Binali Yıldırım aday olacak mı?
Abone olBakan Binali Yıldırım yerel seçim adaylığı ve gündemdeki böcek olayları ile ilgili konuştu.
Bakan Yıldırım, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’ndaki dinleme cihazları için “Herkes dertli. Simitçi bile dinleniyorum düşüncesinde” dedi. Kritik görevdekilerin böcek araması yaptırdığını belirten Yıldırım, “Benim bakanlığımda rastlamadım” diye konuştu.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ankara İzmir Hızlı Tren hattının Afyonkarahisar bölümünün temel atma töreni için gittiği Afyon’da 'ın sorularını yanıtladı.
Bakan Yıldırım telekulak tartışmalarıyla ilgili olarak yeni yasal düzenlemelerin sinyalini verdi. Bakan Yıldırım, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’na konan dinleme cihazları ve telekulak olayına ilişkin şunları söyledi:
BÖCEK ARATTIK BİR ŞEY BULAMADIK
Olmaması icap eder ama oluyor. Bu (böcek), teknolojinin getirdiği baş belası bir iş. Bundan herkes dertli. Bütün ülkelerde oluyor. Bütün kritik görevde olan arkadaşlar bu tip şeyleri (böcek araması) zaman zaman yaptırıyorlar. Benim bakanlığımda bugüne kadar rastlamadım. Konuya iki boyutlu bakmak lazım. Eğer bir siyasiyi, bir bakanı dinleme varsa ona göre çalışma yapılıyorsa bu ayrı. Bir de şahsi meselelerle ilgili olanlar var, onlar ayrı. Şahıslar bakımından ne Baykal ne bir başkası, olayları yaşayanlar işin üzerine gitmediler. Niye gitmediler? Zaten mağduriyet yaşamış her seferinde gündem olmasın diyor olabilir. ‘Devlet bulsun’ diyor. Takip mekanizması olmazsa sonuç almak zorlaşıyor. Uzun zamana yayılıyor.
TELEKULAKLA KAYIT
Biz bu tip verilerin delil olarak kabul edilmemesi yönünde yasa yaptık. Bu sayede çok kişi hapisten çıktı. Bir adım daha yapıp res’en takibe geçmek lazım. İşin cinsine göre soruşturmaya geçmeyi düşünüyoruz. Yani takibi şikâyete bağlı suç olmaktan çıkartacağız. Simitçi bile dinleniyorum düşüncesinde. Bu algı kötü. Rakamlara bakıyor-sunuz gelişmiş ülkelerde durum daha kötü.
ULUSAL İNTRANET KURUYORUZ
Siber suçlarla mücadele konusunda diğer ülkelerden geri kalmış değiliz. Hatta bazı konularda öndeyiz. İlk defa yasal düzenleme yapan 5 ülkeden biriyiz. Meclis açılınca hemen çıkacak bir yasa var. Geçen yıl imzasını attık. Avrupa Konseyi siber suçlar sözleşmesi. Buraya taraf olan 47 ülkede herhangi bir bilişim suçu işlense veya işleme teşebbüsü olsa bilgilendirmek ve bilgileri paylaşmak mecburiyetinde.
Şu anda tek tek savcılar ülkelere yazıyor. Tabii sonuç almak imkânsız gibi bir şey. Bu aşılmış olacak. İkinci yapacağımız iyileştirme, siber güvenlikle ilgili yasal düzenleme. Orada siber güvenlik kurumunun yasal altyapısını güçlendiriyoruz. Uluslararası Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) 7/24 siber saldırıları, ilgilileri takip ediyor. Özel bir yazılımla saldırıları durduruyor. Şimdi ulusal intranet kuruyoruz. Güvenli kamu olacak. Ulusal güvenli ağ kuruyoruz.
İŞİ OLMAYANLAR DÜŞÜNSÜN
Adı, İzmir Büyüksehir Belediye Başkan adaylığı için geçen Bakan Yıldırım, “Hep söylüyorum, benim iyi kötü bir işim var. İşi olmayanlar düşünsün o işleri” dedi.
Lübnan’da kaçırılan Türk pilotlarla ilgili çalışmaların yürütüldüğünü belirten Yıldırım, “Pilotlarımızla ilgili bir gelişme yok. İyi olduklarının bilgisini alıyoruz ama hâlâ bırakılmadılar. Uğraşıyoruz” diye konuştu.
