Billur Kalkavan hastalığı ne kanseri son halini paylaştı aramayın dedi
Abone olBir dönemin en çok konuşulan isimlerinde olan son zamanlarda ise zengin çocuğu olmak zor açıklaması ile gündem olan Billur Kalkavan'da kötü haber geldi. 59 yaşındaki Billur Kalkavan akciğer kanserine yakalandığını duyurdu. Bu üzücü haberin ardından Billur Kalkavan kimdir, aslen nereli soruları merak edildi. Evli olmayan Billur Kalkavan 2009 yılından beri Buğra Bahadırlı ile sevgili.
Yaptığı sivri açıklamalar ile zaman zaman magazin basınında günlerce konuşulan sevilen isim Billur Kalkavan'dan sevenlerini üzen haber geldi. 59 yaşında olan Billur Kalkavan akciğer kanserine yakalandığını duyurdu. Hamdi Alkan'ın bir paylaşımı sonrasında ortaya çıkan bu haberin ardından Billur Kalkavan'ın hayatı ve hastalığı merak konusu oldu. Babası Nazım Kalkavan ve annesi Nuyan Kalkavan olan Billur Kalkavan'ın bir de erkek kardeşi var. Daha önce bilinen bir evliliği olmayan Billur Kalkavan 2009 yılından beri kendisinden yaşça küçük Buğra Bahadırlı ile sevgili.
Ünlü ismin akciğer kanserine yakalandığı öğrenildi. Başarılı oyuncu Billur Kalkavan bir süredir gözlerden uzak bir şekilde tedavi görüyor.
Billur Kalkavan kimdir: Billur Kalkavan, 2 Kasım 1962 tarihinde doğdu Liseyi Amerika'da tamamladıktan sonra UCLA Üniversitesi'nden psikoloji dersleri aldı. Sinemadaki ilk rolünde, 1969 tarihli "Ayrı Dünyalar adlı" filmde, Erol Taş'ın canlandırdığı kötü adam tarafından fidye için kaçırılan bir çocuğa hayat verdi.
1980'li yıllardan itibaren tiyatroya ağırlık verdi. 2011 senesinde ise reklam projesinde yer aldı. 2011 yılında HTV kanalında bir program yaptı
2012'de ise TV8’de Kenya'da yapılan Trophy Türk adlı yarışma programında yarışmacı olarak yer aldı.
Billur Kalkavan, uzun süredir kendisinden 21 yaş küçük olan Buğra Bahadırlı ile birlikte. Sık sık birlikte videolar çeken ve programlara katılan özel hayatlarına dair yaptıkları açıklamalarla gündeme geliyor.
Anne ve babası hakkında Armağan Çağlayan'a neler söylemişti: "Benim babam sofra kurallarına inanılmaz önem veren bir adamdı. Hayatımda bu kadar sofraya dikkat eden bir adam görmedim. Mesela 'baba ben sınıfta kaldım' desem 'seneye geçersin' derdi.
Ama kolunu sofraya koyduğum zaman kızardı. Sofraya oturmadan önce traş olup gelirdi. Ev için dikilmiş özel kıyafetlerini giyerdi."
"Bu kadar sert kuralları başka hiçbir arkadaşımın evinde görmedim. İyi ki de yapmış! Çünkü ben hayatta öğrendiğim birçok şeyi o sofrada öğrenmişim şimdi anlıyorum, muhabbet ederdik çünkü… "
"Oxford Felsefe mezunuydu. Babam konuşmasın da kim konuşsun? Ben sanattan, edebiyata birçok şeyi babamdan öğrendim. Ayaklı kütüphane gibiydi…"