Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
“Hayatta iki şey mühimdir…
Birincisi okyanus gibi bol
HAYSİYET…
İkincisi Elif gibi dimdik
ŞAHSİYET…”
İşte Türkiye’nin başkentine 23,5 yıldır Belediye Başkanı olarak
hizmet veren Melih Gökçek böyle veda etti!..
Başkan liderinin isteği üzerine nokta koyup görevinden ayrıldığı sırada yaptığı açıklamalar, bir dava adamının liderine karşı nasıl sadakat duyması gerektiğinin bir manifestosu gibiydi...
Gökçek’in Büyükşehir Belediye Meclisi’nde yaptığı veda
konuşmasına tanık olurken, belki de davasının lideri Recep Tayyip
Erdoğan’ın bile beklemediği şekilde kullandığı sözler fitnecileri
bir kez daha yerin dibine gömdü dersek yeridir…
“Hazırlanan barkovizyon gösterisinde Erdoğan’ın
görüntüsüne yer vermedi” diye fitne çıkarıp bekleyenler,
Reis’in Gökçek’le birlikte çeşitli hizmetlerdeki fotoğraflarına bol
bol şahit olarak üzüldüler!
Yani malzeme bulamadılar...
Açık konuşmak gerekirse salonda bulunan meclis üyeleri, gazeteciler bile Melih Gökçek’in yapısını bildikleri için her bir cümlesinde böylesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için övgü dolu sözler kullanmasını beklemiyordu…
Bir kere baştan şunu söyleyeyim;
Şöyle yapılanlara bir bakınca kim ne derse desin, kim ne
yazarsa yazsın tarih “Ankara’nın makus talihini
yenen adam Melih Gökçek'tir” diye
yazacaktır…..
Ankara için ne yaptı diyenlere verilecek cevap ‘neler yapmadı
ki!’ olur…
1994'de bozkir bir başkent olarak aldığı, Suların 4 gün
akmadığı, hava kirliliğinden kuşların dahi öldüğü, doğru dürüst
parkı bile olmayan, Ankara’yı göz kamaştıran hizmetleri ile marka
bir başkent olarak teslim ediyor..
Ona düşmanlık besleyenlerin asıl nedeni muhalefet ile her zeminde çatır çatır mücadele etmesinden,sosyal medyayı çok iyi kullanmasından ve kendisini kullandırmamasından başka hiç bir şey değildir..
Dedim ya…
Haysiyet ve şahsiyet meselesi bu…
Melih Gökçek haysiyetli ve şahsiyetli bir başkan olarak adını
tarihe yazdırırken, vedası da kendisine yakışır şekilde yaptığı
açıklamalarla oldu!
Neler söylemedi ki!
Bir dava arkadaşının liderine bağlılığı noktasında
örnek olacak şekilde gelecek nesillere de bırakılacak bir manifesto
gibi konuşmaydı...
Dedi ki;
“Recep Tayyip Erdoğan'ın hakkı inkar edilemez. AK Parti
iktidarı önce kendi milletine sonra bütün mazlum milletlere umut
olmuştur. Erdoğan liderliğinde umut olmuştur.”
Dedi ki;
“Hızlı trenle, her kentte bir havaalanı, üniversiteyle,
şehirlerde metrolarla, şehir hastaneleriyle, sağlıkta devrim
niteliğindeki yenilikler, denizi alttan üstten geçen köprülerle,
modern statlar ve milli harp sanayiyle Türkiye Recep Tayyip Erdoğan
döneminde, AK Parti döneminde tanışmıştır.”
Dedi ki;
Yaşlı, engelli, kadın, şehit aileleri, gaziler gibi toplumun
pek çok kesimine maaşları bağlanmış, mazlumun ilacı olunmuştur. Bu
konuda liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın hakkı inkar
edilemez.
Dedi ki;
“AK Parti'mizin merkez kararında yapılan değerlendirmeyle genel
başkanım ve liderim Recep Tayyip Erdoğan tarafından istifam
istenmiştir. Kaç kez yedi düvele meydan okuyan Melih Gökçek'in
sessizliğinin nedeni neydi?”
Dedi ki;
“Ben bir dava ahlakından geliyorum. Benim davamda nefse uymak,
benim davamda şahsi çıkarlar için davaya zarar vermek yoktur. Benim
davamda emir demiri keser, benim davamda liderin talimatına uymak
gerektir.”
Dedi ki;
“Türkiye olarak bugüne kolay gelmedik. Amacımız gelişmiş ve
üreten bir Türkiye'ydi, insanları güven ve huzur içinde yaşayan bir
Türkiye'ydi. Amacımız dünya Müslümanlarının ve mazlumlarının umudu
olmaktı. Şimdi bunları gerçekleştiren bir iktidar ve lideri
var.
Bu iktidar AK Parti, bu lider Recep Tayyip Erdoğan.”
