Bir zamanlar hem hızlı özel hayatıyla hem de işleriyle gündemden hiç düşmeyen bir ünlüydü Demet Şener... Ama sonra hayatının aşkını buldu ve dilini bile bilmediği, sevgilisinden başka kimseyi tanımadığı, kimsenin de onu tanımadığı bir ülkeye gitti... İşte Demet Şener ve İbrahim Kutluay'ın hayatlarını değiştiren aşkın özeti... 11 Nisan 1977 doğumlu Demet Şener, henüz 17 yaşındayken mankenlik yapmaya başladı.18 yaşında da Türkiye güzellik yarışmasına katıldı. Gençliği ve güzelliğiyle jüriyi de etkiledi ve kraliçelik tacını giydi Bunun ardından da kariyer basamaklarını hızla tırmanmaya başladı. Önde gelen modacıların defilelerine çıktı. Daha sonra televizyon ve sinemdan da teklifler almaya başladı. Vip Suare, Şans Direksiyonu gibi televizyon programlarını sundu. Bir Demet Tiyatro, Böyle mi Olacaktı gibi dizilerde oynadı. Kariyerinde o kadar hızlı ilerliyordu ki Şener, 1999 yılında sinemaya da atım attı. 1999'da Gani Müjde'nin yazıp yönettiği Kahpe Bizans filmi için kamera karşısına geçti. Onun ardından Mustafa Altıoklar'ın imzasını taşıyan Asansör filminde oynadı. Podyumların yanısıra sinemada da başarılıydı Şener. Ömer Uğur'un yönettiği Hemşo adlı filmde bir Romen hayat kadınını canlandırdı. Basının gözü önünde bir ünlüydü Demet Şener. Durum böyle olunca mesleki çalışmaları kadar özel yaşamıyla da gündeme geliyordu sık sık. Kalbini kime kaptırsa ertesi gün magazin basınında haber oluyordu. Sonra günün birinde Demet Şener hayatını değiştirecek adamla yani ünlü basketbolcu İbrahim Kutluay'la tanıştı. Önceleri ilişkilerini yalanladılar, gizlediler... "Görüşüyorlar" iddialarını yalanladılar. Ama sonunda gerçeği daha fazla saklayamadılar. Kutluay, bir Yunan takımından transfer tekliği alıp Atina'ya gidince Şener için de hayatının dönüm noktası olacak kararı vermenin zamanı gelmişti. Parlak kariyerini ve bunun sağlayacağı tüm imkanları geride bırakıp aşkının peşinden Atina'ya gitti... Sevdiği adamın yanına. Dilini bile bilmediği bir ülkede yaşayacaktı artık Şener. Ama yüreğinin sesini dinlemişti ve bundan da şikayeti yoktu. Elinin tersiyle ittiği şöhret umurunda bile değildi. Şener'in bu kararı bazı çevreler tarafından çok eleştirildi. Ama o hayatından memnundu. Atina'da sevdiği adamın yanı başında sıradan bir kadın gibi yaşıyordu. kakta kimse onu tanımıyordu, Türkiye'nin en ünlü kadınlarından biri orada milyonlarcası gibiydi. O sırada henüz 25 yaşındaydı Şener... Türkiye'ye geldiği zamanlarda basınla yaptığı röportajlarda Atina'daki hayatının nasıl geçtiğini anlatıyordu. Ev işleri yaptığını anlatıyordu Şener. "Yapıyorum, çünkü vaktim var" diyordu. "Tabii ki tuvalet temizlemiyorum. Sonuçta evimi de dağınık bırakmıyorum. Yemek yapıyorum. Yemek yapmak bana terapi gibi geliyor. Daha önce bir röportajımda ‘dolma yapıyorum’ demem eleştirilmişti. Çok anormal bir şey değil; gayet güzel yemekler yapıyorum" diye anlatıyordu orada geçen günlerini. Geride bıraktığı hayata dair de hiçbir özlemi yoktu: "Aşkı İbrahim’de buldum" diyordu "Onunla çok mutluyum. Yeri çok büyük ki, ben böyle fedakarlıklar yapıyorum. Bu kelimelerle anlatılamaz." Şener belki hızlı başlayan ve gelecekte daha da parlak olabilecek bir kariyeri bilerek ve isteyerek reddetmişti ama önünde yepyeni bir hayat uzanıyordu artık. Demet Şener ve İbrahim Kutluay daha sonra Türkiye'ye döndüler ve kısa süre içinde de evlendiler. Önce kızları İrem dünyaya geldi sonra da oğulları Ömer. Esra Eron'un yıldızı 2002 Miss Turkey Güzellik