Bir genç kızın ibretlik öyküsü
Abone olO da, "Bir defadan bir şey olmaz" diye başlamıştı. Öyle olmadığını fark ettiğinde iş işten geçmişti çoktan.
Önce okul harçlıklarıyla, sonra anne ve babasının cüzdanından
çaldıklarıyla temin etti. Yetmedi, evindeki eşyaları gizli gizli
sattı. Sonra en yakın arkadaşlarını bile dolandırmaktan çekinmedi.
Dolandıracak kimse, evde satılacak eşya kalmadığında tek bir çare
kalmıştı: Bedenini satmak. İşte bunu gururuna yediremedi ve
kararını verdi: "Bu esaretten kurtulmalıyım." Henüz 17-18
yaşındaydı. Babaannesi ölmüştü. Çok sevdiği babaannesinin ölümü onu
derinden sarsmıştı. İşte, bu en zayıf anında, en büyük kötülüğü
kuzeninden gördü. "Bir kez dene, acıları unutacaksın" dediğinde
itiraz edemedi.
Ve bir kez denediği ’Eroin’, ona yıllar boyu hayatı zindan
etti.
Antalya’da yaşayan ve 17-18 yaşlarındayken uyuşturucu bağımlısı
haline gelen AE 3 yıldan fazla süren bağımlılık günlerinde yaşadığı
"sefaleti" A.A muhabirine anlattı.
Haftanın 3 günü akşam saatlerinde devam ettiği "Adsız Alkolikler"
derneğinin toplantısı öncesinde sorularımızı yanıtlayan AE "Adsız
Alkolikler"de yalnızca alkol bağımlıların değil, esrar, eroin, hap
bağımlılarının bir araya gelerek, bağımlılıktan kurtulmak için
birbirlerine destek olduklarını anlattı.
Bağımlılıktan kurtulma yolunda çok önemli bir aşama kaydeden A.A
soruları açık yüreklilikle yanıtladı. Bugün 23 yaşında olan ve
yaklaşık 1,5 yıldır eroin kullanmamasına rağmen, tedavi süreci
devam eden AE, hayat hikayesini "gençlere ve anne-babalara örnek
olması için" anlatmak istediğini söyledi.
Soru: Bize eroin kullanmaya nasıl başladığını anlatır mısın? AE:
"23 yaşındayım beş senedir uyuşturucu bağımlısıyım. Yaklaşık bir
buçuk yıldır temizim. İlk 17-18 yaşlarında bir vefat olayının
arkasından başladım. Babaannem vefat etmişti. Bana ’babaannen
içeride oturuyormuş gibi gelecek, üzülmeyeceksin bu kadar’ dediler.
Ben de kullandım. Daha sonra her gün düzenli olarak kullanmaya
başladım. Çok kısa bir süre sonra bağımlı hale geldim.
Her gün kullanmak zorundaydım artık. Daha küçük yaşlarda alkolle
başlamıştım.
Sonra esrar, hap ve son üç yıl da eroin kullandım." Soru: Eroini
nasıl temin ediyordun, nasıl para yetiştiriyordun? AE: Başta eroin
olmak üzere uyuşturucu artık çok pahalı değil. Bağımlılık
pekiştikçe, kullanacağın doz arttığı için, pahalı hale geliyor,
para bulmak zorunda kalıyorsunuz. Bu hırsızlık, dolandırıcılık
yoluyla olabiliyor. Ne olursa olsun, bir şekilde uyuşturucuyu temin
etmek durumundaydım. Eroin satın alabilmek için önce ailemden
çalmaya başladım. Sonra evimdeki eşyaları sattım, daha sonra en
yakınımdakilere zarar verdim maddi anlamda. Anne-babasını döverek
paralarını zorla alanları biliyorum. Ben yapmadım ama çaldım,
dolandırdım." Soru: Neler yaşıyordun, sana en çok zararı nasıl
verdi? AE: Eroin kullandığım dönemde ailem beni kabul etmedi, eve
almadı. Annem, "Ancak tedaviyi kabul edersen ben varım. Onun
dışında sen benim kızım değilsin" dedi.
