Bir anket depremi daha..
Abone olAma bu anketin bir farkı daha var.. Ankette, Yılmaz, Çiller, Ağar, Derviş ve muhalefetle ilgili ilginç sonuçlar var..
SANDIĞIN CAZİBESİ YOK 28 Mart 2004 seçimlerine on günden daha az
bir zaman kaldı. Vatandaşın hala seçimlere yoğun bir ilgilsi yok.
Bir seçim coşkusu yaşanmıyor. İnsanlar ekmek derdinde. Büyük bir
çoğunluk karnını nasıl doyuracağının hesabını yapıyor. Seçim günü
oy kullanmayı düşünmeyen yüzde 24.4 lük büyük bir seçmen kitlesi
var. Bu gurubun yanında bir de henüz karar vermedim ve fikrim yok
diyen seçmenler var. Seçimlere bu kadar az bir zaman kalmışken
sandığa gitmeye karar vermiş olan seçmenlerin oranı sadece yüzde
52.9. Bu orana kararsızların bir bölümüde katılacak dahi olsa yüzde
65 lerin hemen üzerinde gerçekleşecek bir katılım oranı Türk siyasi
hayatında yaşanan dar boğazın halk tarafından nasıl geniş bir
sıkıntı ve bıkkınlık ile işaret edildiğinin göstergesi olacak.
Rusya seçimlerinde yaşanılanların bir benzerini yaşamak üzere
olduğumuzu görüyoruz. 3 Kasım 2002 seçimlerine olan katılım altında
kalacak bir katılımın oranı demokratik dengeler açısından bir alarm
sinyali olabilir. Araştırmanın sonuçları genel olarak
değerlendirildiğinde görülmektedir ki seçimlere olan ilginin ve
katılımın bu kadar düşük olmasının sebebi sadece muhalefet
partilerinin yetersizliği ve düşük profili değil, iktidar
partisinin yarattığı iktidar boşluğu olarak da karşımıza
çıkmaktadır. Gelişmiş batı demokrasilerinde bu seviyedeki oranlar
belki normal karşılanabilir. Sorunlarını halletmiş ve yaşamını
refah toplumu kriterleri içersinde sürdüren insanlar sandık başına
gitmeye gerek görmeyebilirler ancak Türkiye gibi hayattan ve
gelecekten beklentileri yüksek, gelir seviyeleri düşük, aş ve iş
isteyen insanların büyük çoğunluğu oluşturduğu bir ülkede sandığa
gideceklerin oranının bu kadar düşük olması toplumda yaşanan
siyasal bir depresyonun göstergesi ve toplumsal bir paradoks olarak
önümüzde duruyor. KİTLELERİ HEYECANLANDIRAN SÖYLEM ve SÜRÜKLEYEN
LİDER YOK 28 Mart 2004 yerel seçimleri; bugüne kadar yapılan
seçimler için bir ilk niteliğinde. Türkiye ilk defa bu kadar
heyecansız, bu kadar renksiz bir seçime şahit oluyor. Toplumun hiç
bir kesiminde hatta bir kaç il ve ilçe dışında parti
teşkilatlarında dahi hiç bir heyecan ve hareket gözlenmiyor.
Çalışmamızın birinci sorusunda seçmeninin sandığa ilgisiz olduğu
ortaya konuluyor. İkinci soruda ise seçmene liderlerin seçim
meydanlarındaki performansını nasıl değerlendirdikleri soruldu. Bu
soruya verilen cevaplar gösteriyor ki seçmenin seçime
ilgisizliğinin altında yatan temel sebep siyasiler ve halkın
gündeminin (ajandasının) farklı olmasından kaynaklanıyor. Seçmen
“Siyasi partilerin ve liderlerin seçim meydanlarındaki
konuşmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yüzde 27.5
oranında halka ve halkın sorunlarına uzaklar cevabını veriyor.
