Binali Yıldırım farkını farkettirebilirse kazanması zor değil!

Binali Bey her şeyin farkında olduğu için aşırı hassas davranıyor. Aziz Kocaoğlu'nun adı geçtiğinde, AK Partililer'in "yuh" çekmesine bile rıza göstermiyor.

Hadi ÖZIŞIK hadi.ozisik@internethaber.com

İzmir'de kafalar karışık. Ahali hizmet ve ideoloji arasında gidip geliyor. Binali Yıldırım'ı izlerken kendinden geçen Zafer Topçu'nun da dediği gibi, İzmirliler hizmet özlemi çekiyor. 31 Mart'ta kime oy vereceğine şimdiden karar kılanlar, Binali Yıldırım'a oy vererek, o özlemi sonlandırmak istiyor. 

 
* 

İzmir'in meydanları henüz sıcak değil. 

Binali Yıldırım havayı ısıtmak için erkenden yola çıkıyor. 

Yalvaç'ta AK Parti ilçe binasının açılışı yapılacak. Yollar kesilmiş, bayraklar elde, coşkulu bir kalabalık müzik eşliğinde İzmir'de Belediye Başkanı olarak görmek istedikleri Binali Yıldırım'ı karşılıyor.  

Karşılama izdihama dönüşünce trafik aksıyor. O hengamede bir tek Binali Yıldırım'ın aklına geliyor duran trafiğin akışını sağlamak:

- Yolu açın!

- Efendim bugün bizim bayramımız.


Binali Bey itiraz etiyor:

- İyi ya, bayramımızı halka eziyet etmeden kutlayalım. Biz orada bayram yaparken, işi gücü olan vatandaş arkada beklemesin. Biz bayram yaparken, hayatı onlara zindan etmeyelim. 


*

Binali Yıldırım
 kürsüde konuşurken, İzmir'in etkin siyasetçilerinden Yıldırım Ulupınar ile derin bir sohbete daldık.

Dedi ki:

- Binali Bey'in, bu seçimin sonunda başı öne eğik olmayacak.

- ...?

- Yaptıklarını anlatsın yeter!


*


İzmirliler bu seçimi yakın takibe almış. CHP'ye oy verenler bile bakıp görmek istiyor. İzmir'de siyaset ön plâna çıkarsa eğer, yani kutuplaşma olursa, sertlik hüküm sürerse, Binali Yıldırım'ın getireceği hizmetler altın kaplamalı da olsa kâr etmez. 

İzmirliler bir telefriğe hasret iken, karşılarında Marmaray'ın mimarı Binali Yıldırım çıkıyor. İzmirliler adı uzatmalı sevgiliye çıkan metroya hasret kalırken, karşılarında İstanbul'da üçüncü köprünün ayağını şaha kaldıran Binali Yıldırım'ı buluyorlar.

Kafalar bu yüzden karışık!

İzmir halkı bu yüzden kutuplaştıran, ayrıştıran siyasete karşı.

Binali Bey her şeyin farkında olduğu için aşırı hassas davranıyor. Aziz Kocaoğlu'nun adı geçtiğinde, AK Partililer'in "yuh" çekmesine bile rıza göstermiyor. "Temiz siyaset" adına ne gerekiyorsa onu yapıyor. Yalanlar üzerine siyaset yapmak yerine şeffaf olmayı tercih ediyor:

- Size iki ayda şunu yaparım dersem inanmayın bana. İzmir'e hizmet iki aylık iş değil.  

*

Binali Yıldırım'ın kazanma şansı var mı peki?

"Zor" diyenler çok!

Yola çıkarken, zorlukları görmek, o zorlukların üstesinden geleceğine inanmak çok önemli.

1999 yılında İnternet gazeteciliği için yola çıktığımda, kardeşim Baki Özışık korku içindeydi. Benim de endişelerim vardı. Süleyman Özışık cesaretiyle iki ağabeyini de yarı yolda bırakmıştı.

O cesaret bugünlere getirdi bizi.

Allah'a şükürler olsun ki, iki kişi ile başlattığımız mücadele bugün 60 kişi ile devam ediyor. 


*

Binali Yıldırım 31 Mart'a dair inancını yitirmiş değil. 

Yaninda bir iki Baki Özışık var :)

Onlara da aldırış etmiyor.

"Kazanacağım!" diyor...

Binali Yıldırım farklı bir siyasetçi.

Bu seçimde kazançlı çıkması zor değil.

Yeter ki farkını farkettirebilsin!