Yarışması'nda üçüncü olmasıyla bir anda parladı. Sayısız defilede boy göstyeren Eron, kariyerine bir kaç televizyon projesinde oyunculuk yaparak devam etti. Yaşadığı aşklarla magazin gündemini meşgul eden Esra Eron, FB Klübü eski Başkanı Metin Aşık'ın oğlu Murat Aşık ile hayatını birleştirerek podyumlarla vedalaştı. Esra Eron'un bir süre önce Alya adını verdiği bir kızı dünyaya geldi.. O artık, ünlü manken Esra Eron değil Alya'nın annesi Esra Eron Aşık.. Ve bu durumdan da çok mutlu. Türk pop müziğinin ünlü seslerinden Nilüfer onun sesini ilk kez Eurovision Şarkı Yarışması'nın Türkiye elemelerinde duydu. O zamanlar adı Tülay Saygın'dı. Adalet Güzey, Elif Öztürk ve Çelik Erişçi ile birlikte seslendirdiği Selmi Andak bestesi Zamanda Gezinti'yi seslendiriyordu. Daha o zaman usta yorumcu Nilüfer'in dikkatini çekmişti. Daha sonra Nilüfer, Ankara'da onu çalıştığı barda dinlemeye gitti. Ve orada Tülay Saygın'ın hayatını değiştirecek teklifi yaptı: "Benimle çalışır mısın." Ondan sonra da kaderi tamamen değişti Saygın'ın. 1994 yılında ise adını da değiştirmesine sebep olacak albümü çıkardı: Asya.... O artık Nilüfer'in vokalisti değil kendi kanatlarıyla uçacaktı ve adı da Asya'ydı. Çekinerek geldiği İstanbul'da hızlı bir müzik kariyeri yaptı Asya. Ama sonra işadamı Şevki Kaygusuz ile tanıştı. İlk görüşte aşktı onlarınki. Evlendiler ve bu piyasadaki bir çok insanın ancak hayalini kurabileceği bir mutluğu yaşamaya başladılar. Asya eyine öylesine aşıktı ki gözü ondan başka hiçbir şey görmez oldu. Kısa süre sonra Aslı adını verdiği bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Sonra da uzun bir süre müzik dünyasından ayrı kaldı. Kendi isteğiyle. Bunu da Kelebek'e verdiği röportajda şöyle anlatmıştı Asya: ""Eşimle aramızdaki aşk, çok büyük bir aşk. Şöhretliyim, popülerim diye eşimden, evlilikten vazgeçmeyi bir an bile aklıma getirmedim." Asya, Kaygusuz ile evlenirken henüz 20'li yaşlarındaydı. Eşi ise kendisinden 13 yaş büyüktü. İşadamıyla parası için evlendiği bile söylenmişti ünlü şarkıcının. Ama o bunlara "O zamanlar da hiç alınmamıştım zaten. Aşk gözümü kör etmişti. Hálá da gözüm kör" diye cevap vermişti. "Aşkta sır olmaz. Benimki ilk görüşte aşk. Belki de sır budur. Ben o yıllarda bir gece kulübünde sahne alıyordum. Genç İş Adamları Derneği’nin de her çarşamba günü benim sahne aldığım yerde yemekleri oluyordu. Bir çarşamba bu yemeğe Şevki de geldi. Onu sahneden gördüm, vuruldum. Ve her çarşamba gözüm kapıda sahneye çıktım. 20 gün sonra tekrar geldi. Ve ortak bir arkadaşımız vasıtasıyla tanıştık. O günden sonra, bir daha hiç ayrılmadık. O mükemmel biri." Bir zamanlar podyumların en çılgın mankeniydi Toktay. Özel hayatını bile kameraların, objektiflerin önünde yaşardı. Ama bir gün hayatının aşkı, işadamı Ali Rıza Özderici ile tanıştı ve yaşam onun için başka bir dönemece girdi. İlk sürpriz Toktay'ın evlenmesi oldu. Sonra da ilk bebeğini dünyaya getirdi. Bir ara Umre'ye de giden Toktay, ışıltılı dünyanın çok uzağında mütevazı bir hayat sürdürüyor. Bir zamanlar objektiflerin adım adım takip ettiği Toktay, şimdi özellikle çocuklarıyla dışarı çıktığında peşindeki basın ordusundan nasıl kaçacağını bilemiyor. 