Bir eroinmandan ibretlik mektup
Abone olHenüz 17 yaşındaydı... Uyuşturucunun pençesine yakalandı... Bir çok kez vazgeçmek istedi ama başaramadı... İşte bir eroinmanın ibretlik mektubu...
Galler'de geçtiğimiz Ocak ayında aşırı doz yüzünden
hayatını kaybeden Hannah Meredith, ölümünden üç hafta önce
pençesinden bir türlü kurtulamadığı eroin bağımlılığıyla
ilgili bir mektup yazdı.
Üç hafta sonra aldığı aşırı doz yüzünden hayatını kaybeden genç kızın ailesi, kızlarının geride bıraktığı mektubu milyonlarca gence uyarı mesajı olabilmesi için basına sundu.
Hannah, eroinin
hayatını nasıl mahvettiğini anlattığı mektubunda, “Sevgili eroin,
sana artık asla dokunmak istemiyorum. Hayatımı mahvettin, beni
ailemden çalmaya kalkıştın…” diye yazdı.
HAPLARLA BAŞLAYAN ALIŞKANLIK
Ailesi, Hannah’ın ilk olarak 14’üncü yaş gününde ectasy hapı alarak uyuşturucuyla tanıştığını, bir yıl sonra ise eroin kullanmaya başladığını belirtti.
Hannah’ın annesi Louise, yazdığı mektuptan dolayı kızıyla gurur duyduğunu, onun da bu mektubu yazdığı zaman kendini çok mutlu hissettiğini ancak üç hafta sonra onu yatakta ölü bulduklarını anlattı.
Baba Peter ise tek isteklerinin kızlarının yazdığı mektubun diğer gençlere yol göstermesi olduğunu belirtti. Kızlarının anısına Hannah Meredith Derneği’ni kuran aile, defalarca sokaklarda aramak zorunda kaldıkları ve polisin eve baygın getirdiği kızlarının yaşattığı sıkıntıyı diğer ailelerin çekmesini istemediklerini vurguladı.
İŞTE HANNAH'IN İÇ BURKAN MEKTUBU
“Neden seni seçtim? Bilmiyorum. Evet, seni sevdim ama artık hoşçakal demenin zamanı geldi. Senin yüzünden kendimden çok utanıyorum…”
“Çok güçlü olacağım ve sana bir daha dokunmayacağım. Ailem bana hep destek verdi ama ben onlardan faydalandım. Annemden para çaldım, büyükbabam ve büyükannemden borç aldım ve geri vermedim…”
“Artık hayatımda değilsin, sana ihtiyacım yok. Neredeyse ömrümün 2.5 yılını mahvettin ama halen önümde uzun bir hayat var ve herkese senden uzak durabileceğimi, üniversiteye gidebileceğimi, bir iş ve araba sahibi olabileceğimi göstereceğim…”
“Sen bir katilsin. Bir sürü insan öldürdün ve onlar gerçekten iyi insanlardı. Beni mezara koyamadığın için kendimi şanslı sayıyorum…”
“Hayatımdan seni çıkartmaya yetecek güce sahibim. Güçlüyüm, hatta senin her zaman olduğundan daha güçlüyüm. Senin yüzünden hiçbir şey kaybetmeyeceğim…”
“Hoşçakal eroin. Bir daha asla. Ailem her şeyden önce gelir.” (Hürriyet)
21 YIL SONRA KIZINA KAVUŞTU
DİĞER SAYFADA...
Suudi Arabistan’da yaptığı evlilikten doğan kızı Fatma’yı,
kocası öldüğü için 20 günlükken bırakarak Türkiye’ye dönmek zorunda
kalan Songül Aydoğan’ın evlat hasreti, tam 21 yıl sonra İstanbul
Atatürk Havalimanı’nda bitti. Songül Aydoğan ile kızı Fatma,
Atatürk Havalimanı dış hatlar geliş salonu yolcu karşılama
bölümünde, birbirlerine sarılırken gözyaşlarını tutamadı.
20 günlüktü
Songül Aydoğan, Suudi Arabistan’da 21 yıl önce yaptığı evlilikten
dünyaya gelen kızı Fatma’yı kocası ölünce 20 günlükken bırakıp
Türkiye’ye gelmek zorunda kalmıştı.
Suudi Arabistanlı babasının ölmesi ve annesinin de Türkiye’ye
gönderilmesi sonrası amcaları tarafından başka bir aileye evlatlık
verilen Fatma, uzun yıllar sonra öğrendiği gerçeğin peşini
bırakmadı. Dedektif gibi yaptığı araştırmayla annesinin izini bulan
Fatma, Suudi Arabistan’daki Türk Konsolosluğu ve Türkiye’deki Suudi
Arabistan Konsolosluğu yetkililerinin de yardımlarıyla annesine
kavuştu. Yaklaşık bir yıl süren arama çalışmaları sonunda annesinin
İstanbul’da yaşadığını öğrenen Fatma, internet üzerinden annesiyle
görüşmeye başladı. Tarihi buluşma ise Fatma’nın eşiyle birlikte
annesine kavuşmak için bugün İstanbul’a gelmesiyle gerçekleşti.
