Bingöl depremi mercek altında
Abone olODTÜ ve Amerika'daki Perdue Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan heyet Bingöl depremi üzerine rapor hazırlayacak.
Marmara ve Düzce depremlerinde de birlikte çalışan heyet,
TÜBİTAK ve Amerika'daki Ulusal Bilim Vakfı'nın (NFS) desteğiyle
gerçekleştirdikleri son çalışmaya ilişkin A.A muhabirine bilgi
verdi. ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve TÜBİTAK
Yapı Mühendisliği Araştırma Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Güney Özcebe,
aynı ekiple son 5 yıldır Türkiye'de yaşanan depremleri
incelediklerini belirterek, ''hep aynı trajediye tanık
olduklarını'' söyledi. ''Bunlara karşı önlemler belli, ancak ne
yazık ki Türkiye ihmalkar davranıyor'' diyen Prof. Dr. Özcebe,
Bingöl Depremi'nin ''kamu binalarının depremde hasar görmeye aday''
olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Benzer bir deprem sonrasında
Türkiye'nin her yerinde ortaya çıkacak tablonun aynı olduğunu
kaydeden Prof. Dr. Özcebe, ''Bu anlamda Türkiye'nin yapı stokunun
depreme karşı zayıf olduğunu düşünecek olursak öncelikle okullar ve
hastanelerin süratle depreme hazırlıklı hale getirilmesi gerekir''
dedi. Prof. Dr. Özcebe, bölgede hala çalışmaların sürdürüldüğünü
ifade ederek, durum tespiti ve çözüm önerilerine ilişkin rapor
hazırlanacağını bildirdi. Türkiye'de depremle ilgili
yönetmeliklerin ve mühendislik eğitiminin dünya standartlarında
olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özcebe, sorunun, uygulamada ve
denetimde ortaya çıktığını kaydetti. ''YÜZDE 2-3 MALİYET ARTIŞIYLA
SORUN ÇÖZÜLEBİLİR'' ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi
ve Afet Yönetimi Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Polat Gülkan,
Türkiye'de son 10-11 yıl içinde meydana gelen depremlerde okulların
gördüğü hasarların hepsinin ''engellenebilir'' olduğunu belirterek,
bunların proje ve yapım hatalarından kaynaklandığını ifade etti.
Prof. Dr. Gülkan, okul ve hastane binalarının acilen
sağlamlaştırılması ve sıkı denetim sağlanması gerektiğini
vurguladı. Uygulamada meydana gelebilecek hataların
engellenebilmesi için projelerin çok sağlam ve güvenli hazırlanması
gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Gülkan, ortalama yüzde 2-3
oranında fazla maliyetle gereken koşulların sağlanabileceğini
söyledi. ÇOCUKLARDAN DEĞERLİ NE OLABİLİR? Perdue Üniversitesi
öğretim üyelerinden Prof. Dr. Julio A. Ramirez ve Prof. Dr. Antonio
Bobet de depremlerde öncelikle resmi binaların hasar görmesinin
kendilerini şaşırttığını ifade ettiler. Uzmanlar, depremler
sonrasında yürütülen incelemelerde sorunların ve çözüm önerilerinin
saptandığını ancak geçen süreçte yeterince önlem alınmadığını
belirterek, binaların mutlaka sağlamlaştırılması gerektiğini
vurguladılar. Perdue Üniversitesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi
Prof. Dr. Arvid M. Johnson da Bingöl Depremi'nin diğer iki depreme
göre farklılık gösterdiğini çünkü bu bölgedeki toprak yapısının
diğer bölgelerdeki gibi karmaşık değil, basit olduğunu söyledi.
Toprak yapısının Bingöl'ün her yerinde benzer özellikler
gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Johnson, yıkımların, tümüyle
binaların dayanıklılık derecesine bağlı olduğunu kaydetti. Prof.
Dr. Johnson, Bingöl'deki YİBO'nun yıkılmasından duyduğu üzüntüyü de
dile getirerek, biraz fazla maliyetle çocukların ölümünün
engellenebileceğini belirtti. Prof. Dr. Johnson, yaşanan
ihmalkarlığa karşı tepkisini, ''Çocuklardan değerli ne olabilir?''
sözleriyle dile getirdi.