İnşaatlarda yatıyordum, ya da henüz bir gün önce tanıdığım
insanların evinde kalıyordum. Çok rezil geçti o dönemim. O
rezilliklerden bıktığım için artık tedaviyi seçtim. Görebileceğim
daha kötü bir şey kalmadığını düşündüm. Son çare olarak kendi
bedenimden para kazanmam gerekirdi. Çünkü dolandırabilecek kimse de
bulamıyordum artık etrafımda. Kalacak yerim de yoktu. En son olarak
kendi bedenimden para kazanmam gerekiyordu, bunu kendime
yediremedim. Ailemden destek istedim. Bana yardımcı oldular ve bir
buçuk yıldır temizim.
Soru: İlk kez eroin kullanmanı isteyen kişi şimdi nerede? AE:
Halamın kızı, benden bir yaş büyük. O hala kullanıyor.
Soru: Nasıl tedavi gördün? AE: Madde kullanmaya başladığımın
birinci yılında ailemin haberi oldu.
Onlara sezdirmeden kendim iki kere bırakmaya çalıştım. Kendimi eve
kapatmak ya da bilir bilmez ilaçlar alarak kendimi tedavi etmeye
çalıştım. Başarılı olamadım.
Daha sonra annem beni 4-5 kere eve kapattı. İlk bulduğum fırsatta
evden kaçtım.
Daha sonra Ankara’ya gittik, orada tedavi oldum. Tedaviyi kabul
ediyordum, Antalya’ya geldiğimde tekrar ilk fırsatını bulduğum anda
eroin kullanıyordum.
Çünkü hala kullanan arkadaşlarımla görüşüyordum. Hiçbir zaman
ilişkimi kesmedim onlarla, o yüzden hep başa döndüm.
Soru: Arkadaş çevresini değiştirmek mi gerekiyor? AE: Tabii ki...
Bağımlılarla kesinlikle görüşülmemesi gerekiyor. Yanımda kullanan
biri olursa benim temiz kalma şansım çok düşük. Temiz kalmaya
çalışmak, bu alışkanlıktan vazgeçmek çok zor. Ortamı değiştirmek
lazım. Gerekirse şehir değiştirmek gerekiyor.
Soru: Uyuşturucu kullanımı çok mu, en çok hangi kesimde yaygın? AE:
Evet çok yaygın. Yaş oranı çok düştü. Önceden ücra köşelerde
uyuşturucu kullanılırdı. Her semtte, mahalle aralarında torbacılar
(Eroin satıcıları) var. Maddeye ulaşmak çok kolay, fiyatları da çok
düştü. İlk başta para yetiyor ama bağımlılık başlayınca günlük
100-200 TL yetmemeye başlıyor. İçip içip de sızmak yok. Bugün
versinler beş gün içebilirsin. Dur-durak yok, fren yok.
Soru: Hırsızlığın ardından genç kızların son olarak bedenini satma
aşamasından bahsettin. Genç kızlar neler yapıyorlar, çalma çırpma
bitince...
AE: Şahit olduğum öyle olaylar var ki para değil, uyuşturucu
karşılığında dahi o kişiyle beraber olan kişiler vardı. Uyuşturucu
bulunabilecek yere bedava götürsün diye taksiciyle dahi beraber
oluyordu kızlar. Genç kızlar daha çok kullanılıyorlar. Bağımlı olan
her genç kız buna maruz kalıyor.
Antalya’da henüz 17-18 yaşındayken, halasının kızının teşvikiyle
eroin kullanan ve bağımlı hale gelen genç kadın, ameliyat olan
annesi hasta yatağındayken kredi kartını çaldığını ve son limitine
kadar kullandığını itiraf etti.
Soru: Uyuşturucu kullanım yaşı çok mu düştü? AE: Gördüğüm, eroin
kullanan bir çocuk abartısız 10 yaşındaydı. Okula gitmiyorlar,
sadece uyuşturucu peşindeler. Bana birisi geldi, ’Abla krizdeyim’
deyince çok kötü oldum. Ağlamıştım. "Buraya nasıl düştü’ diye o gün
oturup ağlamıştım. Daha on yaşındaydı...
Soru: Bu çocuk uyuşturucuya nasıl başlamış olabilir? AE: Ya
aileleri, ya yan komşusu, ya da arkadaşları, akrabaları kullanıyor.
Normal geliyor ona. Şehir içinde en kalabalık yerlerde uyuşturucu
satılıyor, kullanılıyor.
