Bir dönemin bilinmeyenleri
Abone ol19. yüzyılda Osmanlı'nın çalkantılarla sarsılan, saray ve sosyal hayatı
Nigar Ayyıldız’ın II. Abdülhamid Dönemi Saray
Merasimleri adlı kitabı, Osmanlı’nın çöküş yıllarında
Sultan II. Abdülhamid’in çabalarını, sarayda yaşanan çalkantıları
ve dönemin siyasi tarihini ince bir üslupla anlatan bir kitap.
Yazar; bilinmeyen, şaşırtıcı, bir o kadar da ilgi çekici olaylar ve
açıklamalarla bir döneme ışık tutuyor.
II. Abdülhamid adı, Osmanlı’nın çöküş yıllarıyla, bu çöküşü
durdurma çabalarıyla geçen otuz yıllık en dağdağalı dönemle
birlikte anıla gelmiştir. Dolayısıyla döneme ilişkin yapılan
çalışmaların çoğu, dönemin siyasi tarihini kapsar. Bu çalışmada,
19. yüzyıl Osmanlı Devleti’nin çalkantılarla sarsılan, saray ve
sosyal hayatının hangi mecralarda seyrettiği ortaya koyularak,
dönemin toplumsal tarihine katkıda bulunuyor.
Kitapta bugüne kadar adı bilinip içeriği bilinmeyen Kılıç Alayı,
Cuma Selamlığı, Surre Alayı, Ramazanlar, Bayram ve Sünnet
Törenleri; eğitim kurumları ve azınlıkların yanında, devr-i
Hamid’de açılan sosyal kurumlarla, bu kurumların yaşaması için
gösterilen şahsi gayretler ortaya konuyor.
"Ya Kebikeç"
Kitap unutulmaya yüz tutmuş
mitolojik ‘Ya Kebikeç’ terimiyle başlıyor. Rivayet olunur ki, eski
dönemlerde el yazması eserleri kitap kurtlarından korumak için
kitapların başına ‘Ya Kebikeç’ yazılırmış. Yazar, eserine bu cini
ve efsaneyi hatırlatarak başlamış.
Mağrur olma Padişahım, senden büyük Allah var!
Yazar, merasimlerin enteresan olaylarına yer veriyor. Örneğin, cuma
selamlığıyla ilgili olarak üzerinde durulması gereken en önemli
husus şüphesiz halkın dilek ve şikâyetlerini şifahi veya yazılı
olarak bizzat hükümdara ulaştırdığı andır. Selamlık esnasında
padişahın yüzünün mümkün olduğunca ifadesiz olması gerekmektedir.
Padişah namaz kılmak için cami girişine gelene kadar “Padişahım çok
yaşa!” diye seslenen halk, padişah camie girerken “Mağrur olma
Padişahım, senden büyük Allah var!” diye padişahı uyarıyordu.
Sarayda Ramazan ve Bayram
Kitapta ramazan ve bayram konularına da genişçe yer verilmiş.
Ramazan sofralarının çeşitliliği ve gelen misafirlere diş kirası
verme geleneği ayrıntılı bir şekilde anlatılmış. Zemzemle açılan
oruçların iki çeşit çorba, soğanlı pastırma veya sucuk, günümüzde
unutulmaya yüz tutmuş saraykari (soğanlı) yumurta, hindi
kızartması, enginar veya kabak dolması, köfte, börek, zeytinyağlı
sebze yemeği, hamur tatlısı, pilav ve hoşaf en son olarak da güllaç
ve tatlı ile renklenen ramazan sofraları kitapta yer almış. Ramazan
sofralarında gaziler helvası denilen un helvasının bulundurulmaması
gerekliliği de ilgi çeken bir ayrıntı.
Kitabın ikinci bölümünde kurumlara ve açılışlara yer verilmiş.
Adalet, eğitim, dokuma, sağlık ve muhtelif hizmet binaları ve bu
binalarla ilgili açılış vb. merasimler kitapta yer alıyor. Resmi
açılışlar da kitabın farklı bir bölümünü oluşturuyor. Merasimlerin
vazgeçilmelerinden olan eğlenceler de kitapta yerini almış. Yine
saraya gelen kral ve elçilerin misafir edildiği mekânlar,
merasimlerin yapıldığı saraylar, merasimler sırasında kullanılan
ulaşım araçları kitapta mevcut.
Kitabın en önemli özelliği, hazırlanması sırasında Başbakanlık
Osmanlı Arşivi’nden, IRCICA Fotoğraf Arşivi’nden ve II. Abdülhamid
dönemini içeren çeşitli kaynak ve süreli yayınların incelenerek
oluşturulması. (Fatih Bayram)