AFYON-ANKARA 1,5 SAAT
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım ile Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, Ankara-İzmir YHT Projesi Ankara-Afyonkarahisar Kesimi Temel Atma Töreni’ne katıldı. Yıldırım, Ali Çetinkaya Tren Garı önündeki törende yaptığı konuşmada, tarihi bir gün yaşandığını söyledi.
Her şeyin hayal etmekle başladığını dile getiren Bakan Yıldırım, YHT Ankara-Afyonkarahisar kesimi tamamlanınca iki kent arasında ulaşım süresinin 1,5 saate ineceğini söyledi. Yıldırım, “Öyle bir iş yapıyoruz ki 5 yıl içinde Türkiye’nin 15 vilayetinin nüfusu kadar, 40 milyon, yani toplam nüfusumuzun yarıdan fazlası hızlı trenle buluşmuş olacak” dedi.
BAŞBAKAN HAYATININ RİSKİNİ ALDI
Bakan Yıldırım, terör örgütü PKK’nın sınır dışına çekilmeyi durdurmasına ilişkin “Tam anlamıyla çekilme yoktu zaten. Kısmı bir çekilme olduğunu kolluk güçleri rapor ediyordu. Gelişmeleri takip edip ona göre hareket edeceklerdir” dedi. Çözüm sürecinde hükümetin adım atmadığı iddialarına da yanıt veren Yıldırım şunları söyledi:
Bu mesele bizim açımızdan bir pazarlık işi değildir. Hükümet bütün gelişmelerden sonra sürecin başından beri bu işin mutlaka bir şekilde sonlandırılması ve milletin huzura, güvenliğe kavuşmasının gerektiğini düşündü ve inisiyatif aldı. Siyasi risk de aldı. Sayın Başbakan siyasi hayatının en büyük riskini aldı. Milletin beklentisi kanın durmasıydı. Bu talebe duyarsız kalınabilir mi? Bu kararı aldık. Bunu terör örgütünün dayatmasıyla alındı gibi göstermeye çalışmak haksızlıktır.
İNTERNETİN MERKEZİ İSTANBUL'A GELİYOR
İnternetin merkezinin İstanbul’a getirilmesi uzun zamandır üzerinde çalıştığımız bir konu bu. İnternet yönetimi malum şu anda Los Angeles’da. İnternet alan adları verme, bütün işler oradan oluyor. İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu (ICANN) yapıyor. ICANN uzun zamandır yaptığı çalışmayı bitirdi ve artık Afrika, Avrupa ve Orta Asya merkezini İstanbul’a kaydırıyor. İnternet yönetimini buradan yapacak.
Bunun kararını verdiler. Ofisde açtılar. Dolayısıyla bilgiye ulaşmak daha kolay olacak. Sorunları daha hızlı çözeceğiz. ICANN’ın bu kararına Avrupa ve Rusya çok itiraz etti. Kendilerinde olmasını istiyorlardı. Ama bu merkezin İstanbul’da olması Türkiye için büyük kazanımdır.
REFORMLAR YAYGINLAŞTIRILABİLİR
Demokratikleşme paketiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü kaydederek Ne açıklasan muhalefeti tatmin etmez. Doğal bir muhalefet refleksi ona da şaşmamak lazım” diyen Bakan Yıldırım, “Paket gecikti mi” sorusuna şu yanıtı verdi: “Tarih mi verdik? Böyle bir şey yok. Geç kaldık erken gitti yok. 10 senedir reform yapıyoruz, bu da onların yeni bir aşaması. Makul talepler karşılanacak.
Yıldırım, anadilde eğitim talebiyle ilgili ise şu değerlendirmeyi yaptı:
İngilizce eğitim veren okullar var. Talep dilin yaşaması, kültürün yaşaması ise sonuna kadar evet demek zorundayız. Talep bunun dışında ise o zaman iş değişir. Kürtçe TV kurmuş, Kürtçe seçmeli dil yapmış bir iktidarız. Bizim çekinecek bir şeyimiz yok. Mahkemelerde başka dilde savunma hakkı da verildi. Burada mesele amaç başka. Amaçlar değil de demokratikleşme için talep ediliyorsa sorun yok. Reformlar daha da genişletip yaygınlaştırılabilir.