Bir FETÖ'cünün ibretlik mektubu
Abone olTürkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, 15 Temmuz sonrası yurt dışına kaçan bir FETÖ'nün gönderdiği mektubu köşesine taşıdı.
Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, firari bir FETÖ'cünün
kendisine gönderdiği mektubu köşesinde yayımladı.
Fuat Uğur, mektubun daha önce FETÖ’cü İhsan Yılmaz’ın örgüt içi eleştirilerini kendisine ileten gazeteci ve yazar Selim Çoraklı’dan geldiğini yazdı. İşte o mektup:
YETER ARTIK, HAİNLİKTEN BIKTIK
“Vatanım için hayatımı ortaya koyan ben, vatan haini damgasını
yemiş vaziyette yurt dışında kaçak yaşıyorum. Çocuklarım perişan.
Devletten ihraç edildikleri için işsizler. Biri tutuklu, biri
pazarlarda iç çamaşırı satarak, biri de inşaatlarda çalışarak
geçimini sağlıyor. Halbuki üçünü de okuttum, büyüttüm. Dinlerine,
vatanlarına, milletlerine hayırlı birer evlat olarak yetiştirmek
için âdeta kendimi paraladım. Sonuç ortada. Kafayı yemek üzereyim.
Bu travmayı nasıl atlatacağım bilmiyorum.
Kimse de bilmiyor.
Yıllarca “Hizmet” dedik ve maddi manevi her
şeyimizi ortaya koyduk.
Gayemiz ülkemize, milletimize, hayırlı evlatlar, “Altın
Nesil” yetiştirmekti. Model olarak Sahabeleri
almıştık.
PRENSİPLER TEK TEK ÇİĞNENDİ
Bunun için her türlü fedakârlığı yapmaya hazır olduk ve yaptık.
Hizmet alabildiğine büyüdü. Artık herkesin parmakla gösterdiği bir
noktaya gelmiştik. Ancak hizmet büyüdükçe başta hizmet için konulan
prensipler bir bir çiğnenmeye başladı. Eskiden kadınların
okumasının bile caiz olmadığı söylenmişti bize. Sonra ihtiyaç var
dendi ve kızlarımızı da okuttuk. Eskiden bankalara girilmez
deniyordu. Hatta çok galiz ifadeler kullanılıyordu bankalarla iş
yapanlar. Sonra hizmet tebliğ vazifesini bırakıp banka kurdu.
Bunda da bir hikmet var dedik. Yurt dışı açılımlar oldu. İlk
gidenlerden olduk. Ama gittiğimiz ülkelerde âdeta bukalemun gibi
olduk.
Niye?
HİZMET İLERLESİN DİYE HER TÜRLÜ HARAMI
İŞLEDİK!
“Yeter ki hizmet ilerlesin” deyip her türlü haramı
işlemeye başladık. Bunun hikmetini abilerimize sorduğumuzda,
'Hizmet için her şey caizdir. Savaştayız, hedefe gitmek
için bu tür yolları kullanmak cihattır' denildi. Buna da
olur dedik.
AK Parti iktidara gelince hizmet altın yıllarını yaşamaya başladı.
Öyle ki ne istedikse devlet verdi. Arsa verdi, okul verdi, kadro
verdi. Verdi de verdi.
Biz de AK Parti’nin açtığı gediklerden içeri girerek devletin en
gizli birimlerinde kadrolaştık. Bazı kurumlarda tamamıyla biz
vardık. Diğer İslami cemaatlere bile yer vermiyorduk.
Ne olduysa birdenbire AK Parti’ye düşman kesildik. Sebep ne? AK
Parti dershanelerimizi kapatacakmış.
28 Şubat'ta bütün okullarımızı Çevik Bir'e teslim etmeye hazır
hizmet hareketi neden dershaneleri devlete teslime hazırız
demedi?
Bunda biraz da hizmetin güç ve iktidar vehmine kapılmasının payı
vardı şüphesiz. Esas pay da içimize sızmış değişik istihbarat
örgütlerinin elemanlarıydı.
AK PARTİ BİRDEN DÜŞMANIMIZ OLDU
Yıllarca beraber yürüdüğümüz, her işimizi beraber yürüttüğümüz AK
Parti ve Erdoğan birdenbire düşmanımız oldu. Hizmet hareketini her
yönüyle destekleyen Erdoğan ise birdenbire Nemrut, Firavun,
diktatör vs. oldu.
Kimdi bizim suyumuza bu zehri katan? Biz 'Hoca Efendi'yi her şeyi
bilir bildiğimiz için verilen her kararın arkasında bile bir hikmet
aradık.
17/25 Aralık tarihinde hizmetin elemanları tarafından yapılan
yolsuzluk operasyonları hepimizi şaşırttı. Neden 2009 yılından beri
takip edilen bakan çocuklarının dosyaları 2013 yılının sonuna kadar
bekletildi?
ADIMIZ KASETÇİYE ÇIKTI
MİT müsteşarını tutuklamak ne demek? MİT tırlarını durdurmak ne
demek? Yüzbinlerce insanın telefonlarını dinlemek ne demek?
