Bingöl'de ne oldu? Sağ kurtulan tanık anlattı!
Abone olBingöl'de iki polisin şehit olduğu saldırıdan 4 PKK'lının öldürüldüğü olaydan sağ kurtulan kişinin ifadeleri şoke etti...
Bingöl Emniyet Müdürü'ne yönelik silahlı saldırının
ardından Özel Tim tarafından durdurulan ve dört kişinin öldürüldüğü
araçtan kaçmaya başaran Erhan Şenyuva'nın yakalandıktan sonra
Emniyet'te verdiği ifadenin tam metnine Radikal ulaştı. Şenyuva'nın
ifadesinde, o gün hiç Bingöl merkezi gitmediklerini söylediği
ortaya çıktı. Şenyuva, dört kişinin öldürüldüğü çatışmanın
detaylarını da anlattı.
Radikal muhabiri İsmal Saymaz'ın haberine göre Bingöl’de, iki
polisin şehit edildiği saldırıya karıştıkları iddiasıyla dört
kişinin öldürüldüğü araçtan sağ kurtulan Erhan Şenyuva önceki gün
saklandığı evde yakalanarak, tutuklandı. Şenyuva, Bingöl Terörle
Mücadele Şubesi’nde alınan ifadesinde, o gün üç PKK militanını
Yayladere’den alıp Lice’ye götürmek üzere yola çıktıklarını, şehir
merkezine hiç uğramadıklarını ve polislerin şehit edilmesi olayını
yolda duyduklarını ileri sürdü.
Genç ilçesi girişinde polis tarafından durdurulduklarını anlatan
Şenyuva, teslim olmayı değerlendirirken, arkada oturan örgüt
üyesinin araçtan inip elindeki silahın kolunu çektiğini ve bunun
üzerine çatışma çıktığını anlattı. Şenyuva, “Örgüt mensubu araçtan
inerek, elindeki silahın kurma kolunu çekti. Bunun sesini duydum ve
her taraftan ateş sesleri gelmeye başladı. Örgüt mensuplarının ne
kadar ateş ettiğini, polislerin nereye ateş ettiğini görmedim. Ben
o gün il merkezine hiç gitmedim. Saat 13.30’dan sonra hep il
dışındaydım” dedi.
OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI
Bingöl’de, serbest meslek işi yaptığını anlatan 36 yaşındaki
Şenyuva, TEM’de alınan ifadesine göre; 9 Ekim günü saat 13.00
sularında BDP üyesi Ali Bozan tarafından arandı. Ali Bozan yanına
çağırdığı Şenyuva’ya, “Yayladere’de bulunan Ali Kılıçgedik’i gidip
almamız gerekiyor. Benim şoförlüğüm olmadığı için aracı sen
kullanırsın” dedi. Araç kiralayan ikili, Yayladere’ye doğru yola
çıktı. Kırsaldaki bir ormanlık alanda araç durdu. Ali Kılıçgedik
yanında beş kişiyle geldi. Bu beş kişiden ikisi, PKK militanlarının
‘leşker’ adını verdiği giysiyi giyiyordu. Beş kişide silahlar ve
teçhizatlar vardı. İki PKK’lıdan uzun boylu olanı, yanlarındaki üç
sivili göstererek, “Bunlar Suriyeli. Burada işimize yaramıyorlar.
Bunları alıp Lice bölgesinde Şehit Evindar alanına götüreceksiniz”
dedi.
Yaklaşık on dakika sonra, içinde Erhan Şenyuva, Ali Bozan ve üç
sivilin bulunduğu araç yola çıktı. Üç kilometre önlerinde, gözcü
olarak hareket eden Ali Kılıçgedik’in kullandığı araç vardı. İki
araç Kiğı Baraj Gölü, Adaklı, Horhor ve Sancak köyünü dolaştı.
Öndeki Kılıçgedik ile arkadakiler arasında, “Gelin çorba
ısmarlayayım” şeklinde bir parola belirlenmişti. Bu, yolda polis ya
da çevirme olmadığı anlamına gelmekteydi. Doğumevi Kavşağı’na
geldikleri sırada Erhan Şenyuva’yı kuzeni aradı ve “Emniyet müdürü
ve beraberindekileri taramışlar” diye haber verdi. Şenyuva bunun
üzerine araçtakilere, “Araçla gitmeyelim, yürüyerek gitsinler”
önerisinde bulundu. Ali Bozan’ın bu öneriyi reddetmesi üzerine yola
devam edildi. Araç, Genç ilçesi girişinde yolu çeviren özel harekat
polislerince durduruldu. Şenyuva’nın ifadesine göre, o an şunlar
yaşandı:
‘POLİS ARACI DURDURUNCA...’
“Önümde başka araç yoktu. Genç’ten Bingöl istikametine doğru
bekletilen birkaç araç gördüm. Uygulama noktasına yaklaşınca
durdum. İki polis geldi. Biri benim yanımda, diğeri sol arka
kapının yanında durdu. Camı yaklaşık 15-20 santimetre açtım. Gelen
polisler özel harekat kıyafetli ve yüzlerinde kar maskesi vardı.
Bana ‘Kimliğini ver’ dedi. Ben de verdim. Daha sonra benim
taraftaki camdan arkaya bakarak, ‘Bunlar kim, inşaat işçisi mi?’
dedi. Ali Bozan da ‘Evet, inşaat işleri yapıyoruz’ dedi. Polis
‘Herkes kimliğini versin, araçtan inin’ dedi. Ali Bozan arka tarafa
dönerek, Kürtçe olarak ‘Teslim olalım’ dedi. Ben kapıyı açtım,
aşağıya inerken, Ali Bozan’ın arkasında bulunan örgüt mensubu
araçtan inerek, elindeki silahın kurma kolunu çekti. Bunun sesini
duydum ve her taraftan ateş sesleri gelmeye başladı. Örgüt
mensuplarının ne kadar ateş ettiğini, polislerin nereye ateş
ettiğini görmedim. Hızla kendimi polislerin arasından, yolun
solunda Bingöl istikametine doğru bekleyen araçların arasına attım.
Kadınlar bağrışıyordu. Polisler ‘Herkes yere yatsın’ diye
bağırıyordu. Bunların arasında yattım. Çatışma 10-15 dakika sürdü.
Yerde yatanlarla bekledim ve arka tarafta 2-3 kişinin Genç’e doğru
gittiğini görünce onlarla gittim. Ben o gün il merkezine hiç
gitmedim. Saat 13.30’dan sonra hep il dışındaydım.”