Anketör notlarının ortaya koyduğu bazı gerçekler; siyasi parti
yönetimlerinin ve liderlerinin üzerinde durup düşünmelerini
gerektirecek nitelikte. Seçmen, kar marjları düşük olduğu için
protesto eylemi yapan tüpçüleri “bayram yapıyor” zannederek “9 Mart
Tüpçüler gününüz kutlu olsun” diyecek kadar halktan ve
sorunlarından uzak yaşayan lideleri ciddi almıyor. Ayrıca -
Bunların kökü bereketsiz! - Otur oturduğun yerde! Onun bunun
köküyle uğraşma! - Benim adım ...... . Kabadayılık yapmayın! - AKP
oyları düşmezse iç savaş çıkar. gibi söylemleri şık bulmuyor ve
ilgisiz kalmayı tercih ediyor. Anketör raporlarına göre araştırmaya
katılan seçmenlerin büyük bir çoğunluğu meydanlarda duymak
istediklerinin kavga, küfür yada ilgisiz polemiklerden çok, geçim
sıkıntılarına, sosyal sorunlarına ve şehirlerine yönelik
iyileştirici ve geliştirici politikalar olduğunu söylüyor. Seçmenin
yüzde 15.4 ü lidelerden ciddi projeler, icraatlar görmek ve duymak
dileğinde. Seçmen söylemlerin ve tartışmaların ufuk açıcı ve
bilgiye dayalı polemiklerden çok “kendi aralarında didişiyorlar”
diye nitelemekte. Kısacası seçim meydanlarda farklılık yaratan ve
Demirel, Özal ve Ecevit gibi marka oluşturabilen bir lider ve
muhalefet yok. Seçmene yöneltilen “28 Mart yerel seçimleri öncesi
hangi partiyi daha hazırlıklı ve donanımlı buldunuz?” sorusuna
verilen yüzde 47.8 oranındaki hiç birini cevabı aslında tüm seçim
öncesi sürecin kısa bir değerlendirmesi niteliğinde. Bu soruya
seçmen tarfından yüzde 27.4 oranında AKP cevabı verildiği
görülüyor. AKP’nin diğer partilerin çok üzerinde olan bu orana
yükselmesi öncelikli olarak iktidar avantajını kullanması olarak
görülebilir. Ancak AKP, genlerinde Belediyecilikte “ekol”
oluşturmuş Refah Partisi’nden kalan miras ve yine RP’den devr
aldığı SKM (Seçim Koordinasyon Merkezi) ile diğer partilerin
karşısında öne çıkıyor. EMANET OYLAR Seçmene iktidar ve muhalefet
partileriin oy oranları arasıdaki makasın neden bu kadr açıldığını
düşündükleri sorulduğunda alınan cevaplar halkın yüzde 50 sinin bu
durumun sorumlusu olarak muhalefet partilerini gördüğünü ortaya
koyuyor. İktidarın karşısında ciddi bir muhalefet yok yüzde 32.7
Muhalefetin kazanma çabası ve ümidi yok yüzde 17.3 İktidarın oy
oranının bu seviyelerde olmasının AKP’nin başarılı yönetimi ve
icraatları olduğunu düşünenler ise yüzde 24.6. Bu oran anketin son
sorusunda seçimlerde AKP’ye oy vereceğini söyleyen seçmen oranının
yarısından az. Görünen o ki seçmen AKP’ye “AKP’yi başarılı bulduğu”
için değil muhalefetteki partileri oy vermeye değer bir yapı olarak
görmediği için oy veriyor. TÜRKİYE LİDERİNİ ARIYOR İktidar ve
muhalefet partilerinin hepsinin özellikle üzerinde durması gereken
bir sonuç seçmenin “Türk siyasi hayatında yeni liderlere ihtiyaç
duyulduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna verdiği cevaplarda ortaya
konuluyor. Türk siyasetinde yeni bir lidere ihtiyaç duyulduğunu
düşünenlerin oranı yüzde 69.2. Yeni bir lidere ihtiyaç olmadığını
düşünenler ise sadece yüzde 16.6 oranında. ÖFKE DİNMEDİ Seçmenin
yeni lider arayışlarını ve beklentisini bu kadar net ortaya koyduğu
bir dönemde dahi 3 Kasım 2002 seçimleri sonrasında politik arenadan
dışlanan liderlere pirim vermediği görülüyor. Mesut Yılmaz ve Tansu
Çiller’in tekrar siyaset yapmasına sıcak bakmayan ve tekrar siyasi
arenada görmek istemediğini belirten seçmenin oranı yüzde 82.1.
ARANAN KAN DERVİŞ DEĞİL! Ankara kulislerinde sık sık konuşulan
Kemal Derviş liderliğindeki CHP veya yeni bir siyasi oluşumun Türk
halkı tarafından pek de olumlu algılanmayacağı kamuoyu
araştırmamızda Kemal Derviş hakkında yöneltilen iki soruya verilen
cevaplardan anlaşılıyor. Kamuoyunda Kemal Derviş’in 3 Kasım
seçimleri öncesinde yaptığı siyasi manevralar uygunsuz bulan ve
kendisine güvenerek yola çıkanları ortada bıraktığını düşünen geniş
bir kesim mevcut. Seçemenden Kemal Derviş’i 2001 yılından beri
izlediği ekonomik ve siyasal politikalar ışığında değerlendirmesi
istendiğinde Kemal Derviş’i güvenilmez bulanların oranı yüzde 17.4
Derviş’i IMF ve ABD’nin adamı olarak görenlerin oranı yüzde 17.3
Ekonomist ve siyasetçi olarak başarısız bulanlar yüzde 15.4 İsmail
Cem ve Hüsamettin Özkan’ın DSP’den ayrılmaları ve YTP’yi kurmaları
ile sonuçlanan süreçte onları yarı yolda bıraktığını düşünlerin
oranı yüzde 14.7 Türkiye ve Türk halkına yabancı bulanların oranı
ise yüzde 13.3. AK PARTİ RAKİPSİZ Seçmenin yüzde 56.6 lık kesimi
seçimlerde oyunu AKP ve adayına vereceğini belirtiyor. Muhalefetin
durumu ise son derece vahim. Sonuçlar 1990 sonrasında şahit
olduğumuz muhalefette yıpranma sürecinin ciddi anlamda derinleşerek
bu seçimde karşımıza yepyeni bir tablo ile çıkacağını düşündürüyor.