Soru: Uyuşturucu bağımlısı arkadaşların ne halde şimdi? AE:
Arkadaşlarımın çoğu vefat etti. Arkadaş çevremde iyileşebilen
bir-iki kişi daha var. Ölenlerin kurtulduğunu düşünüyorum ama
diğerlerini görüyorum, hastane parklarında yatıyorlar, aileleri
reddetmiş. Kullanmadan önceki hallerini de biliyordum o kişilerin.
Böyle parlak, işlerinde güçlerinde çocuklardı.
Geçenlerde yolda bir arkadaşımı gördüm, kokusundan yanına
yaklaşılmıyordu.
Sokaklarda yaşadığını söyledi, ailesi reddetmiş, aç-susuz... O
çocuk diş teknisyeniydi, o halini görünce çok kötü oldum.
Bağımlılık, ırk, cins, yaş, kariyer hiçbir şey tanımıyor. Herkesin
başına gelebilir. Benimle kullananlar arasında avukatın da,
doktorun da işsiz güçsüz ailelerin çocukları da vardı, çok iyi işi
olan kimseler de vardı. Bu herkesin başına gelebilir.
Soru: Eroin kullandığı dönemde başına gelen ilginç bir şey var mı?
AE: Her günümü hırsızlık yaparak geçiriyordum. Annemin ve kendi
altınlarımı, evdeki eşyaları, tabağa varıncaya kadar sattım.
Bir gün annem ameliyat olmuştu. Ameliyat sırasında başında
durmadım.
Kullanmam gerekiyordu, elim ayağım titriyordu. Gittim anneme, sözüm
ona ’geçmiş olsun’ deyip öptüm. Annem, yeni ameliyattan çıkmış,
yarı baygın yatıyordu.
Çantasından kredi kartlarını aldım, hepsini son limitine kadar
harcadım.
Bunları hatırladıkça utanıyorum. Bunları ben yapmadım, bu başka bir
kişilikti diyorum. Şimdi oturup düşündüğümde pişman oluyorum.
Ben şanslıyım kurtuldum, ya da şanslılarmış öldüler. Ama sürünen
çok insan var. Bence hiç denememek gerekiyor. Bir kere alman,
bağımlı olman için yeterli. O yüzden o "ilk"ten uzak durmak
gerekiyor. Merak edilecek bir şey yok, sonuçları ortada. Bunlar
geçici zevkler... Sonuçlarına bakmak gerekiyor.
Kullananların kimi sokakta, kimi tuvalette ölü bulunuyor. Merak
edilecek hiçbir şey yok. Kullananlardan uzak durulmalı. En samimi
arkadaşınız kullanıyorsa, "O kullanıyor ama ben kullanmam" demeyin.
En sevdiğiniz arkadaşınız bile olsa uzak durun.
Soru: Tedavi süreci nasıl gidiyor, çok mu zor tedavi olmak AE: Evet
zor. Destek almak gerekiyor. Bu, tek başına yapılabilecek bir şey
değil. Eğer annem, Adsız Alkolikler gibi kuruluşlar olmasaydı,
sadece kendi isteğimle iyileşemezdim. Aile desteği çok önemli.
Doktorlar ve sözünü ettiğim kuruluşlardan da yararlanmak
gerekli.
Soru: Evlilik yaptığın kişi de madde bağımlısı, nasıl tanıştın,
onun kurtulma çabası ne aşamada? AE: Eşimle madde kullanırken
tanıştım. o satıcıydı ben alıcıydım. Tedavim süresinde görüşmedik,
ara verdik. "Evlenirim ve onu kurtarırım" diye düşünmüştüm.
Evleneli bir yıl oldu, şuna kanaat getirdim: O istemediği sürece
ben hiçbir şey yapamıyorum, bir bağımlıyla yaşamak daha zormuş.
Kendi bağımlılığımı unuttum. Onunla uğraşıyorum. O da tedavi
oluyor. Beraber oyalanmaya, zor günlerini atlatmaya çalışıyoruz.
İki bağımlının aynı evde durması çok zor, çok tehlikeli. İkisi de
pimi çekilmiş bomba gibi...
