1. FARK: Yıldırım’ın güne erken başlaması ve programlara zamanından önce gitmesi oldu. Davutoğlu, genellikle 11.00’den önce program koymazdı ve programlarına geç gelirdi. Bazen 2 saati bulan gecikmeler yaşanırdı. Yıldırım ise programları erken saatlere koyarak fark yarattı. 30 Mayıs Pazartesi günü Bakanlar Kurulu’nu 09.00’da başlattı. 1 Haziran günü Kıbrıs’a 09.00’da gitti. 2 Haziran günü AK Parti İl Başkanları toplantısını 09.00’a koydu. Kendisi parti genel merkezine 08.45’te gitti. Hürriyet'in haberine göre, katılımcılar 09.20 gibi salondaki yerlerini alınca, Binali Yıldırım şu sözlerle tepki gösterdi: “Arkadaşlar toparlanıyor dediler yukarı çıktım. Yani sizden 15 dakika alacağım var. Bu seferlik neyse. Bundan sonra dedik vakit nakit... Artık arkadaşlar toplantıları vaktinde yapmaya alışacaksınız. Vaktimizi daha verimliği kullanacağız.” Yıldırım, 3 Haziran günü ise Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmek için 08.20’de Ankara’dan ayrıldı. 2 FARK: Davutoğlu, iyi bir hatipti. Mikrofonu eline aldığında ses tonunu değiştirir, nehir ve dağları selamlar, Türklerin bir zaman yaşadığı ülke isimlerini bir çırpıda sayar, düşünür ve din âlimlerini anar ve etkileyici konuşmalar yapardı. Konuşmaları da, cümleleri de uzundu, ancak cümleleri, edebi üslubu ve akademisyen sistematiği sayesinde konuşma bütünlüğü ve kurgusu bozulmadan birbirini izlerdi. Hem meydanlarda, hem salon toplantılarında, hem TV röportajlarında bu üslubundan ödün vermezdi. Başbakan Binali Yıldırım ise bu konuda Davutoğlu’nun tersine arkadaşlarıyla sohbet edercesine bir üslup kullanıyor, kısa konuşuyor, esprilerle zaman zaman kendisi ile bile dalga geçebiliyor. Örneğin, Kurultayda sesi kısıldı. Çatallanmış sesine kendisi güldü. “Bu ses beni konuşturmayacak” diyerek espriler yaptı. TBMM’deki ilk grup toplantısında sözlerini sürekli tezahüratlarla kesen gençlik kollarına “Sesim yine arıza moduna geçiyor. Onun için biraz bana müsaade edin bir 10 dakika meramımı anlatayım. Sonra istediğiniz kadar coşkuya serbestsiniz tamam mı?” diye takıldı. Diyarbakır seyahatinde ise gazetecilerin, ‘Sesiniz nasıl oldu’ sorusuna “Ballı ıhlamur içiyorum, iyi, bugün aksaklığa uğramadık” karşılığını verdi. Güvenoyu aldıktan sonra kabine ile Anıtkabir’i ziyaret eden Yıldırım, törenin ardından beklenmedik şekilde ziyarete gelmiş vatandaşların arasına karıştı. Bol bol fotoğraf çektiren Yıldırım, etraftaki vatandaşlara da “Siz de gelin, fotoğraf çektiriyoruz” diye takıldı. 45 DAKİKA PANİĞİ 2 Haziran günü AK Parti il başkanlarına seslenirken yaklaşık 45 dakikadır konuştuğunu fark edip, “Eyvah, çok konuşmuşum. Halbuki yarım saatte kesecektik. Siz uyarın beni bundan sonra tamam mı? Siyasete fazla alışmayalım, hizmet daha iyi” yorumunu yaptı. Kıbrıs ziyaretinde bir seyyar satıcıdan kayısı satın alan Yıldırım, bu kayısıları bölgedeki vatandaşlara dağıttı ve “Siz de bana bir kahve ısmarlarsınız artık” diye takıldı. HAYDAR MERHABA Yıldırım, hükümet programını TBMM Genel Kurulu’na okuduğu gün, iktidar kulisinde bazı bakanlarla otururken etrafta bir kalabalık toplandı. Yıldırım’ın çevresine tepkisi “Burada film mi oynatıyoruz” oldu. Programı okurken kendisine sataşan muhalefet milletvekillerine de isimleriyle hitap ederek karşılık vermeyi tercih etti. Örneğin, CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın, ulaştırma alanındaki icraatları eleştirmesi üzerine Yıldırım, “Haydar, merhaba. Hazırlığını iyi yap seninle işimiz var, hadi bakalım” dedi.