İnternet gazeteciliği var mı?

Abone ol

Sabah yazarı Emre Aköz'ün başlattığı tartışma büyüyor. Sabah yazarı Mehmet Barlas, Star yazarı Hadi Özışık, Medyatava yazarı Haller Prensi Emre Aköz'e cevap verdi:

Emre Aköz'ün "İnternet gazeteciliği diye bir şey var mı?" sorusuna, cevap gecikmedi. Haller Prensi, "İnternet haberciliği derleme de, yazılı basın farklı mı?" diyerek Aköz'ün sorusunu soruyla cevaplandırdı.
Tarık Toros ise, Emre Aköz'e
"Açık mektup" yazarak, sorulan sorunun cevabını verdi.
Canan Barlas da,
"İnternet'in bağımsız ve hızlı" olduğunu vurgulayan bir yazı kaleme aldı.
Tüm bu yanıtların yanında, gözler her fırsatta Aköz'le polemiğe giren Mehmet Barlas'a çevrildi. Barlas'ın cevabı, birgün sonra oğlu Cemil Barlas'tan geldi.

"İnternet siteleri gazete gibi olmak istemiyorlar ki" diyen Barlas, bunun nedenlerini şu sözlerle paylaştı okurlarıyla.

Star yazarı Hadi Özışık ise, Emre Aköz'ün sorusunu tekrarladı ve İnternet gazeteciliğinin olup olmadığını ayrıntılarıyla ortaya koydu:

 Emre Aköz'ün "İnternet gazeteciliği diye bir şey var mı?" yazısındaki bazı tespitler yerinde ve doğru. Ancak, Aköz'ün İnternet gazeteciliğini tamamen "yok" sayması son derece yanlış!
Aköz haklı olabilir; İnternet gazeteciliği yapanların, "kadroları, imkanları, mali yapıları" yeterli değil! Ama bu imkansızlıklar, İnternet gazeteciliğinde, "ikinci el" habercilik yapıldığı anlamına gelmiyor.
Çünkü, "kısıtlı imkanlar" ve "dar kadro" ile, "kendi haberlerini" üretebilen ve yaptığı "özel haber"lerle gündeme damgasını vuran birçok ciddi haber sitesi var.
İnternet gazeteciliğinin özünde, "dev kadro"ya ihtiyaç yok zaten. Daha çok "altyapı" önem taşıyor bu meslekte. Ziyaretçi trafiğini kaldırabilecek çok iyi birkaç server, en az 30-40 personele bedeldir. Bu da "reklam" gelirine bağlı..
TV'de çıkan, gazetelerde yazılan haberlerin tekrarına gelince. Emre Aköz de çok iyi biliyor ki, İnternet gazeteciliği aslında "tekrar"dan kaçıyor gazete ve televizyonlardaki "özel haber"leri yayımlayarak.
Bakın benim sahibi olduğum
www.internethaber.com sitesine, gün boyunca AA, DHA ve TV kaynaklı, 350 haber atılıyor... Bu haberlerin bir teki ertesi gün, tekrar yayına girmiyor. Biz o haberleri birgün sonra gazetelerde okuyabiliyoruz.
Aköz'ün tekrar dediği, bazı yazarların yazısı veya bazı gazetelerde yayımlanan yazı dizilerinden başka bir şey değil. O da, sabah saatlerinde sitelere atılır, öğleye kadar
arşivdeki yerini alır.
Sonuç olarak şunu söyleyebilirim; Emre Aköz'ün yok saydığı İnternet gazeteciliğinin daha da gelişmesi için, iyi bir kadro ve mali kaynak şart. Bu da yukarıda belirttiğim gibi, "reklam geliri"ne bağlı.
Bakın ben size bir şey söyleyeyim; Emre Aköz, üç kez, Sabah'ın 
sitesini yazdı, reklamlar "banner" olup yağdı bu siteye.
O halde, İnternet gazeteciliğini yok saymak yerine, "İnternet reklamı"nın önemine daha fazla değinmek gerek!
İşimize gelirse tabii...
Reklam yazarı Ali Atıf Bir mesela...
Haftada iki gün,  tam sayfa reklam yazısı yazıyor.
Bir tek gün olsun, "İnternet reklamı"nın önemine değinmedi bugüne kadar.
Niye?
İşine gelmiyor çünkü!
Bu yapılırsa, İnternet gazeteciliği hem daha çok gelişir, hem de saygınlığını arttırır.
Korkunun nedeni bu!
Ama korkunun ecele faydası yok...

Peki siz ne diyorsunuz?

6 yıldır hergün takip ettiğiniz ve yazılanlara yorumlarınızı iliştirdiğiniz bu site, İnternet gazeteciliği sınıfına giriyor mu girmiyor mu?

Söz sizin!
Günün Önemli Haberleri