Bir gün herkes Gülenci olacak!
Abone olHükümet-cemaat tartışmalarının tam ortasında Sabah yazarı Sevilay Yükselir, tartışılacak bir yazı kaleme aldı.
Cemaat mensubu olduğunu söyleyen kişi, yazar Sevilay Yükselir'e
10 yıl sonra bu ülkede herkes Gülenci olacak!"
iddiasında bulunmuş. Gelinen noktayı değerlendiren yazara göre, o
kişi sallamamış, doğruyu söylemiş.
si yazarı, geçtiğimiz temmuz ayında kendisine cemaat mensubu olduğunu söyleyen bir yolcuyla uçakta yaptığı konuşmaları anlattı. Cemaat içinde "sevilmeyen yazar" olarak tanımlanan Yükselir, Almanya dönüşü uçakta yanına oturduğu yolcunun Zaman gazetesini sormasıyla başlayan sohbeti köşesine taşıdı. İşte o yazıdan bir bölüm:
"10 YIL SONRA BU ÜLKEDE HERKES GÜLENCİ OLACAK"
"Açmak için dedim ki; "Yüzde 50 oyumuz sabit, diyor
iktidar..."
Tabii böyle der demez başladı döktürmeye: "Göreceğiz ilk
seçimde el mi yaman bey mi yaman! Ablacığım...
Cemaatin gücünü küçümsemeyin sakın. Bunu basit bir cemaat gibi
görmeyin. Polis, yargı elimizde bir kere. AK Parti'nin esamisi
okunmaz buralarda.
Korkma sen. Devletin birçok kurumunda Gülencilerin hâkimiyeti
vardır. Başa çıkamazlar bu yapıyla. Bak şimdi Ankara'da kendisine
konaklayacağı muhteşem bir ev yapıyoruz.
Hazırlıklar biter bitmez Hocaefendi Türkiye'ye dönecek ve Allah'ın
izniyle de bütün kontrolü elimize alacağız ve ülkeye tam
demokrasiyi biz getireceğiz!"
Uçağın tekerlekleri Atatürk Havalimanı pistine vuruncaya kadar
devam etti bu sohbet. Pasaport kontrolüne kadar beraber yürüdük.
Önce renk vermeyeyim uzasın gitsin dedim ama ne zaman; "10
yıl sonra bu ülkede herkes Gülenci olacak!" dedi. İşte o
an patladım. "Yahu ne saçmalıyorsun kardeşim?
"AMMA SALLADIN BEEE!"
Muz Cumhuriyeti mi Türkiye?
Amma salladın beee!" dedim ve bu defa ben konuşmaya başladım.
Kim olduğumu ve bu konuyla alakalı köşemde neler yazdığımı
öğrenmesi için arşivime girip okumasını tavsiye ettim. "Yanlış bir
sohbet arkadaşı seçtin.
Çünkü yol boyu anlattıklarını sorguladığım için seninkilerle fena
papazım" dedim. Şaşırdı kaldı tabii bu tavrım karşısında. Ne
diyeceğini bilemez oldu.
Devam ettim: "Sen şimdi mütedeyyin bir adamsın değil mi? Peki
söyler misin insanların iletişim özgürlüğünün gasp edilmesi, özel
hayatlarına dalıp, yatak odalarının röntgenlenmesi, kasetler
biriktirip şantajlar yapılması, montajlarla iftiralar atılması,
sahte belge ve bilgilerle insanların hayatının karartılması
Müslümanlığın neresinde var?"
Neyse... Biraz bozuk halde ayrıldık havalimanından. Eve gelince
eşime anlattım. Espriyle... "Sen yavaş yavaş gir içlerine,
ben arkandan geleyim.
Çünkü adam diyor ki: Bir gün herkes cemaatçi olacak!"
Gülüştük tabii.
MUSTAFA AKAYDIN BİLE
Ama gelinen noktada bakıyorum ki ağlanacak halimize gülmüşüz
aslında.
Adam sallamamış. Bilakis doğruyu söylemiş.
Düşünün. Katı laikçiliği ile bilinen, ömrü boyunca dindarlarla
uğraşmış olan Antalya'nın CHP'li Belediye Başkanı Mustafa Akaydın
bile Fethullah Gülen'in elini öpmeye Pensilvanya'ya kadar
gitmiş.
Bunu öğrendikten sonra ne kadar korkunç bir manzara ile karşı
karşıya kaldığımızı bir kez daha anladım."