Bir başyazarın otostop macerası
Abone olEmekli Büyükelçi Taner Baytok, 'Dış Politikada Bir Nefes' adlı kitabında birbirinden ilginç anılara yer verdi. Hele bunların içinde Oktay Ekşi'yle birlikte öyle bir anı va
Başyazar’ın otostopçu macerası TANER Baytok konsolos, başyazarımız Oktay Ekşi ise mahalli katip sıfatıyla Londra’da iken ilginç bir otostop macerası yaşarlar. Baytok, 60’lı yılların başında yaşadıkları macerayı kitabında şöyle aktardı: ‘Bir akşam, Oktay’la bir yerden dönerken, iki otostopçu kız gördük ve gidecekleri yerin yolumuzun üstünde olduğunu öğrenince, onları arabaya aldık. KIZ BOYNUNDAYDI Kızlar, tiplerinden ve konuştukları İngilizcenin aksanından Güney Amerikalıya benziyorlardı. Birisi öne geldi. Diğeri arkaya Oktay’ın yanına oturdu. Geç saate kimsenin canı herhalde konuşmak istemiyordu ki, sessiz gidiyoruz, diye düşünüyordum. Sonra ben, aynadan, arkadaki kızın Oktay’ın boynunda olduğunu gördüm ve gülmemek için kendimi zor tuttum. ’ŞUFER’ ŞANSI Ama aradan birkaç dakika bile geçmemişti ki, benim yanımda oturan kızın bu kez arkadaşına keskin Kıbrıs aksanlı Türkçesi ile ‘Benim şansıma da hep şuferler düşer,’ dediğini duyunca, Oktay da ben de gülmekten kırıldık. Kıbrıs Türkü kızlardan birisi, meğer Türk filmlerinin aranan artistlerinden olup daha sonra İstanbul’da öldürülen Feri Cansel’miş.’