Kardeşleri de geldi
Atatürk Havalimanı’nda bir araya gelen anne ve kızına, havalimanı
çıkışında Türkiye’de yaptığı evlilikten olan Vildan, Oğuzhan ve
Aysel isimli üç kardeş de katıldı. Kardeşlerin ve annenin buluşması
duygulu anlara sahne oldu. 21 yıl süren ayrılıktan sonra kızıyla
buluşan anne Songül Aydoğan, “Çok sevinçliyim, kızımı 20 günlükken
bırakarak Türkiye’ye gelmek zorunda kalmıştım” dedi.
KİRACILARINA İŞKENCE
ETTİLER
DİĞER SAYFADA...
26 yaşında hayatını kaybeden Michael
Gilbert, yanlarında oturduğu ailenin korkunç planlarından
habersizdi.
Geçtiğimiz gün mahkemeye çıkarılan aile üyelerinin duruşma
salonunda yaptıkları açıklamalar herkesi dehşete düşürdü.
Genç adamın dövüldüğü, bıçaklandığı, hava tabancası ile vurulduğu,
bir yatağa kelepçelenip bu halde uyumaya zorlandığı öğrenildi.
Aile üyelerinin, yaptıkları işkencelerin bazılarını kaydettikleri
de açıklandı.
Hatta, yabancı insanlardan para alarak, onların da genç adama
işkence yapmasını sağladıkları da iddialar arasında.
Geçtiğimiz yıl vücut parçaları bulunan genç adamın cinayetiyle
ilgili soruşturma açıklmıştı.
Bu ay bulunan kafa ve dizlerin genç adama ait olduğu ortaya
çıktı.
27 yaşındaki James Watt, kardeşi 20 yaşındaki Robert, babaları 60
yaşındaki Antonio Watt, anneleri Jennifer Smith-Dennis, James'in
kız arkadaşı 29 yaşındaki Natasha Oldfield ve onun erkek kardeşinin
sevgilisi 21 yaşındaki Nichola Roberts mahkemeye çıkarıldı.
Bir süre evsiz kalan Michael Gilbert'in bu ailenin evine
yerleştiği, burada inanılmaz işkencelere maruz kaldığı ve tehdit
edildiği, kaçma girişimlerinin ardından tekrar yakalanıp
hapsedildiği öğrenildi.
Devletin kendisine ödediği para uğruna cani ailenin evinde tutulan
genç adamın, ailenin büyük oğlu James Watt ile 15 yaşındayken
tanıştı.
Bir süre sonra ailenin diğer fertleriyle de tanışıp, burada
yaşamaya başlayan Gilbert, kira da ödüyordu.
Taşındıktan kısa bir süre sonra da işkenceler başladı.
Geçtiğimiz yıl Ocak ayına kadar süren işkencelere dayanamayan genç
adamın, ayın 21'inde hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
Cesedi gizleyebilmek için parçalara ayırarak farklı bölgelere atan
aile üyeleriyle ilgili davanın görülmesine devam ediliyor.
TACİZCİSİ SERBEST KALDI
DİĞER SAYFADA...
İZMİR'in Tire İlçesi'nde, ilköğretim
öğrencisi 7 yaşındaki S.B.'ye ormanlık alanda tecavüze yeltendiği
ileri sürülen 24 yaşındaki S.A. jandarma tarafından gözaltına
alındı.
1'nci sınıf öğrencisi S.B., ders çıkışında köyün 1.5 kilometre
dışındaki evine gitmek üzere yola çıktı. S.B., ormanlık alana
geldiğinde önüne çıkan S.A., bir anda küçük kızı yakalayıp,
önlüğünü ve elbiselerini çıkarttı. Çığlık çığlığa bağıran S.B.,
çırpınarak S.A.'ya karşı koymaya çalıştı.
Kızının gecikmesi üzerine merak ederek okula doğru giden anne A.B.,
ormanlık alana yaklaştığında kızının çığlıklarını duyarak, koşmaya
başladı. A.B.'nin geldiğini farkeden S.A. koşarak kaçtı. Anne A.B.,
hemen jandarmaya gidip, şikayetçi oldu. Harekete geçen jandarma,
dün Topalak Köyü'nde yaşayan S.A.'yı bir kahvede yakalayarak,
gözaltına aldı.
İşlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edilen S.A., tutuksuz
yargılanmak üzere serbest bırakıldı.