Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
İngiltere başta olmak emperyalist devletlerin en fazla 2 yıl
ömür biçtiği Türkiye Cumhuriyeti, bugün bir asrı devirdi, 101. yılı
kutluyoruz. Kutlu Olsun…
Nice nice 101’lere!
28 Ekim 1923 günü Gazi Mustafa Kemal’in bir akşam yemeğinde, o
tarihi sözü söylediği; “Yarın Cumhuriyeti ilan
edeceğiz” dediği gündeyiz.
İşte o gün … PKK’lı teröristlerin TUSAŞ’a yönelik saldırısında 5
şehit verdik. Bu hain saldırı bir kez daha gösterdi ki tam bağımsız
ve laik bir Cumhuriyet, emperyalizme karşı verilen savaşın
anahtarıdır. Hepimiz sarsıldık bu hain saldırıyla. Terörün ve
teröristlerin amacı da bu zaten. Ulus bilincini zedelemek, kaygı ve
korku iklimini oluşturarak ulusal birlik ve beraberliği bozmak.
Yapılan bu eylemler sisteme cumhuriyete olan güvenini sarsmayı
amaçlar. Cumhuriyetse tam tersi, terör ve teröristlerin bu
amaçlarına karşı fırsat sunar.
Dolayısıyla cumhuriyetimizin 101. yılını daha da coşkulu
kutlayarak, bir olarak, birlik olarak terörün amacına ulaşmasına
izin vermemeliyiz.
Cumhuriyet, 101 yıllık barışın simgesi olmalıdır.
Laik ve çağdaş yapımız, akılcı temeller İslam coğrafyasına doğru
örnek olmaktadır.
Halkın egemen olduğu bir sistem cumhuriyetin kazanımıdır.
Hiçbir idare halksız olmaz. Halkın gücünün üstünde de bir
irade olamaz.
Halkın iradesinin tek egemen irade olarak tanındığı rejim
cumhuriyettir.
Osmanlı’nın son dönemlerinde halkın iradesi zayıflamış, 1909’daki
Anayasa değişikliğinden sonra, ciddi bir meşruti irade, monarşi
uygulanmıştır.
Halkın seçtiği üyeler meclise gelmiş, çok partili bir düzene
geçilmişti.
Halkın iradesi ne saltanatın başında ne de sonlarında ‘kayıtsız’ ve
‘şartsız’ olmamıştır. Cumhuriyetin yaptığı en büyük reform halkın
idareye olan katılımının önünü açmak olmuştur.
Osmanlı bize bu topraklara çok şey katmıştır. Cumhuriyet halk
iradesini ve Egemenliğin kayıtsız ve şartsız milletin olduğu
ilkesini miras bırakmıştır.
Cumhuriyetin en büyük kazanımlarından biri de kuruluş felsefesidir.
Milli olmak ama aynı zamanda evrensel değerlere saygılı olmak, laik
olmak, demokrat olmak.
Cumhuriyet hür düşünce, akılcılık ve bilimle daha da güçlenerek yol
alacaktır.
Cumhuriyette; barışçıl politikalar üretmek, sanata, sanatçıya değer
vermek, ekonomik kalkınmayı gerçekleştirerek, zenginlik ve refaha
ulaşma hedefi vardır.
Kadınlara her konuda eşit hak tanıma vardır.
1930’da doğum izni düzenlendi.
1933’te kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik
Öğretim Müdürlüğü kuruldu.
1933’te Köy Kanunu'nda değişiklik
yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar
meclisine seçilme hakları verildi.
1934’te Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve
seçilme hakkı tanındı.
1926 yılında Medeni Kanun’un kabulü ve medeni haklarda hiçbir ayrım
gözetilmeden kadın ve erkek, Türk vatandaşı olarak eşit
sayıldı. Miras ve mülkiyet hakları bakımından eşitlik getirildi.
