Bir Amerikalı neden Suriye'de savaşmaya gider?

ABD Ulusal Anti-Terör Merkezi'nin verilerine göre, yaklaşık 100 Amerikan vatandaşı Beşar Esad hükümetine karşı savaşmak üzere Suriye'ye gitmiş bulunuyor.

ABD'nin yanı sıra Fransa ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerinden Suriye'ye savaşmak için gidenlerin sayısı daha da fazla.

Douglas McAthur McCain, iç savaşa katılmak üzere Suriye'ye giden ve İslamcı militanların yanında savaşırken ölen Amerikalılardan sadece biri.

Minnesotalı McCain'in yanı sıra Nicole Lynn Mansfield ve Moner Muhammed Ebu Salha da Suriye'de ölenler arasında.

Hükümet güçlerine karşı bir saldırı sırasında ölen Mansfield, sonradan Müslüman olan 33 yaşında bir kadındı. 22 yaşındaki Ebu Salha ise isyancı Nusra Cephesi'ne katılmış ve intihar saldırısında yer almıştı.

Bu kişilerin her biri ABD'nin farklı bölgelerinden gelmiş ve farklı nedenlerle şiddete yönelmişler.

İnternete başvuruluyor

Bu yola girişleri ise genellikle benzerlik gösteriyor. Örneğin bol miktarda içeriğin bulunduğu internete yönelmişler.

2011'de Yemen'de bir insansız hava aracı saldırısı ile öldürülen radikal imam Anwar el-Awlaki iyi İngilizce konuşuyor, 'Inspire' adlı bir derginin editörlüğünü yapıyordu. Boston Maratonu bombalama olayının şüphelilerinden Tamerlan ve Dzhokhar Çarnayev'in bu dergiden esinlenerek kendi patlayıcılarını yaptıkları iddia ediliyor.

Yakın zamanda ise Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) 'Dabiq' adında İngilizce bir dergi çıkarmaya başladı.

Dergi, parlak grafiklerle, denetleme noktalarında siyah bayraklı militan fotoğraflarıyla geniş bir kitleye seslenmeye çalışıyor.

ABD'de ya da İngiltere'de yaşıyor olsun bu bireyler internet üzerinden alışveriş de yapıyor.

İngiltere'nin Birmingham kentinden iki kişi, Yusuf Zübeyir Server ile Muhammed Nahin Ahmed 'Yeni Başlayanlar İçin İslam' adlı kitabı satın almış ve Suriye'ye gitmişlerdi. Daha sonra terör suçlamasını kabul ettiler.

Twitter, Skype yoluyla irtibat

Suriye'ye gidenlerin çoğu internette tanıştıkları kişilerden yardım alıyor. Bu ilişki önce Twitter'da başlıyor.

Aşırılık yanlısı örgütlerle mücadeleyi amaçlayan bir kuruluş olan Muflehun'un yöneticisi Humera Khan şöyle diyor:

"IŞİD görevlisi, kişiyle iyi ilişkiler kuruyor. Onun ilgili olduğunu gördüğünde Twitter devre dışı bırakılıyor ve elektronik posta ile Skype yoluyla irtibata geçiliyor."

Suriye'ye giden cihatçılar ayrıca kendilerinden önce oraya gitmiş ve video görüntüleri yayımlamış olanlardan da etkileniyor. Örneğin Ebu Salha da intihar saldırısından önce bir video yayımlamıştı.

Fakat interneti kullananlar sadece onlar değil. ABD Dışişleri Bakanlığı da IŞİD militanlarını karalayarak insanları caydırmaya çalışıyor.

İngiltere'de de yetkililer internet üzerinden radikalizme karşı mücadele yürütüyor. Sunday Telegraph gazetesine yazdığı makalede Başbakan David Cameron "46 IŞİD videosu da dahil olmak üzere terörle ilgili 28 bin materyalin internetten kaldırıldığını" açıklamıştı.

İstanbul üzerinden

Yabancı cihatçıların Suriye'ye geçmek için kullandığı yollardan biri de İstanbul. Uzmanlar bir tatil ülkesi olarak Türkiye'ye seyahat etmenin kolaylığını vurguluyor.

Birçok Amerikalı da bu yolu kullanıyor. 23 yaşındaki Teksaslı Michael Wolfe de bunlardan biriydi. Suriye'ye gitmek üzere önce Kopenhag'a sonra da Türkiye'ye geçmeyi planlamıştı. Fakat seyahat danışmanı olarak başvurduğu kişi gizli FBI ajanıydı. 17 Haziran'da Houston havaalanında tutuklandı. Mahkemenin "teröristlere maddi destek sunmaya kalkıştığı" yönündeki suçlamasını kabul etti.

Bir kez Türkiye'ye varıldı mı, bir otobüsle Suriye sınırı yakınlarına gitmek kolay görünüyor. İşte ABD'den Suriye'ye uzanan yol...

Kafa kesmesiyle bilinen radikal bir gruba katılma düşüncesi bazılarına korkunç gelebilir. Bu Amerikalılar ise olaya farklı bakıyor. Bir uzmanın ifadesiyle "Onlar Suriye'yi cennet olarak görüyor."