CHP Kasım 2002’de aldığı oy oranının çok altında bir oy alabilecek
gözükürken, yüzde 10.8 ile gerçek bir baraj olmamakla birlikte bir
tür psikolojik baraj görevi gören yüzde 10 un üzerine çıkabilen
yegane muhalefet partisi. CHP’nin hemen arkasından SHP, DEHAP, ÖDP
ve EMEP gibi sol tandanslı partiler tarafından oluşturulan Güç
Birliği’nin oy oranı ise yüzde 8.3 olarak ölçülmekte. Ancak Güç
Birliğinin tüm Türkiye genelinde seçimlere katılamayacağı
düşünülürse bu oranın bir miktar daha aşağıda gerçekleşebileceği
hesaba katılmalıdır. Dördüncü parti konumunda ise MHP bulunmakta.
Ancak MHP’nin 2002 Kasım seçimlerindeki sıralamada konumunu
korumasına rağmen oy oranını koruyamadığı görülüyor. DYP ise Tansu
Çiller sonrasında partiyi ayağa kaldıracak atılımlar
gerçekletiremediğinden erime sürecine dur diyememiş görünüyor ve
yüzde 5.1 ile beşinci parti konumunda. GP ise Uzan operasyonları
sonrasında liderinin yazılı ve göresel basın desteğini kaybetmesi
ile düşüş sürecine girmiş görünüyor. İŞTE SEÇMENE SORULAN BAZI
İLGİNÇ SORULAR VE ÇARPICI SONUÇLARI 28 Mart yerel seçimlerinde oy
kullanmayı düşünüyor musunuz? Evet %52.9 Hayır %24.4 Henüz karar
vermedim %17.7 Fikrim Yok / Cevap Yok % 5.0 Siyasi partilerin ve
liderlerin seçim meydanlarındaki konuşmalarını nasıl
değerlendiriyorsunuz? Halka ve halkın sorunlarına uzaklar %27.5
Liderlerin işi zor, genede çalışıyorlar %20.6 Ciddi bir proje veya
icraattan bahsetmiyorlar %15.4 Meydanlarda halkı heyecanlandıracak
lider yok %14.2 Sadece kendi aralarında didişiyorlar % 9.8
İlgilenmiyorum % 8.2 Fikri Yok / Cevapsız % 4.3 28 Mart yerel
seçimleri öncesi hangi partiyi daha hazırlıklı ve donanımlı
buldunuz? Hiç birini %47.8 AKP %27.4 CHP % 4.2 Sol İttifak % 2.1
MHP % 1.9 DYP % 1.4 GP % 1.2 Fikri Yok / Cevapsız %14.0 Yapılan son
kamuoyu araştırmaları iktidar ve muhalefet partileri arasındaki oy
oranlarının çok açıldığını görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz?
İktidarın karşısında ciddi bir muhalefet yok %32.7 AKP hükümeti çok
başarılı %24.6 Muhalefetin kazanma çabası ve ümidi yok %17.3 Ülke
koalisyonlardan bıktı %14.0 Fikri Yok / Cevapsız %11.4 Türk siyasi
hayatında yeni liderlere ihtiyaç olduğunu düşünüyor musunuz? Evet
%69.2 Hayır %16.6 Fikri Yok / Cevapsız %14.2 Mesut Yılmaz’ı ve
Tansu Çiller’i yeniden siyasi arenada görmek ister misiniz? Evet %
8.3 Hayır %82.1 Fikri Yok / Cevapsız % 9.6 Tansu Çiller sonrasında
Mehmet Ağar ile DYP toparlanma sürecine girdi mi? Evet %16.5 Hayır
%60.9 Fikri Yok / Cevapsız %22.6 Türkiye’ye geldiği 2001 yılından
beri izlediği ekonomik ve siyasal politikalar ışığında Kemal
Derviş’i nasıl değerlendiriyorsunuz? Güvenilmez buluyorum %17.4
Türkiye’nin değil IMF’in adamı %17.3 Kötü bir ekonomist, kötü bir
siyasetçi %15.4 Arkadaşlarını yarı yolda bıraktı %14.7 Türkiye’ye
ve Türk halkına yabancı %13.3 Ekonomiyi krizden çıkardı %10.4
Siyasete objektif bakabiliyor % 6.2 Fikri Yok / Cevapsız % 5.3
Kemal Derviş’i CHP veya her hangi bir başka siyasi partinin başında
görmek ister misiniz? Evet % 7.2 Hayır %58.5 Fikri Yok / Cevapsız
%34.3 28 Mart yerel seçimlerinde hangi partiye oy vereceksiniz? (**
Bu soruda sadece 1. soruda seçimlerde oy kullanacağını beyan eden
seçmenin cevapları değerlendirilmiştir) AKP %56.6 CHP %10.8 Sol
İttifak % 8.3 MHP % 5.6 DYP % 5.1 GP % 2.7 Diğer % 3.4 Fikri Yok /
Cevapsız % 7.5