Binali Yıldırım'dan flaş twitter açıklaması
Abone olTwitter ve Facebook yasaklanacak mı? Bu konudaki endişeleri Bakan Binali Yıldırım giderdi. Yıldırım, 'özgürlüklere sonsuz evet' dedi.
İNTERNETHABER (HADİ ÖZIŞIK /
KARS) - Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırım, sosyal medyayı ferahlatacak açıklamaları Sarıkamış'ta
yaptı.
Twitter yasaklanıyor mu sorusuna yanıt veren Yıldırım,
"Özgürlüklere sonuna kadar evet" dedi.
Facebook ve twitter yöneticilerine de mesaj veren Yıldırım,
"afra tafra yapmasınlar"
İNTERNETLE İLGİLİ İLGİNÇ VERİLER *Twitterda 9 milyon kullanıcı var bunun 6 milyonu aktif *Türkiye'de gençlerin yüzde 68'i internet kullanıyor. *Günde 6 saat internet başında geçiyor *İnternette lider kent İzmir... Van ise yüzde 16 ile sonuncu sırada. ÖDÜL VERİLDİ Toplantıda yerel medyaya da ödül verildi. İMD Başkanı Hadi Özışık da ödül veren isimlerdendi. |
diye konuştu.
BİZİ TANIMAYANI BİZ DE
TANIMAYIZ
24. Yerel ve Bölgesel medya buluşması Sarıkamış'ta yapılıyor.
Bakan Binali Yıldırım toplantıda sosyal medyayla net konuştu. İşte
çarpıcı açıklamalar;
"Özgürlüklere sonuna kadar evet, internetin sonuna kadar
kullanılmasına evet ama suç işlenmesine, kaos, kargaşa, şiddetin
aracı olarak kullanılmasına asla ve asla geçiş yok. Bunu istemek de
bir hukuk devleti olarak bizim en tabi görevimizdir. Onun için
milyonlarca kullanıcıyı, yanlarında hisseder gibi davranarak bize
afra tafra yapmasınlar. Türkiye Cumhuriyeti'ni tanıyamayanı,
Türkiye Cumhuriyeti de tanımaz. 76 miyon da bunlara
Osmanlı tokadını çakar. İş bu kadar basit. Kimse bu ülkenin
itibarıyla, gururuyla ve onuruyla oynayamaz.
SOSYAL MEDYA ANARŞİ MEYDANI
OLAMAZ
Sosyal medya patronları, 'efendim bu bir kamuya açık şehir
meydanıdır. Biz buna karışmayız.' Eyvallah. Ama bu kamuya açık
şehir meydanı, asla ve asla bir kaos meydanı olamaz. Bir anarşi
meydanı olamaz. Bu insanların birbiriyle ilişkilerini,
muhabbetlerini, dostluklarını geliştirdiği bir alandır ve böyle
kalmalıdır. Bunun için herkese sorumluluk düşüyor" .
TWİTTER YASAKLANIYOR
MU?
Tekrar ediyorum, 'yasaklanıyor, özgürlükler kısıtlanıyor,
sosyal medyaya hayat hakkı tanınmıyor' gibi söylemler
yanlıştır. Efendim bir tanesi de çıkmış bize, 'Biz işbirliği
yapmıyoruz, bizi yalanlıyorsunuz'. Ama detaylarını okursanız bazı
konularda işbirliği yapıyoruz.
FACEBOOK'A YANIT
Ben kullanıcıların bilgilerini paylaşıyorlar
demedim ki benim öyle bir ifadem var mı? Yok. İşbirliği yapıyorlar,
o işbirliğinin sınırları da belli. Gelişi güzel her konuda biz şunu
yapalım, bunu yapalım diye talebimiz olmaz. Bir vatandaşın bir
kurumun mağduriyeti oluşmuştur. Konu yargıya intikal etmiştir. O
zaman tabii ki bunların muhataplarına gidip soruluyor. Bundan doğal
bir şey yok. İşbirliğinden kastımız budur.
YASAĞIN ANLAMI OLMAZ
Yoksa geleni geçeni durdurup, 'sen niye bunu dedin, niye
böyle konuştun.' Bunlar akla ziyan işlerdir. Bu işin
tabiatı gereği, bu mecranın özelliği gereği, yasaklama yapmanın
hiçbir anlamı olmaz. Anlık bir iştir. Saniyede on binler, yüz
binler haberdar oluyor. Neyi yasaklayacaksınız? Akılla, izamla
ölçüsü yok. Sonuna kadar özgürlük ama bir o kadar da sorumluluk
var. Bu sorumluluk yasalarla değil, sivil toplum kuruluşlarıyla
kullanıcıların kendi etik değerlerini oluşturmasıyla yapılır.
DÜNYA'DA DERT
Bu meselenin üstesinden gelen hiçbir ülke yoktur. Herkes bu
meseleyi konuşuyor. Küresel işbirliği şart. Bölgesel işbirliği
şart. Bu mecranın çok daha etkin hem ticarette hem uluslararasa
ıilişkilerde hem turizmde hem eğitimde araştırmadan kullanılması
tabiatıyla ülkelerin kalkınmalarına, bölgesel işbirliğine
bölgelerarası sayısal uçurumun ortadan kaldırılmasına çok büyük
katkı sağlayacak. Bunu da biliyoruz. Bunun için biz Doğu'ya da aynı
imkanı getirdik Batı'ya da aynı imkanı getirdik. Ülkenin her
tarafından geniş bant erişimini artırtırdık."
ÇEVRE HASSASİYETİ BAŞIMIZIN GÖZÜMÜZÜN
ÜSTÜNE
Yıldırım Gezi olaylarıyla ilgili de şunları söyledi;
"Bu bir başka mücadeledir. Bu Türkiye'nin bölgesel ve küresel güç
olma mücadelesidir. Olayı hafife almayalım. Çevre hassasiyeti
başımız gözümüz üstünde. Vatandaşımızın derdi bizim derdimizdir.
Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ama bu mecraları kullanarak,
ülkeyi kaosa sürüklemek, iktidarı sandıkta değil sokakta aramak
hiçbir demokratik hukuk devletinin ilkelerine, umdelerine uymaz.
Türkiye bunu gördü, bunu yaşadı".