kadar otoyol yapın
aileyi İstanbul Sözleşmesi denen garabetin elinden
kurtarmadığınız sürece bütün bu yaptıklarınızın bir kıymeti
harbiyesi olmayacaktır. Toplum temelinden çürüyüp
yıkılırken yapılan bütün hizmetler bir gün gelip boşa
gidecektir…
Ünlü yazar Charles Dickens’in bir sözüyle son noktayı
koymak isterim: “Bir memleketin yükselmesi ev ve aile
muhabbetine bağlıdır.”
***
Biz kocaman büyüklükte bir milletiz. Bu deprem bir kez daha
gösterdi ki bizi ne kadar bölmeye ya da kutuplaştırmaya çalışsalar
da “bir” olmanın en güzel örneklerini sergiliyoruz.
Kürt ve Türk kardeşliğinin bir kez daha neşvünema etmesi bizim
kadim bir millet olduğumuzun göstergesidir.
Afet koordinasyon ve acil yardım hizmetlerinde ise hatırı
sayılır seviyede mesafe kat etmiş durumdayız.
Bu necip millet birlik beraberliğin bir kez daha yakışan
en güzel an ve durum olduğunu ispat etmiştir.
Bu necip millet bir kez daha bu ülke çatısında dil, din,
ırk gözetmeksizin hep birlikte gönül gönül birbirine bağlı olduğunu
göstermiştir.
Elazığ’da merkez üssü Sivrice ilçesi olan 6,8
büyüklüğündeki deprem hepimizi derinden etkiledi ve üzüntüye gark
etti.
Buradan öncelikle depremde vefat eden 38 canımız, ciğerimiz için
Rabbimden rahmet niyaz ediyor, ailelerine sabr-ı cemil niyaz
ediyorum.
Yaralanan canlarımız adına bir an önce Rabbimin Şafi ismi ile
şifa bulması için dua ediyorum.
facebook.com/msbeser
twitter.com/msbeser
instagram.com/msbeser