'Bir asfalt denizinde boğuluyoruz'
Abone olMIT Profesörü Eran Ben-Joseph yayınladığı yeni kitapta otoparkların yarattığı görüntü ve çevre kirliliğine dikkat çekiyor.
Yeni yayınlanan bir kitabın yazarına göre araba park etme alışkanlıklarımızı bir an önce değiştirmemiz gerekiyor.
Ona göre otoparklar yüzünden bir asfalt denizinde boğulmak üzereyiz.
Yazar mimarları yeni çevre dostu ve yeşil otoparklar tasarlamaya davet ediyor.
Dünyada yaklaşık 600 milyon otomobil var. Bu rakam sürekli artıyor. Özellikle de Çin gibi hızla büyüyen ekonomilerde.
Ve bu otomobillerin her biri bir yere park etmek zorunda.
ABD'de otoparkların kapladığı alan neredeyse Puerto Rico kadar geniş. (Yaklaşık 8,959 km2)
MIT Peysaj Mimarisi ve Şehir Planlama Profesörü Eran Ben-Joseph yeni kitabında otoparkların kapladığı alanın sanılandan da geniş olduğunu söylüyor.
Ben-Joseph'e göre ABD'de otoparklar 12,170 km2'lik bir alanı kaplıyor.
ABD'nin bolca toprağı olduğu bir gerçek ancak yine de bazı şehirlerde büyük olanda yer sıkıntısı çekiliyor.
Ve inşa edilen her yeni sinema, alışveriş merkezi ve stadyum ihtiyaç duyulan otoparklar nedeniyle gerekenden çok daha fazla yer kaplıyor.
Bütün otoparklar olabilecek en kalabalık gün için tasarlanıyor. Bu da otoparkların yarısının yılın büyük bir kısmında boş kaldığı anlamına geliyor.
Prof Ben-Joseph says: "Tüm yeni yapılar birer asfalt denizi ile çevreli" diyor.
Avrupa'da Japonya'da ve ABD'nin New York ve Boston gibi kalabalık şehirlerinde çok katlı kapalı otoparklar inşa edilerek yerden tasarruf edilmeye çalışılıyor.
Prof Ben-Joseph'in ''Re-thinking a Lot'' adlı yeni kitabı otoparkların daha doğa dostu ve estetik olması gerektiğini iddia ediyor.
Peki otopark sorununu çözmek için ne yapılabilir?
Ödüllü Bluewater Alışveriş Merkezi Otoparkı
Bazı çok katlı otoparklar şehirlerin gurur duyabilecekleri estetik mimari eserler olabiliyor.
Londra'nın dışındaki Bluewater Alışveriş Merkezi'nin ödüllü otoparkını tasarlayan mimar Eric Kuhne, çirkin otoparklar inşa etmenin hiç bir makul gerekçesi olamayacağı görüşünde.
Kuhne ''Bluewater'da her üç otomobil için iki ağaç var. Ve ağaç cinslerini ilkbaharda beyaz çiçekler verecek son baharda ise altın rengi yapraklarla kaplanacak şekilde seçtik. Bu sayede otopark her mevsim farklı bir doğal güzellik sunuyor'' dedi.
Prof Ben-Joseph kitabında otomobillerin yeni icat edildikleri dönemde at arabaları gibi yol kenarlarına park edildiklerini söylüyor.
Dünya'nın ilk otoparkı 1917 yılında İtalyan bir göçmen olan Andrew Pansini tarafından Los Angeles'ta inşa edilmiş.
Bundan bir yıl sonra Chicago'daki La Salle Oteli dünyanın ilk çok katlı otoparkını inşa etmiş.
Geçen yıllar içinde otoparklar da oldukça değişti. Yeraltı otoparkları açıldı, ödeme makinaları yerleştirildi.
İlk otomatik otopark 1920 yılında ABD'de hizmete açıldı.
Otomatik otoparklar hem yer tasarrufu sağlıyor hem de sürücülere zaman kazandırıyor.
Ancak robotlar kullanan otoparklar ancak 70'li yıllarda Japonya'da yaygınlaştı.
2010 yılında İngiltere'nin Birmingham kentinde arabaların kendi kendilerini park etmelerini sağlayan bir otopark hizmete açıldı.
Bir ofis ve rezidans kompleksi olan The Cube'e ait otopark 2 milyon sterline mal oldu.
Bu teknoloji park yeri ararken kaybedilen zamanı da önlüyor. Otoparkın girişine bırakılan arabalar sistem tarafından otomatik olarak boş olan bir bölmeye yerleştiriliyor.
Bir İngiliz şirketi olan Deteq ise otoparklara yerleştirilebilecek bir sensör sistemi geliştirdi. Bu sistem sayesinde otoparkta hangi alanlarda boş yer olduğu sürekli gözlemlenebiliyor.
Deteq şirketi yöneticisi Adrian Bone "Biz ayrıca bir telefon uygulaması da geliştirdik. Bu sayede sürücüler otoparktaki boş yerleri gözlemleyebiliyor'' dedi.
Asfalt yüzeylerin ısıyı çekerek şehirlerin yarattığı ısı problemine katkıda bulunduğu yıllardır biliniyor.
Bu etki yüzünden büyük şehirler yıllardır çevrelerindeki kırsal alanlardan daha sıcak.
Bu günlerde bu sorunun çözülmesi için çalışılıyor.
Bu tarz bir proje ABD'nin Arizona eyaletinde gerçekleştiriliyor.
Lot 59 adı verilen proje kapsamında Arizona Devlet Üniversitesi stadyumunun otoparkı güneş panelleri ile kaplandı ve her yıl 550 evin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar elektrik üretmesi sağlandı.
Proje ayrıca otoparka sadece güneş ışınlarının %23'ünün girmesini sağlıyor. Bu da sürücülerin çevrelerini daha rahat görmelerine imkan tanıyor.
Üzeri güneş panelleri ile kaplanan Arizona Üniversitesi Otoparkı 550 eve yetecek kadar enerji üretiyor.
Yine Arizona'da gündemde olan bir başka proje de otoparkları akıllıca renklendişrmek.
Emerald Cities Cool Pavement şirketi yöneticisi Sherry Roese ''Kim demiş bütün yollar ve otoparklar siyah olmalı diye?'' dıyor.
Roese ''Bu konuda hiç kimse oturup düşünmedi. 1800'lü yıllarda gerçekleşen sanayii devriminin doğal bir sonucuydu bu. Hem o zamanlar hiç kimse renklerin doğayı nasıl etkilediğini bilmiyordu'' dedi.
Roese sözlerine '' Artık siyah asfaltın küresel ısınmaya neden olduğunu biliyoruz'' diyerek devam etti.
Kaliforniya'daki Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı'ndan bilim adamları da yansıtıcı asfalt yaratmak için çalışmalarına devam ediyor. Bu proje başarıya uğrarsa ısıyı emmek ve depolamak yerine yansıtabilecek yeni bir asfalt otoparklarda kullanılmaya başlanacak.
Otoparkların yarattığı ısı ile ilgili bir başka proje de Boston Business Journal adlı dergide yayınlandı. Novotech adlı şirket otoparkların altına döşenecek su boruları yardımıyla otoparkların yarattığı ısının su ısıtmada kullanılabileceğini düşünüyor.
Novotech'in kurucusu Mike Hulen ''Asfalt ısı yaratmak için mükemmel bir materyal, yapmaya çalıştığımız enerjiyi onun içinde hapsedip suyu ısıtmak'' diyor.