Kanunun en esaslı bölümü tek kadınla evli olma ilkesinin kabul
edilmesidir. Boşanmada kadına da söz hakkı tanındı. Tüm
bu haklar cumhuriyet kazanımlarıdır.
Cumhuriyet ileliebet!
‘Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk
cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.’
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, terörün bitirilmesi ve
PKK konusunda tarihi bir çağrıda bulundu.
“Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin
TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen
bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve
kararlılığı gösterirse ‘umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal
düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına
kadar açılsın” dedi.
Bu çağrı Türk milliyetçiliğinin siyasi temsilcisi olan bir parti
ve o partinin liderinden Sayın Bahçeli’den gelmesi çok da etkili
oldu.
Bahçeli’nin bu çıkışı sonrasında, DEM Parti’nin grup toplantısında
Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları, konuşma metnini yeniden
hazırlayarak Bahçeli’nin önerisini destekleyen bir konuşma
yaptı.
Sonrasında olanlar oldu.
TUSAŞ’a PKK tarafından kanlı bir saldırı gerçekleştirildi.
Eli kanlı katiller ordusu PKK’nın saldırısı,
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun Meclis
kürsüsünden urgan atması,
Sayın Bahçeli’ye geri adım attıramadı.
Türk-Kürt kardeşliği üzerine derin bir konuşma yapan MHP Lideri;
“Türklerle Kürtler bin yıllık bir ortak din, ortak tarih ve
ortak coğrafya sonucunda maddi ve manevi bakımlardan
birleşmişlerdir. Bugün ise ortak düşmanlar ve ortak tehlikeler
karşısında bulunuyorlar. Bu tehlikelerden ancak ortak bir
kararlılıkla kurtulabilirler. O halde büyük bir inançla diyebiliriz
ki Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem
dini hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa
Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt
değildir” dedi.
Siyaset sorumluluk almayı gerektirir. Meclis çatısı altındaki
tüm partiler gerekli sorumluluğu almak ve bu yükü paylaşmak
durumundadır.
DEM Parti bundan böyle PKK’nın taleplerini meclise taşıyan değil,
sürece katkı sağlayan olmak durumundadır.
Aldığı nefesi Kandil’e borçlu olanlar siyaseten güçlenemez cılız
sesler olarak kalmaya devam ederler.
Hani sizin lideriniz Apo’ydu ya… Ne oldu ne değişti ki?
2023 seçimleri öncesi Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceğini açıkladıktan sonra İYİ Parti’den istifa eden Sayın Yavuz Ağıralioğlu, uzun süredir çalışmalarını sürdürdüğü partisini kurdu.
Kısa adı A Parti olan Anahtar Parti’yi kuran Ağıralioğlu, partisini Ankara ATO Congressium salonunda yapılan toplantıyla tanıttı.
Sayın Ağıralioğlu, ülkenin zor bir dönemden geçtiğine işaret ederek, "Milletimiz zordadır, bölge zordadır, güvenliğimiz zordadır, ekmeğimiz zordadır, üretenlerimiz zordadır; yoğun bir sığınmacı yükü altındayız neslimiz zordadır" dedi.
Partisinin isim tercihinin kendisine ait olduğunu vurguladı.
Yavuz Ağıralioğlu, "Kelime, kavram yorgunu olmuş memlekette, mukaddes kavramların tüketildiği 22 yıllık dönemde bu kadar kavram yoğunluğunun olduğu bir ülkede biz de kendimizi yük etmeyelim milletimize. Alfabenin ilk harfinden başlayalım dedim, yeniden başlayalım dedim” diye konuştu.
Milliyetçi partiler arasında nasıl bir farkındalık oluşturacak,
Toplumun siyasi anlamdaki buhranına çözüm üretebilecek mi?
Gerçek manada muhalefet yapacak mı?
Sayın Ağıralioğlu yılların birikimini siyasi sermayeye çevirebilecek mi?
Tüm gelişmeler zamana gebe…
Vatana millete hayırlı uğurlu olsun.