Bingöl’deki cinsel istismar davasında şok karar
Abone olBingöl’de, 16 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar ve tecavüz ettikleri iddiasıyla yargılanmalarına başlanılan 1’i tutuklu 8 uzman çavuş d...
Bingöl’de, 16 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar ve tecavüz
ettikleri iddiasıyla yargılanmalarına başlanılan 1’i tutuklu 8
uzman çavuş duruşmasında tutuklu bulunan M.T. hakkında tahliye
kararı çıktı.
Bingöl’de 16 yaşındaki E.A. adlı kız çocuğuna cinsel istismar ve
tecavüz ettikleri iddiasıyla ’Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’,
’kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ ve ’müstehcenlik’
suçlamalarıyla, haklarında 3 yıldan 15 yıla varan hapis cezaları
istenen 1’i tutuklu 8 uzman çavuşun yargılanmasına Bingöl Ağır Ceza
Mahkemesi’nde başlandı.
Sabah 9.30’da başlayan ve 7 tutuksuz sanığın hazır bulunduğu
davada, tutuklu sanık M.T. cezaevinden görüntülü sistem ile
duruşmaya katıldı. E.A. avukatlarının talebi doğrultusunda Mahkeme
heyeti duruşmada kapalı celse kararı ve gizlilik kararı aldı.
Davaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yanı sıra, Bingöl
ve Diyarbakır Baro Başkanlıkları da müdahil oldu.
İDDİA MAKAMININ TUTUKLAMA KARARI KABUL EDİLMEDİ
Yaklaşık 13 saat süren duruşmada, E.A avukatları ve iddia makamı,
sanıklardan Y.A. ve i.Y. hakkında eylemlerin gerçekleştiği tarihte
E.A.’nın 15 yaşından küçük olması sebebiyle tutuklanmalarını
istedi. İddia makamının talebi, mahkeme heyetince ‘delillerin büyük
oranda toplanması, toplanacak delillerin az olması, Mağdurenin
dinlenmiş olması’ gerekçesiyle kabul edilmedi.
Tarafların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, tutuklu bulunan
M.T.’nin tahliye edilmesi, sanıkların tutuksuz yargılanması
kararıyla duruşmayı 3 Aralık 2013 tarihine erteledi.
AVUKATLAR KARARA TEPKİ GÖSTERDİ
Yapılan duruşmanın ardından basın açıklaması yapan E.A.’nın
avukatları mahkeme kararına itiraz edeceklerini söyledi.
E.A.’nın avukatı Canan Çakabey, mahkemede istediklerini sonucu
alamadıklarını ifade ederek,”ne yazık ki istediğimiz bir sonuç
alamadık. Dosyada tüm sanıklar savunmalarını yaptı mağdure de aynı
şekilde beyanda bulundu. Mahkeme hiç beklemediğimiz ve hoşumuza
gitmeyen kararlar verdi. Mahkeme heyeti Sanıkların tutuklanma
talebimize ret kararı verdi. Ve adli kontrol ve yurtdışına
çıkmamaya hükmetti. Bizce verilen bu karar hem kamuoyunu vicdanını
ciddi bir şekilde zedelemiştir. Ve biz doğru olmadığını düşüyoruz
bu kararın. Tabi ki itirazda bulunacağız. Duruşma 3 Aralık 2013
tarihine ertelendi.”dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Tahir elçi ise,sanıkların
tutuklanmasına ilişkin taleplerinin reddedildiği ve tutuklu bulunan
M.T.’ hakkında tahliye kararı çıkarıldığını söyledi.
Elçi, şunları söyledi,”Türkiye’de yargı en basit için suçlar için
uzun tutuklama yoluna giderken, bizim tutuklama talebimizin
rededilmesini biz anlaşılmaz buluyoruz. Tamamı asker kişi olan 8
kamu görevlisinin 2 yıl boyunda 15 yaşından küçük bir kız çocuğuna
sürekli bir biçimde cinsel istismar ve tecavüz suçu işlemeleri
karşısında yargının bugün ki tutumu gerçekten anlaşılır değildir.
Halen 15 yaşından küçük bir kız çocuğunun 8 erkeğin tecavüze
uğramasını ve intihara teşebbüs etmiş bir çocuğun yargı halen
ruhsal bütünlüğünün bozulup bozulmadığını tartışıyor. Ve halen
bozulmamış olabileceğini düşünüyor. Dolayısıyla bizim aslında
çocuğun ruhsal bütünlüğünün bozulmasının kabul edilmesi gerektiğini
en azından İstanbul Adli Tıp Kurumunu Başkanlığından bu yönden bir
rapor gelebilme ihtimalinin olduğu dolayısıyla bu duruma tekabül
eden yasa maddesi uyarınca ki bu suçun cezası en az 15 yıl
öngörüyor. Buna rağmen yargı bugün bu ağır cinsel istismar ve
tecavüz suçu karşısında tutuklama yolunu tercih etmemiştir.
Gerçekten bu durumu anlaşılmaz buluyoruz.”
Duruşma hakkında kısa bir açıklamada bulunan Bingöl Baro Başkanı
Erdal Aydemir, mahkeme kararını hukuki cinayet olarak
değerlendirdi. Aydemir,”E.A.’nın cinsel saldırı ve cinsel tecavüz
iddiasıyla yargılanmaya başlandığı andan itibaren tüm bölge
baroları olarak bu davanın takipçisi olacağımızı belirtmiştik.
Ancak yargının bugün ki kararı cinayet çeşididir. bir insan
tarafından işlenmesi halinde buna cinayet denir. Ama bazen yargı
verdiği kararlarla benim kişisel hukuki yorumumum bu yöndedir,
bugün verilmiş olan bu tahliye kararı ve tutuklama talebi yönündeki
red kararları bizce hukuki cinayet olarak nitelendirilebilir"
dedi.
(İHA)