Ya siyasiler hakkındaki kasetler? Adımız kasetçi cemaate çıktı
âdeta.
Ama hepsine, 'Hoca Efendinin bir bildiği vardır'
dedik ve hizmeti sürdürdük.
Ama 15 Temmuz tam anlamıyla bir yıkım oldu bizim için.
Ne demek darbeye girişmek?
Hani bir vatanımız milletimiz için canımızı veriyorduk.
Hani yaşatma sevdası uğruna yaşama sevdasından vazgeçen
yiğitlerdik
Hani vatan bizim için kutsaldı?
Millet necip milletti?
Ne yaptık?
Karıncayı bile ezmez ahlakıyla yetiştirdiğimiz askerimiz, polisimiz
15 Temmuz’da milletimize, vatanımıza kurşun sıktı.
BİRİLERİ HOCA EFENDİ’YE DUR DEMELİ
Artık bu durumu ne ile izah edebilirdik ki?
Yıllarca hizmetin değişik birimlerinde yöneticilik, imamlık
yaptığımız için yurt dışına kaçmak zorunda kaldık. Kaçmasak
tutuklanacaktık.
Ancak yurt dışına kaçtığımızda daha korkunç bir manzarayla
karşılaştık.
Yurt dışındaki bütün hizmet insanları Türkiye’ye âdeta düşman
olmuştu.
Yıllarca Batılılar, Batılılar dediğimiz insanlarla, istihbarat
örgütleriyle iş birliği yapıp ülkemizin aleyhinde çalışmamız
isteniyordu.
Bu kadarı da fazlaydı artık.
Buna yeter demenin zamanı geldi de geçiyor bile.
Allah aşkına birileri 'Hoca Efendi'ye dur demeli.
Hayatımızı vatana adayan bizler artık vatana ihanetle suçlanır
olduk. Sebep olan da biziz maalesef.
Keşke bütün dershaneler devletimize feda olsun deseydik te bu
tezgâha düşmeseydik?
ABİLERİN BİR ELİ YAĞDA BİR ELİ BALDA CASUSLUK
YAPIYOR
Yeter artık!
Madem yüz binlerce insanımız cezaevlerine girdi, başta 'Hoca
Efendi' olmak üzere hepimiz Türkiye’ye dönüp cezaevlerine
girmeliyiz diye düşünüyorum.
Ne zamana kadar vatan haini damgasıyla yaşayacağız.
Yaşadığımız tam anlamıyla bizde travma meydana getirdi.
Cebini dolduran hizmetteki abiler yurt dışında bir eli yağda bir
eli balda; bulundukları ülkelere casusluk yaparak yaşamını
sürdürüyor.
Ya alt kesim?
Resmen sürünüyor.
40 YILLIK HİZMETİMİZ RESMEN ÇÖKTÜ
Yeter artık bu ihanetimiz.
Kusura bakmayın ama ben gidip teslim olacağım. Hiç olmazsa suçumu
çeker çıkarım da vatan haini olmaktan kurtulurum.
Allah bizi affetsin. Allah günahlarımızı affetsin. Allah hizmetin
başındaki abilere şuur versin.
Biraz mertlik varsa hepiniz gidip Türkiye’de teslim olsun. Cezası
olan çeksin kurtulsun.
Hep birden vatansız olduk. Hayallerimiz söndü. 40 yıllık hizmetimiz
resmen çöktü.
Hani biz 'muhabbet fedaisi'ydik. Husumete vaktimiz yoktu? Ne oldu
da birer zombiye dönüştük?
ÜLKEMİZDEKİ CEZAEVİ YURT DIŞINDA HAİN OLMAKTAN DAHA
ŞEREFLİDİR
Bu noktaya gelinmesinde suçlu kim? Niye başta 'Hoca Efendi' olmak
üzere bunun muhasebesini yapmaz?
Artık çoğu kişi benim gibi isyan ediyor ama ya maddi ya da başka
sebeplerden dolayı kendini açığa çıkaramıyor.
Ben artık bittim. Gidip ülkemin cezaevinde yatacağım. Çünkü ülkemin
cezaevi bile yurt dışında vatan haini olarak en güzel şekilde
yaşamaktan daha şereflidir diye düşünüyorum.
Allah başta beni ve hizmetin başındakileri affetsin.
Binlerce yüz binlerce insanın hayatını mahvettik. Belki de
ahiretini de mahvettik.
Yeter artık, bitsin bu vatan hainliğimiz.
Bitsin bu ülke düşmanlığımız.
Korkarım bu gidiş bizi tepe üstü cehenneme sürükleyecek.
Ey şakirtler! Gelin hep birlikte iyi bir muhasebe yapalım da nerede
yanlış yaptık tespit edelim.
Malum Allah’ımız buyuruyor ki: 'Başınıza gelen musibetler
ellerinizle işlediklerinizden dolayıdır.'
Biz ne günah işledik de alnı secdeye gelen insanlar bize zulmetmeye
başladı?
Biz ne günah işledik de vatan haini konumuna düştük?
Gelin Allah rızası için aklımızı başımıza alıp iyi bir muhasebemizi
yapalım.
Allah aşkına yeter artık!..”