Bingöllü çoban Viyana'yı fethetti
Abone ol6 yaşında Bingöl'de çobanlık yapan İsmet Özdek, 32 yaşında Avrupa'nın en görkemli balosunun baş koreografı olmayı başardı.
Avusturya'nın imparatorluk yıllarından miras kalan yılın en
önemli sosyal etkinliği Viyana Opera Balosu'nun bu yılki kareografı
Türk kökenli İsmet Özdek oldu. 16 Şubat'ta gerçekleşen 56'ıncı
Viyana Opera Balosu'nun açılışında Özdek'in kareografisi ile 144
çift dans etti.
Bingöl'de küçük bir köyde dünyaya gelen Özdek, Viyana Opera
Balosu'nun ilk Türk kökenli ve bugüne kadar ki en genç kareografı
olarak tarihe adını yazdırdı. Özdek, imkansızlıklar içinden
sıyrılarak nasıl tarihi bir başarıya imza attığını Milliyet'e
anlattı.
Bingöllü beş çocuklu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Özdek, 1979'da küçük bir köyde dünyaya geldi. Alt yapının neredeyse yok olduğu, elektriğin bulunmadığı köylerinde Özek ailesinin içme suları bir dere, buzdolapları ise kuytuda kalan karanlık bir odaydı. Özek'in babası hayvancılıkla uğraşıyordu. "Bingöl'de her çocuk bir an önce sorumluluk alırdı" diyen Özek ise çobanlık yapıyordu.
ÖNCE ÇOBANLIK SONRA BOYACILIK
Güneşin doğuşuyla işe başlayan Özdek, çayırlarda saat yerine
kullandığı bir ağacın gölgesine bakarak koyunları geri götürüyordu.
Doğanın içinde güzel bir çocukluk geçirdiğini söyleyen Özdek'in
hayatındaki ilk dönüm noktası 1986'da, 7 yaşındayken Bursa'ya
taşınmaları oldu. Gündüzleri okula giden Özdek, okul çıkışında
ayakkabı boyacılığı yapıyordu. İnşaat işçiliği ve elektrik işleri
de yapan Özdek "Okul çıkışında para kazanmak için ne iş
olusa yapıyordum" diyor.
Özak'ın babası çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlamak için yurtdışında iş arayışına girmişti. Önce 1984-1986 yılları arasında Libya'da Trablus'ta çalıştı. 1988 yılında ise Avusturya'ya giderek ailesini de yanına almak için hazırlıklara başladı. Avusturya'nın başkenti Viyana'da bulduğu ilk iş bulaşıkçılık olurken iki yıl boyunca çalışmasının ardından bir ev alacak kadar para biriktirdi. Böylece Özdek, annesi ve kardeşleri ile birlikte 1990 yılında Viyana'ya taşındı.
HALAY BİLE ÇEKMEZDİM
11 yaşındaki Özdek, bambaşka bir dünyaya gitmiş gibiydi. Tek
kelime Almanca anlamamasına rağmen okula başlamıştı. Sokakta
yürümeye alışkın olmadığı için onu komşuları okula götürüyordu.
Özak'ın hayatını değiştirenler de bu komşuları oldu. 1995 yılında
Özdek ailesinin komşuları, "Avusturyalıların arasına
girmeniz için Almanca öğrenmeniz lazım. Kendi aranızda kalmaya
devam ederseniz öğrenemezsiniz" diyerek Özak'ın da kendi
çocukları ile beraber dans kursuna gitmesini önerdiler.
"Hem dans öğrenirsin hem de Almanca" diyen
komşuları Özak'ın kurs parasını da ödemeyi teklif etti.
Özdek, "Bir kere girerim, sonra bir daha uğramam"
diye düşünerek kursa başladı. "Ben halay bile
çekemezdim" diyen Özak, ilk başta dansta pek iyi
sayılmazdı. Ancak bir yandan dans etmeyi giderek daha fazla
seviyor, bir yandan da dans kursu onun için aile haline geliyordu.
"Beni ailelerindenmiş gibi benimsediler. Anlamam için yavaş
konuşarak bana Almanca öğrettiler" diyen Özak hem dansta
hem de Almanca konuşmakta giderek ilerledi. Özak, eğitimini dans
akademisinde sürdürdü ve 2002'de dans eğitmeni olarak mezun oldu.
Bir süre ders verdikten sonra 2007'de "Isi-dance" adıyla kendi dans
okulunu kurdu.
Isi-dance, Avusturya'nın en başarılı dans okullarından biri haline gelirken bu yıl tarihi bir fırsat ile karşı karşıya geldiler. Daha önceleri her yıl aynı dans okulu ile çalışan Viyana Opera Balosu, son dört yıldır Avusturya'daki tüm dans okullarına çağrı yaparak seçmeler düzenliyordu. "Bu büyük bir yarış olduğu için önce çekindim" diyen Özdek son başvuru tarihinden birkaç gün önce başvurusunu gönderdi. Başvurularda her dans okulu kareografi için düşündükleri fikirlerini yazıyorlardı. Özdek, seçmelerde önce 12 okul arasına kaldı ve sonunda seçilen isim oldu.
GELENEKLERE SADIK KALDI
Özdek modern bir kareografi oluşturmak yerine Viyana Opera
Balosu'nun geleneklerine sadık kalmayı tercih etti. 1930'lu ve
1940'lı yıllar ve monarşi kültürünü kareografisinin ana öğesi
yaptı. Özdek, bir Türk olarak Avusturya'nın simgesi niteliğinde
olan Viyana Opera Balosu'nun kareografı seçilmesine dair çok olumlu
tepkiler aldığını söyledi. Gazeteler Özdek'a övgüler yağdırırken
internet sitelerinde yer alan bu haberlere bazı okuyucuların
"Opera Balosu artık Türk Balosu oldu",
"Türkler Viyana'yı fethedemediler, şimdi Opera'yı ele
geçirdiler" gibi yorumlar yazdığını hatırlattı.
Ancak bu yorumları önemsemediğini söyleyen Özdek, "Opera'nın yöneticileri bana 'Sen kendine inan, Türkiye'den gelerek bunu başardın' diyorlardı. Kareografimin Avusturya ve Opera Balosu kültürünü yansıttığını görünce herkes doğru seçimin yapıldığında hemfikir oldu" dedi. Siyasi liderlerin de kendini tebrik ettiğini anlatan Özak, "Hatta meclis başkanı bana 'Türk olduğun için teşekkür ederim' dedi" diye konuştu.