-DRAMLI ANNENİN İBRETLİK ÖĞÜTLERİ-
Bağımlılıktan kurtulma mücadelesini ve hayat hikayesini özetleyen
A.E’ye en büyük desteği veren annesi ise kızının uyuşturucu
kullandığını nasıl öğrendiğini, yaşadıklarını, kızını bağımlılıktan
kurtarma mücadelesini anlattı.
Anne E.A. anne-babaların çocuklarını hep yakından takip etmelerini,
gerekirse gizli gizli ceplerini aramalarını, çocuklarını hep göz
önünde tutmalarını önerdi.
Uyuşturucu bağımlılığından kurtulma mücadelesinden başarıyla çıkan
A.E’nin annesi E.A. ise A.A muhabirinin sorularını şöyle yanıtladı:
Soru: Kızınızın uyuşturucu kullandığını nasıl öğrendiniz? EA: İlk
çöpünü bularak öğrendim. Doğru Narkotik’e gittim. "Kızım bunu
kullanıyor" dedim. Zannettim ki "içeriye alırlar, hapse atarlar,
kurtulur" ümidiyle gittim. Babaannesinin ölüm anında almış. Bir-iki
derken bağımlı olmuş.
İlk önce çöpünü buldum, ne olduğunu bilmiyordum, gittim narkotikte
ne olduğunu söylediler.
Ailelerin uyuşturucu maddeleri öğrenmesi gerekiyor. Bir gün
çocuğunun cebinde bir hap bulsa, bir madde bulsa ne olduğunu
bilmesi gerekiyor. Çocuğa çok da güvenmemek gerekiyor. Çünkü etraf
kötü.
Soru: Neler yaşadınız bu dönemde? EA: Uyuşturucu bağımlıları
çalışamıyor, yemek yiyemiyor, su içemiyor, banyo yapamıyorlar.
Gözlediğim kadarıyla hiçbir çocuk "alışırım" diye başlamıyor. Ya
meraktan başlıyor, "ben buna alışmam ailemden gizli birkaç defa
yaparımın" hesabındalar. Ya da o an "Moralim bozuk, biraz üzüntümü
gidereyim" gibi başlanıyor. Alışkanlık yapacağını tahmin bile
etmiyorlar ki... Çok çabuk alışkanlık yapıyor. Hayatları tamamen
değişiyor. Madde bulurlarsa eve kapanarak dış dünyayla iletişimi
kesiyor, bulamazlarsa sokağa çıkıyorlar. Ya çalarak, çırparak ya da
kendini satarak bulmaya çalışıyorlar. Ya kendini ya da başkasını
satacak.
Biz iki sene kahvaltı yapmadık, yemek yemedik, banyo yapmadık.
Artık dayanamıyordum. Çocuğumun etrafındaki pislikleri görmek,
günden güne eridiğini görmek, artık tanıyamıyordum çocuğumu...
Daha çok içine kapanık çocuklar bunu yapıyor... Aileleri ayrılmış
çocuklar bunu yapıyor, buna sığınıyorlar. Ailelerin gözünün
çocukların üzerinde olması gerekiyor. Bu kadar uyanık geçinmeme
rağmen, benden bir sene saklandıysa bu, ilgisiz aile çok daha geç
anlar. Biz erken öğrenmemize rağmen beş sene uğraştık. Bu süreçte
bittim, tükendim. Ölseydim kurtulacaktım belki ama onu arkamda
bırakamazdım, onu arkada bırakmamak için ayakta kaldım.
Soru: Uyuşturucu bağımlıları nasıl tedavi ediliyor? EA: Devlet bir
kuruş almadan AMATEM’lerde (Alkol-Madde Araştırma ve Tedavi
Merkezi) tedavi ediyor. Sosyal hizmetler müdürlükleri ve valilikler
bu konuda çok yardımcı oluyorlar. AMATEM’ler birçok ilde var.
Cinsiyetine göre, 18 yaş altı erkek ve kızlar için ayrı, 18 yaş
üstü ayrı. Valiliklerden ve hastanelerden öğrenilebilir.
Biz Ege Üniversitesi’ndeki AMATEM’de uzun süre kalarak bundan
kurtulduk. Kızım 1 sene 3,5 aydır temiz. Kısa kısa ufak
düşüşlerimiz oldu ama şu anda temiz. O da hayatın tadını yeni
alıyor. Makyaj yapmayı, banyo yapmayı kendine bakmayı daha yeni
öğreniyor.