'Best Model Of The World' yarışmasında birinci olan Nihan Akkuş, şöhret kapısını bir anda araladı. Bir çok defilede boy gösteren manken aldığı evlilik kararı ile mesleğine veda etti. Hayatını Okan Buruk ile birleştiren Nihan Akkuş, manken-futbolcu aşkının en güzel örneklerinden biri. Güzide Duran Türkiye'nin en kendine özgü mankenlerinden biriydi. Tam da zirvedeyken hayatının aşkını buldu ve onunla evlendi. Bir süre önce de anne oldu Duran. Artık hayatının merkezine kızını oturtan Duran "Evlenmeseydim de podyumu bırakacaktım. Hiçbir şey eskisi gibi değil" açıklamasıyla da güdeme gelmişti. Podyum camiasına güzellik yarışmasıyla adım atan mankenlerden biri de Yüksek Ak. İlk evliliğini kendisi gibi manken olan Şenol İpek ile yapan Yüksel Ak bu evlilikte aradığı mutluluğu bulamadı. Sansasyonlu bir boşanma sürecinin ardından kendisini işe veren güzel manken sürpriz bir şekilde iş adamı Osman Rimer ile nikah masasına oturdu. İzmir'e yerleşerek evinin kadını olan güzel mankenin Ares isimli bir de oğlu var. Tuğba Karaca, 2003 yılında katıldığı yarışmada Türkiye güzeli seçilerek kariyer hayatına başladı. Bir süre televizyon programlarında sunuculuk yaptı. Karaca, işadamı Barış Küce'nin oğlu Cömert Küce ile evlenerek podyumlara veda etti. Dünyaya 1978 yılında gözlerini açtı. Orta halli bir ailenin kızıydı... Sonra 1978 yılında katıldığı bir güzellik yarışması onun hayatının seyrini değiştirdi. Yarışmada kraliçelik tacını giyemedi ama, hayat onun önünde hiç ummadığı kapıları açtı. İşte bir zamanların "bebek yüzlü" sunucusu şimdilerin çiçeği burnunda annesi Özlem Yıldız'ın orta halli baba evinden bir masal prensesi olmaya uzanan öyküsü... Türkiye güzelinin seçildiği yarışmaya katıldıktan sonra kaderi değişti Özlem Yıldız'ın... Önce TV'lerde program sunmaya başladı. Sabah Şekerleri ile ekrana adım attı. Ardından da o dönemin en çok izlenen yarışma programlarından biri olan Çarkı Felek'te hosteslik yapmaya başladı. İşte bu sırada yarışmanın sunucusu Mehmet Ali Erbil ile aşk yaşamaya başladı. İkili nişanlandı... Herkes onların evlenmesini bekliyordu. Ama en çok da Özlem Yıldız... Çünkü gencecik hayatında ilk kez böyle büyük bir aşk yaşıyordu. Ama beklenen olmadı... Özlem Yıldız ile Mehmet Ali Erbil bir türlü nikah masasına oturamadılar. Erbil onunla nişanlıyken kalbini başkasına kaptırdı. Yani aşkları mutlu sona ulaşmadı... Özlem Yıldız o dönemde aşk acısı çekti, kimi zaman kameraların önünde gözyaşları döktü. Yüzünün güzelliği kaderine yansımamıştı bir türlü. Ama sonunda bir gün mutluluk onun da yüzüne güldü... Hayatının aşkını karşısına çıkardı. Kısa bir flört döneminin ardından Özlem Yıldız, ünlü bir ailenin oğlu olan armatör Sinan Serter ile nikah masasına oturdu. Aslında bu evlilik bir zamanların 'hızlı çapkın'ı Sinan Serter'i de uslandırmıştı. Daha sonra da çift mutlu haberi aldı... Özlem Yıldız anne olacaktı yakında.. Özlem Yıldız eşi ve çocuğuyla mutlu bir hayat sürüyor şimdi. Manken ve iş kadını Ebru Şallı da özel hayatında mutluluğu bulduktan sonra bunu çalışma hayatına da yansıtanlardan. 1978 yılında İstanbul'da doğdu Şallı... Nişantaşı Kız Lisesi'nde eğitimini tamamladı. Onun da hayatını değiştiren 1995 yılında katıldığı güzellik yarışması oldu. Ardından sunuculuk, mankenlik ve foto modellik yapmaya başladı. Şallı ilk evliliğini dönemin ünlü şarkıcılarından Ozan Orhon ile yaptı. Ama bu evlilikte mutluluğu bulamadı. Sonra bir gün o da hayatının aşkıyla, kendisi için dogru erkekle tanıştı. Karamürsel Mağazaları'nın veliahtı Harun Tan da daha önce bir kez evlenip boşanmıştı. Şallı'yı da uzaktan uzağa beğeniyordu. Bir gün bir çekim bahanesiyle güzel mankenle tanıştı. Aralarında başlayan aşk evliliğe uzandı. Şimdi iki çocuklarıyla mutlu bir hayat sürdürüyorlar.