Dedi ki;
“Bizler bu umudu inşa ederken o gün liderimiz benim belediye
başkanlığı yaparak katkı sağlamam gerektiğini düşündü, şimdi istifa
ederek katkı sağlayacağımı düşündü. Ben istifa etmezsem inandığımız
umutlara haksızlık olur diye düşündüm.”
Dedi ki;
“Başarısız olduğumu , yorgun olduğumu düşündüğüm için ya da
başka her hangi bir kaygı nedeniyle değil, sadece ve sadece ülkemi
lider ülke yapacağına inandığım Recep Tayyip Erdoğan'ın talebini
yerine getiriyorum.”
Dedi ki;
“Recep Tayyip Erdoğan demek Türkiye'de mazlumların sahipsiz
kalmaması demek, bu güzel ülkenin insanlarının yeniden o karanlık
günlere dönmemesi demektir.”
Dedi ki;
“Recep Tayyip Erdoğan demek Arakan'da yaşayan mazlumun aç
kalmaması, ölüme terk edilmemesi, Filistin ve tüm mazlum
milletlerin sahipsiz kalmaması, Türkiye'de yaşayan 3.5 milyon
Suriyeli ve Iraklının ülkesine gönderilip orada ölüme terk
edilmemesi demektir.”
Dedi ki;
“Ben Melih Gökçek olarak vebal altına giremem, yarın vesile
olduğum yanlışlığın hesabını Allah katında veremem diye korkarım.
Onun için liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın emrine uyarak belediye
başkanlığını bırakıyorum.”
Dedi ki;
“ Ben bir dava adamıyım, benim duruşum 28 Şubat'ta da, Gezi
Parkı eylemlerinde de 17-25 Aralık'ta da 15 Temmuz FETÖ ihanetinde
de hep aynı şekilde olmuştur.”
Dedi ki;
“Liderimize ve onun siyasetine zarar vermeyi, mazlum insanlara,
mazlum bu milletlere ve tüm İslam alemine verilecek zarar kabul
ederim. Bu nedenle 23.5 senedir aralıksız sürdürdüğüm Ankara
Büyükşehir Belediye başkanlığından istifa ediyorum.”
Evet Melih Gökçek bu sözlerle ve meclis
üyelerinin dakikalarca süren alkışları arasında veda
etti…
Duygu dolu muhteşem bir final
yaptı...
Kendisine oy vermeyenlere dahi teşekkür eden bir Melih Gökçek'i izledik...
Birileri kriz çıkarır,tavır koyar derken biz tam aksini bu köşede yazarken yanılmadığımızı gördük...
Tek kelime ıle gönülleri fethederken salonda hem büyük alkış aldı hemde duygu seli yarattı...
Ne inkar edeyim insan Osman Diyadin olarak alkışladım.
Belki gidişi böyle olmamalıydı ama başı dik alnı açık
şekilde çeyrek asırdır damgasını vurduğu Ankara Büyükşehir
Belediyesine şu sözlerle veda ediyordu…
“Ben Ankara’da doğdum…
Ankara’da büyüdüm…
Ankara’ya hizmet ettim…
İnşallah Ankara’da öleceğim…
Ankara’yı ve Ankaralıları çok
seviyorum…
Çok güzelsin Ankara.”
Bu sözler aslında bir veda değil!..
“Cesaretli bir adam yeri geldiğinde tek başına
çoğunluktur.”
Melih Gökçek hep böyle olmuş bir adam…
Doğru bildiğini söylemekten asla çekinmeyen, hayatı boyunca
cesur bir yürek olarak yaşayan bir mücadele adamı…
“Kişisel ihtiraslarla dolu bir başkan, koltuğu için yapmayacağı
iş yok” diyen, özellikle partisinde de bulunan bazı zatlar şimdi
anladınız mı Melih Gökçek’in kim olduğunu!
Cumhurbaşkanı Erdoğan için kullandığı övgü dolu her
kelime nedeniyle üzüldüğünüzü görür gibiyiz..
Her bir cümlesi yüzlerini kızartmıştır!..
Açıkça dedi ki;
'Bir değil bin Melih Gökçek Recep Tayyip Erdoğan'a feda olsun!.'
Peki bundan sonra?
Bence Gökçek'in bittiğini sanmasınlar!..
Hani bir söz var ya!..
“Bu sevda burada bitmez” diye…
Gökçek'in vedası sadece Ankara Büyükşehir
Belediyesi’ne…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la 2019 için omuz
omuza vererek ülkesine hizmet etmeye önemli bir görevde devam
edecektir diye düşünüyorum..
Çünkü Reis’in yanında kaç tane Melih Gökçek var ki?
Asıl meselede zaten bu..
Bekleyin görün…
Adam gibi geldi.,,
Adam gibi mücadele etti..
Adam gibi hizmet etti...
Adam gibi veda etti!
Şimdilik hoççakal başkan...